4. Hukuk Dairesi 2018/2784 E. , 2018/6018 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 12/09/2013 gününde verilen dilekçe ile ürün zararı nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 25/01/2018 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava; ürün zararı nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece maddi tazminat istemi yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı; kavun ekili olan tarlasını, davalıya ait komşu taşınmazda gerekli önlemlerin alınmaması nedeniyle su bastığını, bu nedenle ürünlerinin zarar gördüğünü belirterek maddi ve manevi zararın tazmini isteminde bulunmuştur.
Davalı; davacıya ait tarlanın, kendi tarlasından daha yüksek kotta bulunduğunu, bu nedenle su baskınının kendi tarlasının sulanması sırasında taşan sulardan meydana gelmesinin mümkün olmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemenin; 23/03/2016 tarihli ilk kararında; 2013/295 D.İş sayılı dosyasında yapılan tespitin, olayın hemen sonrasında uzman bilirkişi vasıtasıyla yapıldığından hüküm kurmaya elverişli bulunduğu gerekçesi ile esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davalının temyizi üzerine, Dairemizin 23/03/2016 tarihli ilamı ile ""... davalı, taşınmazının davacıya ait taşınmazdan daha alt seviyede bulunduğunu, bu nedenle su basmasının mümkün olmayacağını, meydana gelen zararla, illiyet bağı kurulabilecek bir eyleminin bulunmadığını, olayın keşif ile açıklığa kavuşturulması gerektiğini savunduğuna göre, bu açıdan mahkemece hükme esas alınan tespit dosyasındaki bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya yeterli ve elverişli olduğu söylenemeyeceğinden mahkemece bilikişi heyeti ile mahallinde keşif yapılarak davalının savunmasında belirtilen hususlar açıklığa kavuşturulduktan sonra, davacının zararının davalı taşınmazından kaynaklanıp kaynaklanmadığı, tarafların kusur durumları belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporu ile karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu" gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozma üzerine, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan keşif sonrasında alınan 11/12/2017 tarihli bilirkişi raporu davacının zararının davalının kusuru ile gerçekleştiği gerekçesi ile maddi tazminat istemi yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya kapsamından; mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş olmasına rağmen bozmanın gereği tam olarak yerine getirilmediği anlaşılmaktadır. Dairemizin bozma ilamında, mahkemece hükme esas alınan tespit dosyasındaki bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya yeterli ve elverişli olmadığı, bilirkişi heyeti ile mahallinde keşif yapılarak davalının savunmasında belirtilen hususlar açıklığa kavuşturulduktan sonra davacının zararının davalı taşınmazından kaynaklanıp kaynaklanmadığı, tarafların kusur durumları belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtildiği halde, mahkemece tespit dosyasındaki raporu düzenleyen aynı bilirkişiden rapor alınarak ortaya çıkan aynı sonuca hükmedilmiştir. Şu durumda, bozma ilamına uyulduğu halde tespitteki bilirkişiden yeniden rapor alınarak hüküm tesisi doğru değildir.
O halde, mahkemece tespitteki bilirkişi raporunu düzenleyen dışındaki ziraat mühendisinden tarafların kusur durumu ve zararın miktarı konusunda rapor alınıp sonucuna göre karar veerilmelidir. Bu yönün gözetilmemesi kararın bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 09/10/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.