Esas No: 2021/2420
Karar No: 2022/1057
Karar Tarihi: 28.02.2022
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/2420 Esas 2022/1057 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, icra takibi sırasında davalının Çorum Belediyesi'nden hak ediş alacağı üzerine konulan hacizle sıra cetvelinde paylaştırma yapıldığını ileri sürerek davalının alacağının muvazaalı olduğunu iddia ederek sıra cetvelinden çıkarılmasını talep etmiştir. İlk derecede davanın reddine karar verilmiştir. İstinaf başvurusu da reddedilince davacı vekili temyiz etmiştir. Yargıtay bozma kararı vermiştir. Sıra cetveline yönelik itirazda bulunma yetkisi takibi kesinleşen ve bedeli paylaşıma konu mal üzerinde haczi ya da rehni bulunan alacaklılara tanınmıştır. Davacının paylaşıma konu bedel üzerinde kesinleşmiş bir haczi bulunmadığı için davacının sıra cetveline yönelik itirazında hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda İİK'nın 142. maddesi ve HMK'nın 114/1-h ve 115/2. maddeleri hakkında da açıklamalar yer almıştır.
"İçtihat Metni"
Çorum 4. Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen kararın temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davacının davalı borçludan bonoya dayalı alacağının tahsili için başlattığı icra takibi kapsamında borçlunun Çorum Belediyesi nezdindeki hak ediş alacağı üzerine haciz konularak sıra cetveli düzenlendiğini, düzenlenen sıra cetvelinde davacı müvekkilinin alacaklı olduğu icra dosyasıyla garameten paylaştırma yapıldığını, ancak davalı alacağının muvazaalı olduğunu ileri sürerek, davalı alacaklının sıra cetvelinden çıkarılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili ile borçlu arasında faturaya dayalı ticari ilişki bulunduğunu öne sürerek davanın reddini dilemiştir.
İlk derece mahkemesince, davalının takibe konu ettiği bono ve bonoya dayanak teşkil eden faturanın ticari ilişkiden kaynaklı olduğu, davalının ticari defterindeki kayıtların tutarlı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekilinin yaptığı istinaf başvurusunu inceleyen Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3.Hukuk Dairesi, istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir.
İİK'nın 142. maddesinde, cetvel suretinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde her alacaklının takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel münderecatına itiraz edebileceği düzenlenmiş ve bu madde hükmü ile sıra cetveline itiraz hakkı takip alacaklılarına tanınmış ise de, her alacaklı bu hakkı haiz değildir.
Sıra cetveline yönelik itirazda bulunma yetkisi, takibi kesinleşen ve bedeli paylaşıma konu mal üzerinde haczi ya da rehni bulunan alacaklıda olup, aksi halde sıra cetveline itirazda hukuki yararı yoktur. Hukuki yarar dava koşulu olup, yargılamanın her aşamasında resen nazara alınır.
Somut olayda, davacının paylaşıma konu bedel üzerinde kesinleşmiş bir haczi bulunmamaktadır. Bu itibarla davacının sıra cetveline yönelik itirazında hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle, HMK'nın 114/1-h ve 115/2. maddeleri uyarınca, davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 18.11.2020 tarihli ve 2020/1155 Esas, 2020/1535 Karar sayılı kararının davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HMK 373/2 maddesi gereğince dosyanın Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 28.02.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.