7. Ceza Dairesi 2019/5761 E. , 2021/14397 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1- Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2- 5237 sayılı TCK"nun 3/1. madde fıkrasındaki “Suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur.” düzenlemesi ile aynı Yasanın 61. maddesi uyarınca alt ve üst sınırlar arasında temel ceza belirlenirken suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar, suçun işlendiği zaman ve yer, suçun konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı ve failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığı unsurlarının dikkate alınması gerekmekte olup, sanıkların benzer olaylarla karşılaştırıldığında fiilleri ile orantılı olarak asgari hadden hakça oranda uzaklaşılarak ceza tayini gerekirken, hapis cezasının alt sınırdan tayin olmaması,
3- Sanıklar hakkında suç tarihinde yürürlükte bulunan ve 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasanın 89. maddesiyle değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5. maddesi uyarınca temel ceza belirlenip aynı Yasanın 3/10. madde ve fıkrası gereğince uygulama yapıldıktan sonra aynı Yasanın 3/22. maddesi uyarınca uygulama yapılması gerektiği gözetilmeden yazılı sıralama ile hüküm kurulması,
4- Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 08.04.2014 tarihli, 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar ve 16.05.2017 tarih, 2015/398 Esas ve 2017/272 Karar sayılı kararlarında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanık ..."ın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK"nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
Temyiz incelenmesine konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 22.09.2014, iddianame düzenleme tarihinin ise 17.12.2014 olduğu,
Yapılan UYAP sorgulamasında halen derdest olan ve ... Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2014/610 Esas sırasında kayıtlı dosyasında suç tarihinin 29.08.2014, iddianame düzenleme tarihinin ise 13.11.2014 olduğu,
Yapılan UYAP sorgulamasında halen derdest olan ve ... Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2015/514 Esas sırasında kayıtlı dosyasında suç tarihinin 29.09.2014 iddianame düzenleme tarihinin ise 13.03.2015 olduğu,
Bu dosyalardaki eylemlerin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre adı geçen sanığın eylemlerinin TCK"nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından dosyaların incelenmesi, derdest ise dosyaların birleştirilmesi, kesinleşmiş ise dosyaların da aslının veya onaylı bir örneğinin bu dosya arasına alınması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
5- Sanıklar hakkında takdiri indirim uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK"nun 62/1. madde ve fıkrası yerine TCK"nun 62/2. maddesinin yazılması suretiyle CMK"nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
6- 24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
7- İddianamede sanık ... Şahin hakkında TCK"nun 58. maddesinin uygulanması talep edilmediği halde CMK"nun 226. maddesine aykırı olarak ek-savunma hakkı tanınmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
8- Sanıkların tekerrüre esas alınan adli sicil kaydının 5607 sayılı Yasaya Muhalefet suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine ilişkin olduğu anlaşılmış olup, hükümden sonra 15.04.2020 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanıklar lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, sanıklar hakkında tekerrüre esas alınan ilamlarla ilgili öncelikle uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı mahkemesinden araştırılarak, neticesine göre söz konusu ilamların tekerrüre esas alınıp alınmayacağının değerlendirilmesi gerektiği,
9- Sanıklar hakkında hem adli para cezası, hem de hapis cezası verildiği ve adli para cezaları için TCK"nun 58. maddesine göre tekerrür hükümleri uygulanamayacağı halde tekerrür hükümleri uygulanmasına karar verilirken hiçbir ayrım yapmaksızın sanıkların cezasının TCK"nun 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi,
10- Sanıklar hakkında düzenlenen iddianame kapsamında müsaderesi talep edilen suça konu araçla ilgili olumlu ya da olumsuz herhangi bir karar verilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 04/11/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.