(Kapatılan)21. Ceza Dairesi 2016/1553 E. , 2017/1330 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"na muhalefet
HÜKÜM : Beraat
1) Doğan Yayın Holding A.Ş."nin yönetim kurulu başkanı ve üyesi olan sanıklar hakkında, 2006 yılı içinde alıcı Axel Springer AG"ye hisselerinin bir kısmını sattığı, satışın 2006 yılında gerçekleşmesine rağmen iştirak hisselerinin, defter ve kayıtlarında muhasebe hilesi yapılarak, 2006 hesap dönemi sonuç hesaplarına intikal ettirilmediği, ancak bu işlem neticesinde doğan kurumlar vergisinin en az bir geçici vergilendirme dönemi ve bir kurumlar vergisi vergilendirme dönemi daha geç ödemek amacıyla 2007 yılında satmış gibi işlem tesis ettirilmesi suretiyle muhasebe hilesi yaptıklarını, zira mükellef kurumun 2006 hesap dönemi kanuni defterlerine önce satış kaydı yapıp ardından kullandığı muhasebe programının özelliği gereği yok edemediği ve ancak ters kayıt yapmak suretiyle mali tabloların etkisini ortadan kaldırdıklarının iddia edilmesine karşın, mahkemece hükme esas alınan 22.10.2010 tarihli bilirkişi raporunda her ne kadar, TTK hükümleri gereğince iştirak hisselerinin 26.12.2006 tarihine kadar ciro edilip alıcı şirkete teslim edilmemiş olması, ciro ve teslimin 02.01.2007 tarihinde yapılmış olması, ve yine iştirak hisselerin devri konusundaki kararın Doğan TV Anonim Şirketi yönetim kurulunca 02.01.2007 tarihinde alınmış olması dikkate alınarak 26.12.2006 tarih ve 9854 numaralı muhasebe kaydının yasal bir belgeye dayanmamış olması nedeniyle yapılan düzeltme kaydının yasalara ve uygulamaya uygun olduğu, yapılan işlemin muhasebe hilesi olmadığı belirtilmişse de, söz konusu raporun, kamu davasının dayanağını oluşturan iddiaları esaslı olarak karşılayamadığı, soyut ve kişisel kanaate dayalı olduğu görülmektedir.
2) İddianame ve dayanağını oluşturan vergi inceleme raporunda, Doğan Yayın Holding A.Ş. ile Axel Springer AG arasındaki sözleşmenin 16.11.2006 tarihinde imzalanmış olduğu, Doğan Yayın Holding A.Ş."nin 22.12.2006 tarihinde İMKB"ye iştirak hisseleri satışının tamamlanmakta olduğunu bildirdiği, yine vergi inceleme tutanağının düzenlendiği 21.11.2008 tarihinden 6 gün sonra İMKB"ye yapmış olduğu 27.11.2008 günlü özel durum bildiriminde iştirak hisselerini 2006 yılında sattığını bildirdiği ve şirketin 2006 hesap dönemine ait kurumlar beyannamesi eklerinde iştirak hisselerinin satışının 2006 yılında yapıldığına dair bilgilerin varlığı belirtilmiştir. Buna göre satış işleminin 2006 yılında tamamlandığı, hisse senetlerinin 2007 yılında ciro edilmesinin ve hisse devrine ilişkin ödemenin 2007 yılında gerçekleşmesinin kurumlar vergisinin 2006 yılında doğmasına etki etmeyeceği çünkü, vergiyi doğuran olayın tahsil esasına değil tahakkuk esasına bağlı olduğu belirtilmiştir. Buna karşın sanıkların, İMKB"ye yapılan 22.12.2006 tarihli bildirimin hisse devri hususunda anlaşma sağlandığına ilişkin olduğu, 16.11.2006 tarihli Doğan Yayın Holding A.Ş. İle Axel Springer AG arasındaki sözleşmenin ise hisse devri konusundaki uzlaşı olduğu ve hisse devrinin 02.01.2007 tarihinde taraflar arasında yapılan ek kapanış anlaşması ve devir bedelinin şirket kayıtlarına intikali ile gerçekleştiği, ödemenin de 02.01.2007 tarihinde yapıldığı, satışın tamamlanmasının 02.01.2007 tarihinde gerçekleştiği şeklindeki savunmaları da dikkate alınarak; vergi inceleme raporu ve iddianamede belirtilen iddialar ile savunmalarda verilen cevaplara göre satışın hangi tarihte tamamlanmış sayılacağı ve Doğan Yayın Holding A.Ş."nin vergi borcunun hangi tarihte doğduğu yani satışın 2006 yılında yapılmasına rağmen 2007 yılı başında tamamlanmış gibi gösterilmesinin kurumlar vergisi kaybına sebebiyet verip vermeyeceği, mevcut bilgi ve belgelere göre satışın 2006 yılında mı yoksa 2007 yılında mı yapılmış sayılacağı hususlarında yasal mevzuata ve uygulamalara dayalı gerekçeli ve denetime imkan verir, Ticaret hukuku, İMKB ve Vergi mevzuatından anlayan, konusunda uzman üç kişilik heyetten bilirkişi raporu alınmasından ve her ne kadar görev dağılımına ilişkin yazılı bir yönetim kurulu kararı var ise de, yapılan hisse devri işleminin maddi olarak büyüklüğü dikkate alındığında yönetim kurulu başkanı ve üyesi olan sanıkların bilgisinin olmadığı ticari hayatın olağan akışına uygun düşmediğinden bunların sorumluluğunun olduğunun kabul edilmesi gerektiği de göz önüne alınarak, sanıkların hukuki durumlarının değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması yasaya aykırı;
3) Sanıklardan ..."nın UYAP kanalı ile MERNİS üzerinden alınan güncellenmiş nüfus kayıt örneğinden, hükümden sonra 05.08.2013 tarihinde vefat ettiğinin anlaşılması karşısında, hakkındaki kamu davasının TCK"nun 64. maddesi uyarınca düşürülmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 6723 sayılı Yasayla değişik 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15.03.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.