19. Hukuk Dairesi 2016/20000 E. , 2017/4401 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin keşideci sıfatıyla yer aldığı her biri 13.000,00 TL bedelli toplam 39.000,00 TL tutarındaki üç adet bonoya dayalı olarak davalı ..."ün müvekkili aleyhine takip başlatılmış ise de, müvekkili ile davalılardan ... arasında ortak araç alımı sırasında anlaşmazlık çıkması üzerine düzenlenen protokol kapsamında bu senetlerin teminat amacıyla lahdarı açık olarak anılan davalıya verildiğini, ancak davalı ..."ün protokol hükümlerine uymayarak bu senetleri diğer davalı lehdar ..."e teslim ettiğini, oysa takibe geçen bu davalının da senetlerin teminat senedi olduğunu bildiğini, senetlerin 12.522,00 TL"sinin müvekkilince ödendiğini ancak kalan kısmın vadesinin gelmediğini, vade gerçekleştiğinde davalı ..."e ödeneceğini belirterek, senetlerin iptaline, bu senetler nedeniyle müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, müvekkiline haciz işlemi uygulanması nedeniyle oluşan 10.000,00 TL zararının ve %40 oranında tazminatın da ayrıca davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... ön inceleme duruşmasındaki imzalı beyanında; takibe konu bonoların teminat bonosu olmadığını, kendisinin diğer davalı ..."ten alacaklı olduğunu, davacıdan bir alacağı bulunmadığını, davacı ve davalı ... arasında protokol düzenlenerek takibe konu senede kendi adının yazıldığını, davacı ve diğer davalının ortak araba aldıklarını ve borçlarını ödeyemeyince kendisinin ödemede bulunduğunu ve senetler nedeniyle de alacaklı olduğunu bildirmiştir.
Diğer davalı ... aynı duruşmadaki imzalı beyanında, diğer davalının beyanlarının doğru olduğunu söylemiştir.
Mahkemece verilen davanın reddine yönelik kararın davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine Diaremizin 25.03.2015 tarihli 2014/16728 E. 2015/4221 K. Sayılı ilamı ile "Davacı yanca dosyaya delil olarak sunulan ve davacı ile davalılardan ... arasında düzenlenen 01/01/2012 tarihli protokol içeriğinden takibe konu senetlerin teminat amacıyla verildiği görülmektedir. Davalılardan senet lehdarı ... ise 12/12/2013 tarihli ön inceleme duruşmasındaki imzalı beyanında bu protokole konu ilişkiyi bildiğini ve takibe konu senetlerin düzenleme sebebinden bilgi sahibi olduğunu söylemiştir. Bu durum karşısında mahkemece taraf beyanları, protokol içeriği ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek davaya konu bonoların teminat vasfının devam edip etmediğinin araştırılarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiştir." gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, senetlerin davacı adına alınan araç kredisine karşılık Lokman"ın ödediği paralara karşılık verildiği ve Lokman"ın yeğeni olan İlkay"ın adına yazıldığı ve senetlerin Lokman adına İlkay tarafından icraya konulduğu ve davacının davalının ödediği kredileri ödememesi sebebi ile senetlerin tahsil edildiği ve davacının tüm bu işlemlerden haberdar olduğu ve davaya konu bonoların teminat vasfının devam etmediği ve borca karşılık miktarlar belirlenerek yazıldığı ve davacının iddia ettiği gibi teminat senedi olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyulmuş ise de bozma gereği yerine getirilmemiştir. Zira davacı dava dilekçesinde ve bozmadan sonraki duruşmada senetlere ilişkin olarak 12.522 TL ödediğini belirtmiş, dava dilekçesi ekinde bu ödemelere ilişkin banka dekontları sunmuştur. Dava konusu senetlerin protokolde belirtilen zamanda tamamen ödenmediği ve teminat özelliği gereğince takibe konulması gerektiği konusunda açıklık bulunmakla birlikte davacının senetlere mahsuben yaptığı ödemelerin üzerinde durularak bu ödemelerin dava konusu bonalara mahsuben yapıldığının anlaşılması halinde yapılan ödeme miktarlarında menfi tespit davasının kabulü gerekir. Bu hususa dikkat edilmeden verilen karar doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 31/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.