10. Hukuk Dairesi 2014/14433 E. , 2014/17379 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : İzmir 2. İş Mahkemesi
Tarihi : 26.11.2012
No : 2009/830-2012/577
Dava, davalılardan M.. T..’ın davacıya ait 1269334.35 nolu işyerinde 02/09/2008 tarihinden önce çalışmasının bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın yasal dayanağı, 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesi olup bu tür sigortalı hizmet tespitine ilişkin davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğu açıktır. Bu çerçevede, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde resen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
İncelenen dava dosyasında, 10/09/2008 tarihinde Kurum denetmenlerince düzenlenen durum tespit tutanağında, davalılardan M.. T..’ın 01.10.2007 tarihinde işe girdiğinin tespit edildiği, tutanak da M.. T.. ile tanık A.. T..’nin imzalarının bulunduğu, tek bordrolu tanık olan A.. T..’nin beyanında çalışmayı doğruladığı ancak davacı işverene karşı Karşıyaka 1. İş Mahkemesinin 2009/218 E. sayılı davasının bulunduğu anlaşılmakla, mahkemece, yapılacak iş; söz konusu dava dosyası getirtilerek, deliller incelenmeli, aynı yörede komşu veya benzeri işleri yapan başka işverenler ve bu işverenlerin çalıştırdığı bordrolara geçmiş kişiler re’sen saptanarak, bilgi ve görgülerine başvurulmalı; böylece, bu konuda gerekli tüm soruşturma yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek, varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Mahkemenin, yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda araştırma yaparak, elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 12.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.