Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2020/2125
Karar No: 2021/1884
Karar Tarihi: 18.10.2021

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/2125 Esas 2021/1884 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/2125
Karar No : 2021/1884

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU:Danıştay Sekizinci Dairesinin 02/03/2020 tarih ve E:2016/9083, K:2020/1385 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 20/04/2016 tarih ve 29260 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği'nin 7. maddesinin 1. ve 2. fıkralarının iptali ile 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 6569 sayılı Kanun'un 28. maddesi ile değişik 44. maddesinin (c) fıkrasının Anayasa'ya aykırı olduğundan bahisle iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulması istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Sekizinci Dairesinin 02/03/2020 tarih ve E:2016/9083, K:2020/1385 sayılı kararıyla; davacının Anayasa'ya aykırılık iddiası ciddi görülmemiş,
2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 6569 sayılı Kanun'un 28. maddesi ile değişik 44. maddesinin (c) fıkrası, 65. maddesinin (b) fıkrasının (1) numaralı bendi ve Geçici 67. maddesi ile 20/04/2016 tarih ve 29260 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği'nin 7. maddesinde yer alan kurallar aktarılarak,
2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun "Yönetmelikler" başlıklı 65. maddesinin (b) fıkrasının (1) numaralı bendinde, lisansüstü öğretim esaslarının Üniversitelerarası Kurul tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği kuralı yer almış olup; anılan Kanun'un 44. maddesinin (c) fıkrasında, 26/11/2014 tarih ve 29187 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6569 sayılı Kanun'un 28. maddesi ile yapılan değişiklik ile lisansüstü eğitim usul ve esasları ile öğrenim sürelerinin Yükseköğretim Kurulu tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirleneceği kuralına yer verildiği,
Anılan Kanun'un 65. maddesinin (b) fıkrasının (1) numaralı bendi yürürlükte iken, kanun koyucunun 44. maddenin (c) fıkrasında sonradan yaptığı değişiklik ile lisansüstü eğitim usul ve esasları ile öğrenim sürelerine ilişkin yönetmeliğin Yükseköğretim Kurulu tarafından çıkarılacağını kurala bağlayarak iradesini ortaya koyduğu,
Bu bağlamda, dava konusu Yönetmelikle yürürlükten kaldırılan 01/07/1996 tarih ve 22683 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği, Üniversitelerarası Kurul tarafından ihdas edilmiş iken, 2547 sayılı Kanun'un 44. maddesinin (c) fıkrasında 6569 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten sonra, 20/04/2016 tarih ve 29690 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan dava konusu Yönetmeliğin anılan Kanun'daki değişikliğe uygun bir şekilde Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından ihdas edildiğinin görüldüğü,
Dolayısıyla, dava konusu Yönetmeliğin üst hukuk normu olan 2547 sayılı Kanun'un 44. maddesinin (c) fıkrasında yer alan düzenlemeye uygun olduğu; yetki yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı,
İdari işlemlerin kanuni dayanağının olmasının "kanuni idare" ilkesinin sonucu olduğu, bu sebeple, idarenin kanuni dayanağı bulunmayan bir yetkiyi kullanmasının olanaklı olmadığı, öte yandan, dayanılan kanun maddesininin idari işlemde belirtilmesinin de "kanuni idare" ilkesi açısından bir gereklilik olduğu gibi, idari işlemlerin yargısal denetimi yapılırken, idarenin kanuna uygun hareket edip etmediğinin, ilgili kanun maddesinde yer alan usul ve esaslara uyulup uyulmadığının belirlenmesi açısından önem arz ettiği,
Dava konusu Yönetmeliğin dayanağı 2547 sayılı Kanun'un 44. maddesinin (c) fıkrası olup; anılan Kanun maddesinin 25/02/2011 tarih ve 27857 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 13/02/2011 tarih ve 6111 sayılı Kanun'un 171. maddesi ile değişiklik yapılmış halinde, bir yıl süreli yabancı dil hazırlık sınıfı hariç, kayıt olduğu programa ilişkin derslerin verildiği dönemden başlamak üzere, her dönem için kayıt yaptırıp yaptırmadığına bakılmaksızın önlisans programlarını azami dört yıl, lisans programlarını azami yedi yıl, lisans ve yüksek lisans derecesini birlikte veren programları azami dokuz yıl, yüksek lisans programını azami üç yıl, doktora programını ise azami altı yıl içinde başarı ile tamamlayarak mezun olamayanların, bu Kanun'un 46. maddesinde belirtilen koşullara göre ilgili döneme ait öğrenci katkı payı veya öğrenim ücretlerini ödemek koşulu ile öğrenimlerine devam etmek için kayıt yaptırabileceği; bu durumda, ders ve sınavlara katılma ile tez hazırlama hariç, öğrencilere tanınan diğer haklardan yararlandırılmaksızın öğrencilik statülerinin devam edeceği düzenlemesine yer verildiği,
Anılan Kanun maddesinde 19/11/2014 tarih ve 6569 sayılı Kanun'un 28. maddesi ile değişiklik yapıldığı, bu değişiklik kapsamında ise, önlisans ve lisans programları yönünden azami öğrenim sürelerinin kurala bağlandığı ve azami süreler içinde katkı payı veya öğrenim ücretinin ödenmemesi ile kayıt yenilenmemesi nedeniyle öğrencilerin ilişiklerinin kesilmeyeceği düzenlemesine yer verildiği, ancak lisansüstü eğitim usul ve esasları ile öğrenim sürelerinin anılan Kanun maddesinde düzenlenmediği ve bu konuların Yükseköğretim Kurulu tarafından çıkarılan yönetmelikle belirleneceği hususuna yer verildiği,
İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk Ana Bilim Dalında 2012 yılından beri yüksek lisans öğrencisi olan davacı tarafından; 2547 sayılı Kanun'un 44. maddesinde 2014 yılında değişiklik yapılmadan önce azami süreler içerisinde eğitimini tamamlamayanların, harç yatırmak suretiyle eğitimlerine devam etmeleri mümkün iken, dava konusu düzenlemenin eğitim hakkını sınırlandırdığının iddia edildiği,
Bu karşın, 2547 sayılı Kanun'un 44. maddesinin (c) fıkrasının 19/11/2014 tarih ve 6569 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten sonraki halinde, önlisans ve lisans yönünden azami sürelere açıkça yer verildiği, ilişik kesme uygulamasının tekrar başladığı, lisansüstü eğitim yönünden azami sürelerin düzenlenmesinin ise Yükseköğretim Kurulu Başkanlığınca çıkarılacak yönetmeliğe bırakıldığı, dava konusu Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği ile lisansüstü eğitim yönünden azami sürelere ilişkin düzenlemelere yer verildiği anlaşıldığından, bu iddiaya itibar edilmediği,
Dava konusu düzenlemeye ilişkin herhangi bir geçiş hükmüne yer verilmemiş ise de; 19/11/2014 tarih ve 6569 sayılı Kanun ile 2547 sayılı Kanun'un 44. maddesinin (c) fıkrasında yapılan değişiklik kapsamında bu Kanun'a eklenen Geçici 67. maddede, yükseköğretim kurumlarında kayıtlı olan öğrenciler bakımından azami sürelerin hesaplanmasında, daha önceki öğrenim sürelerinin dikkate alınmayacağının kurala bağlandığı ve bu kurala paralel olarak dava konusu Yönetmeliğin "Geçiş hükümleri" başlıklı Geçici 1. maddesinin 1. fıkrasında, bu Yönetmelik'le getirilmiş hükümlerin uygulaması ve belirlenmiş sürelerin Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren başlayacağı düzenlemesine yer verildiği hususu birlikte değerlendirildiğinde, lisansüstü eğitim sürelerinin hesaplanması yönünden 2547 sayılı Kanun'a uygun bir geçiş sürecinin öngörüldüğü sonucuna ulaşıldığı,
Bu durumda, Yükseköğretim Kurulu tarafından, 2547 sayılı Kanun'un 44. maddesinin (c) fıkrasının verdiği yetkiye dayanılarak, lisansüstü eğitim kalitesinin arttırılması, lisansüstü eğitimden daha fazla öğrencinin faydalanmasının sağlanması ve kontenjanların kısıtlı olması nedeniyle öğrenci yığılmalarının engellenmesi amacıyla tesis edildiği anlaşılan dava konusu düzenlemenin üst hukuk normlarına, kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olduğu gerekçesiyle,
davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, Anayasa'nın 42. maddesinde, öğrenim hakkının kapsamının kanun ile tespit edileceği ve düzenleneceği kuralına yer verildiği, 2547 sayılı Kanun'un 6111 sayılı Kanun'un 171. maddesi ile değişik 44. maddesinin (c) fıkrasında, Anayasa'nın bu kuralına uygun olarak önlisans, lisans ve lisansüstü eğitim sürelerinin düzenlendiği, ancak 19/11/2014 tarih ve 6569 sayılı Kanun'un 28. maddesi ile yapılan değişiklikle birlikte lisansüstü eğitim süresinin sınırlarının belirlenmesi hususunun idareye bırakıldığı, Kanun'un yeni halinin Anayasa'ya aykırı olduğu, 2014 yılında yapılan değişiklikten önce, azami sürede öğrenimini tamamlayamayanların ilgili döneme ait öğrenci katkı payı veya öğrenim ücretlerini ödemek koşulu ile öğrenimlerine devam etmeleri mümkün iken, dava konusu düzenlemenin eğitim hakkını sınırlandırdığı, bu durumun hiçbir geçerli açıklamasının bulunmadığı, önlisans ve lisans öğrencileri yönünden böyle bir kısıtlamanın bulunmadığı, "kayıt yaptırıp yaptırmadığına bakılmaksızın" ibaresi ile öğrencilerin kayıt dondurma haklarının ellerinden alındığı, dava konusu düzenlemelerin sebep ve konu bakımından hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Sekizinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, davacının Anayasa'ya aykırılık iddiası ciddi görülmeyerek gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Sekizinci Dairesinin temyize konu 02/03/2020 tarih ve E:2016/9083, K:2020/1385 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 18/10/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi