Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/701
Karar No: 2021/12118
Karar Tarihi: 13.10.2021

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/701 Esas 2021/12118 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, yaşlılık aylığından kesinti yapıldığını ve bu nedenle yersiz aylık borcu oluştuğunu belirterek borcun iptalini ve yaşlılık aylığı tahsisi talep etmiştir. İlk derece mahkemesi, davacının talebini kısmen kabul etmiş ve borç olmadığı tespit edilen dönemler için aylık bağlanmasına karar vermiştir. Davalı kurumun istinaf başvurusu sonrasında Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi, istinaf başvurusunu esastan reddetmiştir. Davalı kurumun temyiz isteği üzerine yapılan incelemede, dava şartlarına ilişkin kanun maddelerine uyulmadığı belirlenmiştir. Bu kapsamda, mahkeme tarafından davacıya dava şartlarını tamamlaması için kesin süre verilmesi gerektiği belirtilerek, davanın esasının incelenmesi için davacıya süre verilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kanun maddeleri olarak, \"6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu\"nun 114/2. fıkrası, \"6552 sayılı Kanunun 64\"üncü maddesi\" ve \"5521 sayılı Kanunun 7\"inci maddesi'nin üçüncü fıkrası\" belirtilmiştir.
10. Hukuk Dairesi         2021/701 E.  ,  2021/12118 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Ankara 37. İş Mahkemesi

    Dava, yersiz aylık borcunun iptali ile yaşlılık aylığı tahsisi istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
    Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın temyizen incelenmesi davalı Kurum vekili tarafından istenmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı, 1.4.2006 tarihinden itibaren 3201 sayılı kanun kapsamında aldığı yaşlılık aylığından kesin dönüş şartının yerine gelmediğinden bahisle oluşturulan yersiz aylık borcunun iptalini, 16.1.2011 tarihinden itibaren sadece Türkiye’de geçen 506 ve 5434 sayılı Kanun kapsamındaki sigortalılık süresi ve askerlik borçlanması ile 506 sayılı Kanun kapsamında yaşlılık aylığı bağlanmasını talep etmiştir.
    II-CEVAP
    Davalı, kurum işlemlerinin usul ve kanunu uygun olduğundan davanın reddini istemiştir.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    Mahkemesince “... Davacının davasının kısmen kabulü ile,
    Davacıya sırf yurt içindeki 4327 gün ( 2887 günü 4/1-a maddesi, 840 günü 4/1- c maddesi, 600 günü askerlik borçlanması olmak üzere ) hizmeti üzerinden 506 sayılı Yasanın geçici 81 ve 60. Maddeleri gereği 01/02/2011 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin ve bu tarihten itibaren ödenmesi gereken aylıkların her ay için yasal faiz ile birlikte ödenmesi gerektiğinin tespitine ,
    Davacıya daha önce yurt dışı hizmet borçlanması sureti ile elde edilen hizmetler de dahil edilerek 01/04/2006 tarihinde bağlanan aylığın iptali sonucu kurumca çıkartılan borçlardan dolayı borçlu olmadığı tespiti isteğinin reddine
    Kurumca daha sonra 01/01/2007 de yurt dışı hizmet borçlanması da dahil edilerek yeniden aylık bağlandığı anlaşılmışsa da mahkememiz kararı gereği bağlanması gereken aylık dikkate alınarak 01/01/2007 de bağlanan aylıkla ilgili yapılacak işlemlerin kurumca değerlendirilmesine ...” kararı verilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    Bölge Adliye Mahkemesince “...Somut olayda, davacı yurtdışı borçlanması dahil edilmeksizin yaşlılık aylığı bağlanmasını talep etmiş olup, 15 yıl sigortalılık, 3600 gün ve 55 yaşını tamamlamış bulunduğundan 01/02/2011 tarihinden itibaren yaşlılık aylılık aylığı almaya hak kazandığı, dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.” gerekçesi ile “...Davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine,...” karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU NEDENLERİ
    Davalı Kurum vekili kararın bozulmasını talep etmiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE ESASIN İNCELEMESİ
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 114/2. fıkrasında, “Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” şeklinde düzenlenme gözetildiğinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun"u dışındaki kanunlar ile de dava şartı düzenlenebileceği anlaşılmaktadır.
    11.09.2014 tarihli Mükerrer Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanunun 64"üncü maddesi ile 5521 sayılı Kanunun 7"inci maddesinin üçüncü fıkra olarak “31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile diğer sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç olmak üzere, dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat edilmesi zorunludur. Diğer kanunlarda öngörülen süreler saklı kalmak kaydıyla yapılan müracaata altmış gün içinde Kurumca cevap verilmezse talep reddedilmiş sayılır. Kuruma karşı dava açılabilmesi için taleplerin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması şarttır. Kuruma başvuruda geçirilecek süre zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmaz.” hükmü eklenmiştir.
    Dava şartları, mahkemenin davanın esası hakkında yargılamanın devamı için gerekli olan şartlardır. Diğer bir anlatımla; dava şartları, dava açılabilmesi için değil mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır.
    HMK.’nun 115/2. maddesindeki kurala göre, “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder”. Düzenleme gereğince, eksik olan bir dava şartı, belirli bir süre verilerek giderilebilecek ise hâkim tarafından eksikliğin giderilmesi için kesin süre verilmesi gerekir. Bu süre içinde dava şartı eksikliği tamamlanmaz ise dava, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedilmelidir.
    Eldeki davanın 06.05.2016 tarihinde açıldığı anlaşılmakla, yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında, 11.09.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanunun 64. maddesi ile 5521 sayılı Kanunun 7. maddesine 3. fıkra olarak eklenen düzenleme gereği, dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaatın olması ve Kurumca müracaata konu istemin zımnen ya da açıkça reddedilmesi gerektiği dava şartı olarak düzenlenmiş olup, davacı tarafından 5521 sayılı Kanunun 7/3 maddesine uygun bir şekilde, davaya konu istem hakkında, Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat ve Kurum tarafından bu müracaata konu istemin reddine ilişkin bir işlem veya eylem bulunmadığı görülmekle, mahkemece, 6552 sayılı Kanunun 29"üncü maddesi ile 3201 sayılı Kanunun 5. maddesinin son fıkrasına eklenen değişiklik dikkate alınarak, davacı tarafa 6100 sayılı HMK."nun 115/2. maddesi uyarınca, 6552 sayılı Kanunun 64. maddesi ile 5521 sayılı Kanunun 7. maddesine üçüncü fıkra olarak eklenen düzenleme doğrultusunda, davaya konu istemi hakkında Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat etmesi ve bu müracaat hakkında anılan yasal düzenleme uyarınca Kurumun red iradesini gösterir işlem veya eyleminin olduğunun belgelenmesi için kesin süre ihtaratlı önel verilmeli, bu süre içerisinde dava şartı eksikliğinin tamamlanmaması halinde, dava, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedilmeli, Kuruma müracaat ve müracaatın reddine dair Kurum işlem veya eylemine ilişkin dava şartının tamamlanması halinde ise davanın esasına girilerek, varılacak sonuca göre karar verilmelidir.
    Mahkemenin, yukarıda belirtilen esaslar çerçevesinde, davacıya kesin süre ihtaratlı önel verip sonucuna göre değerlendirme yapması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararı kaldırılarak ilk derece mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi"ne, dosyanın kararı veren İlk derece Mahkemesine gönderilmesine, 13/10/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi