Esas No: 2017/1067
Karar No: 2021/4103
Karar Tarihi: 18.10.2021
Danıştay 7. Daire 2017/1067 Esas 2021/4103 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2017/1067
Karar No : 2021/4103
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı adına … Gümrük Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Tekstil İnşaat Elektronik Gıda Turizm
Petrol ve Sanayi Ürünleri İthalat İhracat Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı adına tescilli … tarih ve … sayılı, … tarih ve … sayılı serbest dolaşıma giriş beyannameleri muhteviyatı eşyaya ilişkin ithalat vergilerinin noksan beyan edildiğinden bahisle ek olarak tahakkuk ettirilen gümrük ve katma değer vergileri ile bu vergiler üzerinden hesaplanarak karara bağlanan para cezasının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararıyla, olayda, ödeme emri içeriği ek tahakkuk ve para cezasına ilişkin işlem "… Caddesi No: … Doğubayazıt/AĞRI" adresine "nakilsiz ayrılmış" yolunda şerh düşülmek suretiyle 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine istinaden mahalle muhtarına bırakılarak usule aykırı şekilde tebliğ edilmesine rağmen, davacı tarafından anılan tebligata muttali olunduğunun ve bunun üzerine Bölge Müdürlüğüne itiraz edildiğinin görüldüğü, bu itirazın reddine ilişkin kararın ise, yine aynı adreste bu defa da "adres yetersiz" şerhi düşülmek suretiyle mahalle muhtarına bırakılarak ve en yakın komşusuna haber verilerek tebliğ edilmeye çalışıldığı, ödeme yapılmaması üzerine dava konusu ödeme emrinin düzenlenerek şirket çalışanına tebliğ edildiği ancak, birbirini takip eden tarihlerde davacı adına düzenlenen tebliğ mazbatalarına kimi zaman nakilsiz ayrıldığı, kimi zaman adresin yetersiz olduğu şerhlerinin düşüldüğü, mazbatalarda bu şerhlerin yer almasına rağmen, daha sonra aynı adreste şirket elemanına ödeme emrinin tebliğ edilmesinin hayatın olağan akışına ters düştüğü, öte yandan Bölge Müdürlüğünün itirazın reddine ilişkin kararına ait tebligatta adresin yetersiz olduğu hususu dağıtıcı tarafından belirtilmesine karşın, anılan tebligatın ilgili kuruma iade edilmesi ve kurumca bilinen adreslere tebliğ edilmeye çalışılması gerekirken, tebligatın mahalle muhtarına bırakılarak komşusuna haber verildiğinin anlaşılmış olması karşısında, usulüne uygun olarak yapılmış bir tebligattan, dolayısıyla amme alacağının kesinleşmesinden ve tahsil edilebilir aşamaya geldiğinden söz edilemeyeceği sonucuna ulaşılarak, dava konusu ödeme emrinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı şirket hakkındaki ek tahakkuk ve para cezası kararından haberdar olunması ve süresinde itiraz edilmesine karşın, Bölge Müdürlüğünün itirazın reddine ilişkin kararının tebliğ edilmediğinin iddia edilmesinin iyi niyet ve dürüstlük kurallarına aykırılık oluşturduğu, davacı tüzel kişiliği haiz ticari şirket olduğundan ve basiretli bir tüccar gibi davranma yükümlülüğü bulunduğundan, aynı adreste bazı tebligatlar yapılırken bazılarının yapılamadığından bahsedilemeyeceği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliği ve bir örneğinin de Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 18/10/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.