Esas No: 2020/1727
Karar No: 2021/1890
Karar Tarihi: 18.10.2021
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/1727 Esas 2021/1890 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/1727
Karar No : 2021/1890
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Odası
VEKİLİ : Av.
KARŞI TARAF (DAVACI) : ... Bakanlığı
UETS Kodu: ...
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri ...
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Sekizinci Dairesinin 31/12/2019 tarih ve E:2015/4205, K:2019/13272 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 09/02/2015 tarih ve 29262 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Referans Belgesi Yönetmeliği'nin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Sekizinci Dairesinin 31/12/2019 tarih ve E:2015/4205, K:2019/13272 sayılı kararıyla;
6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu'nun 2. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendinde, mühendislik ve mimarlık mesleği mensuplarının, müşterek ihtiyaçlarını karşılama(k), mesleki faaliyetlerini kolaylaştırma(k), mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlama(k), meslek mensuplarının birbirleriyle ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplinini ve ahlakını korumak için gerekli gördüğü bütün teşebbüs ve faaliyetlerde bulunma(k); aynı fıkranın (a) bendinde de, ihtisas kollarına göre Oda kurulmasına karar verme(k)nin Birliğin görevleri arasında sayıldığı,
Anılan Kanun'un 39. maddesinde ise, Kanun hükümlerinin müteşebbis heyetlerce hazırlanacak Birlik Umumi Heyetince onanacak talimatname ile tatbik olunacağı hükmünün yer aldığı,
3458 sayılı Mühendislik ve Mimarlık Hakkında Kanun ile, mühendislik ve mimarlık mesleğinin nitelikleri ve unvanların ne şekilde alınacağına ilişkin çerçeve kuralların getirildiği, Mühendislik ve Mimarlık Ruhsatnameleri Hakkında Nizamname'nin 2. maddesi ile belirtilen mühendislik ve mimarlığın derecelerine göre ilgili Bakanlıkça ruhsatname verileceğinin öngörüldüğü,
2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 7. maddesinin 1. fıkrasının (p) bendiyle de, yurt dışındaki yükseköğretim kurumlarından alınmış lisans ve lisansüstü diplomaların denkliğinin belirlenmesi görevinin Yükseköğretim Kuruluna verildiği,
2547 sayılı Kanun'un 43. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, yükseköğretim kurumlarında, kuruluş özelliklerine ve ihtiyaçlarına göre yapılan eğitim-öğretim ve buna dayalı olarak verilen diplomalarla ilgili esasların her üniversitece hazırlanacak eğitim ve öğretim yönetmeliğinde belirtileceği; (b) bendinde, aynı meslek bilim dallarında eğitim-öğretim yapan üniversitelerde, eğitim öğretim, metod, kapsam, öğretim süresi ve yıl içindeki değerlendirme esasları bakımından eşdeğer olması, öğrenimden sonra kazanılan unvanların aynı ve elde edilen hakların eşdeğer sayılması hususunun Üniversitelerarası Kurulun önerisi üzerine öğretmen yetiştiren birimler için belirtilen esasların tesbitinin Milli Eğitim Bakanlığı ile de işbirliği yapılarak Yükseköğretim Kurulunca düzenleneceği hükümlerine yer verildiği,
2547 sayılı Kanun'un 3. maddesinin 1. fıkrasının (t) bendinin (1) numaralı alt bendinde, yüksek lisansın, (bilim uzmanlığı, yüksek mühendislik, yüksek mimarlık, master) bir lisans öğretimine dayalı eğitim-öğretim ve araştırmanın sonuçlarını ortaya koymayı amaçlayan yükseköğretim olarak tanımlandığı, Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği ile de genel ilkelerinin belirlendiği,
Dava konusu TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Referans Belgesi Yönetmeliği'nin "Amaç" başlıklı 1. maddesi ile Yönetmeliğin amacının "... mühendisleri Odasına kayıtlı üyelerin isteği ve başvurusu üzerine; mesleki etkilerini, meslek etiği, deneyim, birikim ve yeterlilikleri doğrultusunda değerlendirerek, uzmanlık ve uğraş konularına göre referans belgesi vermek ve veri tabanı oluşturmak amacıyla hazırlanmak" olduğunun kurala bağlandığı,
Ancak; mühendislik mesleğinin ve bu mesleği icra edeceklerin sahip olması gereken diploma ve ruhsatnamelerin niteliği; mühendisler arasındaki unvanların nasıl kazanılacağı ve kimler tarafından kullanılabileceği; meslek alanında lisans eğitimi sonrasındaki yüksek lisans, doktora, doçentlik, profesörlük gibi aşamalarla ilgili kuralların, 3458 ve 2547 sayılı Kanun hükümlerinde açıkça düzenlendiği,
Dava konusu Yönetmelik'le ise; meslek bilgisi ve meslek deneyimi ile Yönetmelik'teki belirli sınavlardan başarılı olma şartını yerine getiren inşaat mühendislerine verilecek ve referans belgesi olarak adlandırılan, A, B ve C olarak üç dereceye ayrılan belgelerden bahsedildiği ve bu belgelere ilişkin usul ve esaslara yönelik kurallar getirildiği,
Bu haliyle, anılan Kanun hükümlerinin verdiği açık bir yetkiye dayanmayan ve bu kanuni düzenlemelerde yer alan tanımları aşar nitelikte yeni tanımlar, esaslar ve kurallar getiren dava konusu Yönetmelik'te yetki yönünden hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle,
09/02/2015 tarih ve 29262 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Referans Belgesi Yönetmeliği'nin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, 6235 sayılı Kanun'un 2. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendi ile 39. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak dava konusu Yönetmeliğin çıkarıldığı, Yönetmelik'te 3458 ve 2547 sayılı Kanun kapsamında olan hiçbir unvanın tanımlanmadığı, herhangi yeni bir unvanın verilmediği, mühendislerin Kanun ile verilmiş yetkilerinin ve mesleki faaliyetlerinin kısıtlanmadığı, Yönetmeliğin, üyelerin serbest mühendislik hizmeti üretim aşamalarındaki eğitimleri, uzmanlık ve uğraş alanları ile deneyimlerini belgeleme ihtiyacından doğduğu, günümüzde iş başvurularında diplomanın varlığının tek başına yeterli görülmediği, Yönetmelik'te bir zorunluluk getirilmediği, dileyen üyenin gereğini yerine getirerek belge alabileceği, belge alan üyenin almayan üyeye bir üstünlüğünün bulunmadığı, Odaya yapılan bilirkişilik, hakemlik ve eksperlik başvurularına cevap verebilmek için veri tabanı oluşturulduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, Danıştay Sekizinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra dosya tekemmül ettiğinden davalı idarenin yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu Yönetmeliğin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin Danıştay Sekizinci Dairesinin temyize konu 31/12/2019 tarih ve E:2015/4205, K:2019/13272 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kullanılmayan ... TL harcın istemi halinde davalı idareye iadesine,
4. Kesin olarak, 18/10/2021 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
X- Dava konusu Yönetmelik; ... Mühendisleri Odasına kayıtlı üyelerin isteği ve başvusu üzerine; mesleki etkinliklerini, meslek etiği, deneyim, birikim ve yeterlilikleri doğrultusunda değerlendirerek, uzmanlık ve uğraş konularına göre referans belgesi vermek ve veri tabanı oluşturmak amacıyla hazırlanmış ve üyelerin kanunlarla elde etmiş olduğu mesleki hak ve yetkilerine engel oluşturmayacağı, ilave unvan ya da yetki vermeyeceği hüküm altına alınmak suretiyle; refesans belgesi uzmanlık alanları, düzeyleri, başvuru koşulları, sınavlar, onay-yenilenme, kurullar, uygulama ilkeleri belirlenmiştir.
Anayasa'nın "Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları" başlıklı 135. maddesinde, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşlarının; belli bir mesleğe mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak maksadı ile kanunla kurulan ve organları kendi üyeleri tarafından kanunda gösterilen usullere göre yargı gözetimi altında, gizli oyla seçilen kamu tüzel kişilikleri oldukları belirtilmiş; işlem tarihinde yürürlükte bulunan 124. maddesinde de, Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzelkişilerinin, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilecekleri hükme bağlanmıştır.
Anayasa'nın bu hükmünde, meslek kuruluşlarının karar ve yönetim organlarının seçimle göreve gelmesinin öngörülmesi, Devletin idari ve mali denetimine tabi olduklarının belirtilmesi ve sorumlu organlarının görevlerine ancak yargı kararıyla son verilebileceğinin kurala bağlanması, bu idarelerin özerkliğine işaret etmektedir.
Meslek kuruluşlarının özerkliği, merkezî idareden bağımsız olarak karar ve yürütme organlarını seçebilme, ilgili mesleki faaliyetlerle sınırlı olmak üzere üyelerini ve örgütlerini bağlayıcı karar alma ve uygulama, meslek mensuplarının uyacağı ilke ve kuralları belirleme ve üyeleri hakkında disiplin tedbirleri uygulama hak ve yetkisini içermektedir.
6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu'nun 2. maddesinin (a) fıkrasında, bütün mühendis ve mimarları ihtisas kollarına ayırmak ve her kol için bir oda kurulmasına karar vermek; (b) fıkrasında, mühendislik ve mimarlık mesleği mensuplarının müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetleri kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak; (c) fıkrasında da, meslek ve menfaatleriyle ilgili işlerde resmi makamlarla işbirliği yaparak gerekli yardımlarda ve tekliflerde bulunmak, meslekle ilgili bütün mevzuatı, normları, fenni şartnameleri incelemek ve bunlar hakkındaki görüş ve düşünceleri ilgililere bildirmek, Birliğin kuruluş amaçları arasında sayılmıştır.
6235 sayılı Kanun'un 19. maddesinin 1. fıkrasında, "Odalar, bu kanunun 2 nci maddesinde belirtilen amaç için Birlik Umumi Heyetince kararlaştırılan işlerden yalnız odalarını ilgilendiren kısımlar ile görevlidirler."; 33. maddesinin 1. fıkrasında, "Türkiye'de mühendislik ve mimarlık meslekleri mensupları mesleklerinin icrasını iktiza ettiren işlerle meşgul olabilmeleri ve mesleki tedrisat yapabilmeleri için ihdisasına uygun bir odaya kaydolmak ve azalık vasfını muhafaza etmek mecburiyetindedirler."; 39. maddesinde, "Bu kanun hükümleri müteşebbis heyetlerce ihzar ve Birlik Umumi Heyetince tasvip edilecek bir talimatname ile tatbik olunur." hükümlerine yer verilmiştir.
3458 sayılı Mühendislik ve Mimarlık Hakkında Kanun'un 1. maddesinde, "Türkiye Cumhuriyeti hududları dahilinde mühendislik ve mimarlık unvan ve salahiyeti ile sanat icra etmek isteyenlerin aşağıda yazılı vesikalardan birini haiz olmaları şarttır:
a) Mühendislik veya mimarlık tahsilini gösteren Türk yüksek mekteblerinden verilen diplomalar;
b) Programlarının yüksek mühendis veya mimar mektebleri programlarına muadil olduğu kabul edilen bir ecnebi yüksek mühendis veya yüksek mimar mektebinden diploma almış olanlara usulüne tevfikan verilecek ruhsatnameler;
c) Türk Teknik Okulu mühendis kısmı ile programlarının buna muadil olduğu kabul edilen memleket dahilindeki diğer mühendis veya mimar mekteblerinden verilen diplomalar;
d) Programlarının Türk Teknik Okulu Mühendis kısmı programlarına muadil olduğu kabul olunan bir ecnebi mühendis veya mimar mektebinden diploma almış olanlara usulüne tevfikan verilecek ruhsatnameler."; 7. maddesinde ise, "1 inci maddede belirtilen diploma veya ruhsatnamelerden birine haiz olmayanlar Türkiye’de mühendis veya mimar unvanı ile istihdam olunamazlar, imzalarla sanat icra edemezler, bu unvanları kullanarak rey veremezler ve imza da koyamazlar." hükümleri yer almaktadır.
6235 sayılı Kanun'un 33. ve 3458 sayılı Kanun'un 1. maddesi uyarınca, Türkiye sınırları dahilinde mühendislik mesleğinin icra edilebilmesi için, mühendislik eğitimi veren bir yükseköğretim kurumundan mezun olmak ve ilgili meslek odasına üye olarak üyelik vasfını korumanın yeterli olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca bir başka koşul kanuni düzenlemelerde yer almamaktadır.
Yukarıda alıntısı yapılan Anayasa ve Kanun hükümlerinden anlaşılacağı üzere, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının; meslek mensuplarının ve bu mesleki faaliyetten yararlananların karşılıklı hak ve menfaatlerini koruyarak belli bir meslek disiplini sağlama amacına yönelik olarak örgütlenmiş olduğu açıktır. Bu kapsamda ... Mühendisleri Odasının serbest çalışan inşaat mühendislerinin etkinliklerini denetlemek ve serbest inşaat mühendisliği hizmetinin esaslarını, mesleki deneyim, kapasite ve yeterlilik açısından değerlendirmekle görevli olduğu anlaşılmaktadır.
Meslek Odalarının Anayasa'da ve kanunlarda belirlenen amaçlarını gerçekleştirmek üzere meslek mensuplarına yönelik eğitim ve etkinlik düzenlemesi mümkündür. Ancak bu çerçevede kanunlarla tanınan serbest mühendislik yapma hakkını engelleyecek düzenlemelerin yapılması hukuken mümkün değildir.
Diğer taraftan; Anayasa'nın 135. maddesinin 1. fıkrasında sayılan yetki ve görevler gözetildiğinde, meslek kuruluşlarının yönetmelikle düzenleme yapma yetkisinin sınırlandırılmasının Anayasa'nın hem 135. maddesinin 1. fıkrasına hem de 124. maddesinin 1. fıkrasına aykırı olacağı açıktır.
Kanuna dayalı temel düzenlemelerin tek elden merkezi idare tarafından yapılması, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına 135. maddesinin 1. fıkrasında verilen görev ve yetkiler gözetildiğinde Anayasa'nın 123. maddesinin 2. fıkrasına da aykırıdır.
Merkezî idarenin kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları üzerindeki denetimi idari ve mali denetimin ötesine geçmemelidir.
Dava konusu Yönetmelik ile üyeleri olan mühendislerin sunduğu hizmetin nitelik ve standardını belirlemeye yönelik bir düzenleme yapılmamış aksine, yukarıda alıntısı yapılan Anayasa ve Kanun hükümlerinin verdiği yetkiye dayalı olarak; inşaat mühendisliği mesleği ve ürettikleri hizmetin etkinliğini, verimliliğini ve gelişimini sürekli kılmak, değişen Dünya şartları, teknolojik ve bilimsel gelişmeler ve artan toplumsal gereksinimler çerçevesinde; yeni ve çağdaş tekniklere dayalı hizmet sunumunu sağlamak, yanlış uygulamaları önlemek anlayışıyla üyelerine kendilerini geliştirme olanaklarını sunmanın sağlanmaya çalışıldığı ve bunun da isteğe bağlandığı anlaşılmakta olup; dava konusu Yönetmeliğin üst hukuk normlarına uygun olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, dava konusu Yönetmeliğin iptali yolunda verilen temyize konu Daire kararının bozulması gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.