9. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/27648 Karar No: 2013/19279 Karar Tarihi: 24.06.2013
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2012/27648 Esas 2013/19279 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2012/27648 E. , 2013/19279 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı vekili, davacı işçinin ödenmeyen fazla çalışmaları karşılığı ücret alacağının davalı işverenden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
1. Davacı temyizi açısından; Miktar ve değeri temyiz kesinlik sınırını aşmayan taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar HUMK.’un 426/A maddesi uyarınca temyiz edilemez. Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir. Temyiz kesinlik sınırı belirlenirken yalnız dava konusu edilen taşınır malın veya alacağın değeri dikkate alınır. Faiz, icra (inkar) tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama giderleri hesaba katılmaz. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 06.06.1975 gün ve 1975/6-8 sayılı içtihadında, 5521 sayılı yasada açık düzenleme olmamakla birlikte, bu yasanın 15. maddesindeki düzenleme gereği HUMK.’un 426/A maddesindeki kesinlik sınırının iş mahkemelerinde verilen kararlarda da uygulanması gerektiği, grup halinde açılan davaların salt iş mahkemelerine özgü bir dava türü olmadığı, bu nedenle seri olarak açılan davalarda her dosya için kesinlik sınırına bakılması gerektiği açıkça belirtilmiştir. Dosya içeriğine göre davacı vekili tarafından reddedilen miktara göre temyize konu edilen miktar karar tarihi itibari ile 1.690,00 TL kesinlik sınırı kapsamında kaldığından davacı vekilinin temyiz isteminin 6100 sayılı HMK.’un geçici 3/1 maddesi yollaması ile HUMK.’un 426/A, 432 maddeleri, uyarınca REDDİNE, nispi temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 2. Davalı vekilinin temyizine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 24.06.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.