11. Hukuk Dairesi 2018/5050 E. , 2019/6368 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 18/07/2018 tarih ve 2015/583-2018/531 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, 1993 yılında kurulan müvekkili şirketin "AYDIN OZALİT" ismini tanınır bir ticaret unvanı haline getirdiğini, davalı şirketin haksız menfaat elde etmek için müvekkiline ait ticaret unvanını kulllandığını ve kendini müvekkili şirketin şubesi gibi tanıttığını, davalının ayrıca "aydinozalit.web.tr" isimli siteyi de kullandığını ileri sürerek, ticaret unvanına tecavüzün önlenmesini, haksız rekabetin tespiti ve durdurulmasını, davalının internet sitesinin kapatılmasını, haksız rekabet nedeniyle 10.000.- TL maddi, 30.000.- TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Dairemiz bozma ilamından sonra maddi tazminat talebini 20.000 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı şirket ticaret unvanında yer alan "Aydın Özalit" ibaresinin davalı tarafça internet alan adı ve işletme tabelasında kullanılmasının TTK 57/5.maddesi kapsamında haksız rekabet oluşturduğu gerekçesiyle haksız rekabetin tespitine ve davalı tarafından kullanılan "Aydın Özalit" unvanlı tabela, doküman, broşür, internet alan adının (aydinozalit.web.tr) kullanımının önlenmesine, 12.052,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın 06/06/2012 tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dava, ticaret unvanına tecavüzün önlenmesi, haksız rekabetin tespiti ve durdurulması, davalı alan adının kapatılması ve maddi-manevi tazminat istemine ilişkin olup mahkemece yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Yukarıda da özetlendiği gibi, davacı öncelikle 10.000,00 TL maddi, 30.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunmuş, Dairemiz bozma ilamından sonra maddi tazminat talebini 20.000,00 TL olarak ıslah etmiştir. Islah tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK"nın 177. maddesinde ıslahın tahkikatın sona ermesine kadar yapılabileceği düzenlenmiştir. Yine, mülga 1086 sayılı HUMK 84. maddesi de aynı mahiyettedir. Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu"nun 06/05/2016 tarih ve 2015/1 E. - 2016/1 K. sayılı kararında da açıklandığı üzere, her ne sebeple verilirse verilsin bozmadan sonra ıslah yapılması mümkün değildir. Bu durumda mahkemece, bozma sonrası ıslahın söz konusu olmayacağı nazara alınmadan davacı vekili tarafından bozma sonrası ıslah edilen maddi tazminat miktarı üzerinden talebin kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin (2) numaralı bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın davalı taraf lehine BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 09/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.