2. Ceza Dairesi 2017/1171 E. , 2019/3713 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş; dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1- Müştekinin cezaevinden tanıdığı sanığın, olay günü birlikte iş yapacaklarını söyleyip müşteki ile buluştuğu, teyzesine vermesi gerektiğini söyleyerek daha sonra iade etmek üzere müştekiden önce 50 TL para aldığı, akabinde telefonunu kullanmak bahanesiyle müştekiden cep telefonunu istediği ve olay yerinden uzaklaştığı somut olayda, müşteki ile sanık arasında hukuksal anlamda geçerli bir zilyetlik devrinin bulunmadığı gibi sanığın müştekiyi yanılgıya düşürebilecek nitelikte hileli hareketlerinin de olmadığı, sanığın en başından beri kastının telefonu ve parayı çalmaya yönelik olup zilyedliğini devralmadan mal edinmesi ve açık alanda gerçekleşmesi nedeniyle eylemin TCK"nın 141/1. maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunu oluşturduğu halde suç vasfının hatalı değerlendirilmesi ile dolandırıcılık suçundan hüküm kurulması;
2- 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ile uzlaştırma hükümleri yeniden düzenlenmiş olup, sanığın eylemine uyan TCK"nın 141/1. maddesinde düzenlenen suçun uzlaşma kapsamına alındığı nazara alınarak, uzlaştırma işlemi yapılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 27/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.