19. Hukuk Dairesi 2018/3601 E. , 2020/83 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tic. Mah. Sıf. )
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davalının davacı aleyhine üç adet faturaya dayalı olarak icra takibi başlattığını, fatura bedellerinin tamamının dekont ve makbuz karşılığı ödendiğini ileri sürerek davacının davalıya takip dayanağı faturalar nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ve kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının sunduğu ödeme belgelerinin hiçbirinde takip konusu faturalara atıf yapılmadığını, tarafların açık hesap usulü çalıştıklarını, dekontla yapılan ödemelerin cari hesaba kaydedildiğini, makbuzla yapılan ödemenin ise davalının tahsilat yetkilisi çalışanına yapılmaması nedeniyle davalı kayıtlarında yer almadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece verilen davanın kısmen kabulü kısmen reddine dair karar, Dairemiz 2016/7515 esas ve 2017/3597 karar sayılı, 09.05.2017 tarihli ilamı ile “ Dava, İİK"nun 72. maddesi hükmü gereğince açılan menfi tespit davasıdır. Bu durumda mahkemece kurulacak hükmün olumsuz, bir başka deyişle borçlu olunmayan kısmın tespiti şeklinde olması gerekirken olumlu tespit şeklinde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, davalının kabul etmediği 8.307,40 TL’lik tahsilat makbuzunun, davalının satış elemanı olarak çalışan personeli tarafından imzalandığı, davalı şirketin şirket yetkilisi dışında başka çalışanlarının da tahsilatlar yaptığı ve bunların davalı defterinde kayıtlı olduğu, davaya konu makbuzu veren çalışanın tahsilat yetkisinin olduğunun kabulü gerektiği, davacı tarafça davalı şirket çalışanına yapılmış ödemenin davalı şirkete yapılmadığı savunmasının iyiniyet kuralları ile bağdaşmayacağı, takip öncesi davalı tarafın temerrüde düşürülmediği, kötüniyet tazminatının şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacının davalıya toplam 14.365,52 TL borçlu olmadığının tespitine, kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle davalı şirkete ait makbuzu imzalayan kişinin 6098 sayılı TBK"nın 552. maddeye göre diğer tacir yardımcısı durumunda olduğuna göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz talebinin reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile yerel mahkeme hükmünün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, fazla yatırılan peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 28.01.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.