3. Ceza Dairesi Esas No: 2019/4560 Karar No: 2019/11642 Karar Tarihi: 28.05.2019
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/4560 Esas 2019/11642 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nin verdiği bir hüküm temyiz edilmiştir. Hükümden dolayı mahkumiyet kararı verilmiştir. Suçlar tehdit ve hakaret suçlarıdır. Uzlaştırmaya tabii olan bir suçun, başka bir suçla birlikte işlendiğinde uzlaşma hükümleri uygulanmaz. Bu nedenle, hakaret suçu da uzlaştırma kapsamında değildir. Ancak tehdit suçu, 6763 sayılı Kanun ile değiştirilerek uzlaştırma kapsamına alınmıştır. Bu nedenle, hukuki durumların değerlendirilmesi zorunludur. İlk haksız hareketin kimden kaynaklandığı belirlenemediği durumlarda şüpheli olan durumun sanığın lehine değerlendirilmesi gerekmektedir ve haksız tahrik hükümleri asgari oranda uygulanmalıdır. Hapis cezası verilen sanık hakkında TCK'nin 53/1. maddesinde belirtilen hak yoksunluğuna karar verilmemişse de, Anayasa Mahkemesi kararı göz önüne alınarak hukuki durumun yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir. Kanun maddeleri: 5237 sayılı TCK'nin 106/1, 125/1 ve 29. maddeleri, 5271 sayılı CMK'nın 253/3. maddesi, 6763 sayılı Kanun, TCK'nin 53/1. maddesi, 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesi, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi.
3. Ceza Dairesi 2019/4560 E. , 2019/11642 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: 1) Hükmün açıklanmasına neden olan kasıtlı suçların, 5237 sayılı TCK"nin 106/1-1. cümlesinde düzenlenen tehdit ve TCK"nin 125/1. maddesinde düzenlenen hakaret suçları olduğu, 5271 sayılı CMK"nin 253/3. maddesinin 2. cümlesine göre; “Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması halinde uzlaşma hükümleri uygulanmaz” hükmü dikkate alındığında, suç tarihinde 5237 sayılı TCK’nin 106/1-1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında olmadığı, bu suçla birlikte işlenen TCK"nin 125/1. maddesinde düzenlenen hakaret suçunun da bu nedenle uzlaştırma kapsamında olmadığı, ancak 6763 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alındığı gözetildiğinde, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre, sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması karşısında; TCK"nin 7. maddesi uyarınca uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılarak, anılan hüküm yönünden uzlaştırma işleminin olumlu sonuçlanmış olması durumunda, sanığın denetim süresinde işlediği başkaca kasıtlı suçlardan mahkum olup olmadığı tespit edilip sonucuna göre,açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanıp açıklanmayacağının değerlendirilmesi zorunluluğu, Kabule göre de; 2) Tarafların karşılıklı olarak kavga ettikleri ve alınan doktor raporuna göre sanığın da yaralandığı olayda, ilk haksız hareketin hangi taraftan geldiği hususunda taraflar arasında farklı beyanlar bulunduğu, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarih ve 2002/4-238 Esas, 367 sayılı Kararı uyarınca ve bu kararla uyumlu Ceza Dairelerin yerleşmiş ve süreklilik gösteren kararlarında kabul edildiği üzere, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığı şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenemediğinde şüpheli kalan bu halin sanık lehine değerlendirilmesi gerektiğinin belirtilmesi karşısında, sanık lehine 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin asgari oranda (1/4) uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, 3) Sanık hakkında kasti suçtan verilen hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak TCK"nin 53/1. maddesinde belirtilen hak yoksunluğuna karar verilmemiş ise de, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas-2015/85 Karar sayılı kararı ile bazı kısımların iptal edilmesi hususu da dikkate alınarak sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 28.05.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.