9. Hukuk Dairesi 2015/34026 E. , 2019/5692 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; davacının 30.01.2005-31.12.2012 tarihleri arasında davalılara ait işyerinde haftada 5 gün, 08:30-19:00 saatleri arasında, iş sözleşmesinin feshi tarihinde aylık net 2.100,00 TL ücret ile modelist/stilist olarak çalıştığını, işlerin yoğun olduğu dönemlerde davacının çalışmasının saat 20:00"ye kadar sürdüğünü, davacının sigorta primlerinin davalı şirket işçisi olarak bildirimi yapılarak ödendiğini, ancak davalı şirket ile diğer davalılar arasında organik bağ ve işletmesel bütünlük bulunduğunu, davacının iş sözleşmesinin haksız ve bildirimsiz olarak davalılar tarafından feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile ücret, yıllık izin ücreti, ulusal bayram, genel tatil, hafta tatili ve fazla mesai alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile kıdem ve ihbar tazminatları ile ücret, yıllık izin ücreti ve fazla mesai alacaklarının davalılardan tahsiline hükmedilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalılar temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık davalılar ... ile ...’nun davada taraf sıfatının bulunup bulunmadığı noktasındadır.
Dosya kapsamına göre, davacı işçinin davalılardan ... Bebe Giyim Tekstil Konfeksiyon San. ve Tic. Ltd. Şti.nin işçisi olduğu ve davalılar ... ile ... nezdinde çalışması bulunmadığı halde, şirket ortağı olan davalılar aleyhine dava açıldığı, mahkeme kararında da şirket ortaklarına karşı açılan davanın kısmen kabul edildiği anlaşılmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, davacının çalışmasının şirket nezdinde olup, davalılar ... ile ... nezdinde çalışması bulunmadığından, bu davalılar hakkındaki davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
3-Kural olarak, yargılama aşamasında dayanılıp sunulmayan deliller, temyiz veya karar düzeltme aşamasında sunulamazlar; sunulmuş olsalar bile, bu aşamalardaki incelemeler sırasında dikkate alınamazlar.
Bu kuralın tek istisnası, dayanılıp sunulan delillin, o davaya konu borcu sona erdiren bir nitelik taşıması; örneğin, davaya konu borcun ödenmiş olduğunu gösteren makbuz, ibraname gibi bir belge olmasıdır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (Mülga Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 188.) 114. maddesinde, “Hâkimin re’sen nazarı dikkate alması kanunen iktiza eden hususlar” deyimi ile dava şartlarının kastedildiği ve bu nedenle dava şartlarının mahkemece kendiliğinden gözetileceği hususu öğretide de kabul edilmektedir. (Prof. Dr. Baki Kuru; Hukuk Muhakemeleri Usulü, 2001 Bası, Cilt 2, s.1343, Prof. Dr. Saim Üstündağ; Medeni Yargılama Hukuku Cilt 1-II-İst. 1997 s.28 ve 871). Bu noktada, dava hakkının bir anlamda dava şartı olduğu da dikkate alınmalıdır. Dava hakkının varlığı ya da yokluğunun incelenmesi, doğrudan hâkime verilmiş ödevlerden olması karşısında, önceden ileri sürülmemiş olsa bile temyiz aşamasında dava şartının var olup olmadığını kendiliğinden gözetmesinde bir usuli engel bulunmamaktadır. Davanın hukuksal niteliği ve somut olayın özelliği gereği davalı, temyiz aşamasında dava konusu borcu sona erdiren nitelikte bir belge vermişse, bu belge üzerinde gerekli inceleme yapılmak suretiyle bir karar verilmesi gerekir.
Diğer bir anlatımla yargılama aşamasında, borcu itfa eden belge değerlendirilmeye alınmalıdır. Temyiz aşamasında sunulan ve borcu sona erdiren bir belgenin varlığı karşısında savunmanın genişletilmesi yasağından söz edilemeyeceğinin (HMK 140, mülga HUMK. Md. 202) kabulü zorunludur(HGK Kararı: 27.02.2012 gün ve 2012/9-842 E, 2013/291 K).
Dosya içeriğine göre, davalı işveren temyiz aşamasında davacıya atfen imzalı kıdem tazminatı bordrosu ve ücret bordroları sunmuştur. Bu gibi belgeler yukarda yer alan Hukuk Genel Kurulu kararında açıklandığı gibi borcu sona erdiren nitelikte olduğundan yargılamanın her aşamasında dikkate alınması gerekir. Bu belgelere karşı davacı tarafa diyecekleri sorulmalı, değerlendirilmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 14/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.