Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/14257
Karar No: 2014/17392
Karar Tarihi: 12.09.2014

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/14257 Esas 2014/17392 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2014/14257 E.  ,  2014/17392 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : İslahiye Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
    Tarihi : 24.04.2013
    No : 2011/392-2013/198

    Davacı, murisi M. Y.’nin 25/11/1991 tarihinden itibaren 1479 sayılı Yasa (5510 sayılı Yasanın 4/1-b maddesi) kapsamında Bağ-Kur sigortalılığının tespiti ile 975 günlük primin tarafından ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    01.04.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Kanunun 24 ve 25"inci maddelerinde “...kendi adına ve hesabına çalışanlar olarak nitelendirilen bağımsız çalışanlardan kanunla kurulu meslek kuruluşlarına yazılı olan gerçek kişiler...”, “meslek kuruluşuna yazılarak çalışmaya başladıkları tarihten itibaren” zorunlu Bağ-Kur sigortalısı sayılmışken, anılan maddelerde 19.04.1979 gün ve 2229 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik ile meslek kuruluş kaydı zorunluluğu kaldırılarak, “kendi adına ve hesabına” çalışma koşulu ve belirtilen nitelikte çalışmaya başlama tarihi sigortalılık niteliğini kazanmak için yeterli kabul edilmiştir. 20.04.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Kanun ile yapılan düzenlemede, kendi adına ve hesabına çalışma koşuluna ek olarak “gerçek ve götürü usulde gelir vergisi mükellefi olanlar” için mükellefiyetin başlangıç tarihinden, “kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmakla beraber gelir vergisinden muaf olanlardan kanunla kurulu meslek kuruluşlarına usulüne uygun olarak kayıtlı olanlar” kayıtlı oldukları tarihten itibaren sigortalı sayılmaktadır.
    22.03.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikte ise, bu kez, kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan; “gerçek ve götürü usûlde gelir vergisi mükellefi olanlar, Esnaf ve Sanatkarlar Siciline kayıtlı bulunanlar veya kanunla kurulu meslek kuruluşuna usulüne uygun kayıtlı bulunanlardan” gelir vergisi mükellefi olanlar, mükellefiyetin başlangıç tarihinden, gelir vergisinden muaf olanlar ile vergi kaydı bulunmayanlar da Esnaf ve Sanatkarlar Siciline veya kanunla kurulu meslek kuruluşlarına kayıt oldukları tarihten itibaren kendiliğinden sigortalı sayılmışlardır.
    02.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemede de; kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan; “gelir vergisi mükellefi olanlar ile, gelir vergisinden muaf olanlardan Esnaf ve Sanatkar Sicili ile birlikte kanunla kurulu meslek kuruluşuna usulüne uygun olarak kayıt olanlar” sigortalı sayılmışlardır.
    Öngörülen istisnaları dışında 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun 4"üncü maddesinin 1"inci fıkrasının (b) bendine göre ise, hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan ticarî kazanç veya serbest meslek kazancı nedeniyle gerçek veya basit usûlde gelir vergisi mükellefi olanlar ile gelir vergisinden muaf olup, esnaf ve sanatkâr siciline kayıtlı olanlar sigortalı sayılmışlardır.
    Anılan Kanunun Geçici 8"inci maddesinde ise “Bu Kanunun 4"üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi hariç diğer alt bentlerine göre sigortalılık niteliği taşıdıkları halde bu Kanunun yürürlük tarihine kadar kayıt ve tescillerini yaptırmayanların sigortalılık hak ve yükümlülüğü bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren … ” başlayacağı, “… bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) ve (3) numaralı alt bentlerine göre sigortalı sayılanlardan bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren sigortalılıkları başlatılanların, bu Kanunun yürürlük tarihi ile 04.10.2000 tarihi arasında geçen vergi mükellefiyet süreleri bulunmak kaydıyla, sigortalının bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren 6 ay içinde talepte bulunması halinde, vergi mükellefiyet sürelerinin tamamı için 80 inci maddenin ikinci fıkrasının (a) bendine göre talep tarihindeki prime esas kazancının % 32"si üzerinden borçlanma tutarı hesaplanır ve sigortalıya tebliğ edilir. Sigortalının kendisine tebliğ edilen borçlanma tutarının tamamını tebliğ tarihinden itibaren 6 ay içinde ödemesi halinde, bu süreler sigortalılık süresi olarak …” değerlendirileceği hüküm altına alınmıştır.
    Yukarıda açıklanan tüm bu Kanunlarla yapılan değişiklikler; önceki mevzuatın öngördüğü koşullara sahip olan sigortalıların, sigortalılık niteliklerine son vermemekte, değişikliklerin yürürlüğe girdiği tarihten sonra Bağ-Kur sigortalılık niteliğini kazananlar yönünden yeni düzenlemeler içermektedir. Tersinin kabulü, kazanılmış hakları ortadan kaldırmak olur ki, bu durumun kabulüne yasaca ve hukukça olanak olmadığı açıktır.
    Ayrıca, 1479 sayılı Kanunun Geçici 18 ve 5510 sayılı Kanunun Geçici 8"inci maddelerindeki düzenlemeler ile 04.10.2000 (01.10.2008) tarihinden sonra 1479 sayılı Kanun kapsamında Bağ-Kur (5510 sayılı Kanunun 4/1-b) sigortalılık tescili olanlar, 20.04.1982 – 04.10.2000 (04.10.2000 - 01.10.2008) tarihleri arasında vergi kayıtları olması halinde Geçici 18 (Geçici 8)"inci maddede belirtilen sürelere ilişkin prim tutarlarını ödeyerek o döneme ilişkin sigortalı sayılabileceklerdir. Buradaki sigortalılık hak ve yükümlülüklerinin başlaması için öngörülen tarihlerden itibaren, borçlanma hakkı belirtilen süreler dahilinde kullanılmalıdır. Aksi takdirde sonradan sigortalılık tesciline imkan bulunmamaktadır. 02.08.2003 (01.10.2008) tarihinden önce anılan sigortalılık kapsamında tescili bulunanlar yönünden ise 1479 sayılı Kanunun Geçici 18 (5510 sayılı Kanunun Geçici 8)"inci maddesinin uygulanması mümkün bulunmayıp, sigortalılık niteliklerinin 1479 sayılı Kanunun 24 ve 25(5510 sayılı Kanunun 4/1-b) maddeleri kapsamında değerlendirilmesi gerekecektir.
    Davaya konu, somut olayda; davacı, murisinin Islahiye’de fırıncılık faaliyetinden dolayı 19/11/1991-25/12/2010 tarihleri arasında vergi kaydının bulunduğu, Islahiye Esnaf ve Sanatkarlar odasında 25/11/1991 tarihinden devam eden sicil kaydının bulunduğu, 28/9/1998-15/08/2005 tarihleri arasında Kilis Fırıncılar Odasında kaydının bulunduğu, yine 09/11/2001-15/08/2005 arasında Kilis Esanf ve Sanatkar sicil memurluğunda kaydının bulunduğu, Kurum kayıtlarına 18.02.2010 tarihinde intikal eden giriş bildirgesi ile vergi kaydına istinaden 5510 sayılı yasanın Geçici 8. Maddesi gereği 01.10.2008 -25.12.2010 tarihleri arası tescil kaydının yapıldığı, mahkemece, müteveffa eş M.Y.nin 19.11.1991 tarihinden 25.12.2010 tarihine kadar vergi mükellefi olduğu ve bu tarihler arasında kesintisiz çalıştığından bahisle davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
    Yukarıda anlatılanlar ışığında, mahkemece, yapılacak iş; davacı murisinin 02.08.2003 (01.10.2008) tarihinden önce herhangi bir tescili bulunup bulunmadığı, 1479 sayılı Kanunun Geçici 18 veya 5510 sayılı Kanunun Geçici 8"inci maddeleri kapsamında herhangi bir borçlanma talebi bulunup bulunmadığı davacı ve kurum nezdinde araştırılmalı, sonucuna göre davacının, 1479 sayılı Kanunun 24. ve 25. maddeleri kapsamında sigortalılık şartları ve bu bağlamda kendi nam ve hesabına çalışmasının varlığı araştırılıp, varılacak sonuç uyarınca söz konusu dönem yönünden bir karar verilmelidir.
    Öte yandan, davacının talebinin 975 günlük prim yatırılmasına karar verilmesi olması karşısında, talebin aşılarak yazılı şekilde hüküm kurulması, yerinde görülmemiştir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, eksik araştırma ve inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 12.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi