23. Ceza Dairesi Esas No: 2016/12104 Karar No: 2016/9543 Karar Tarihi: 10.11.2016
Kamu malına zarar verme - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2016/12104 Esas 2016/9543 Karar Sayılı İlamı
23. Ceza Dairesi 2016/12104 E. , 2016/9543 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Kamu malına zarar verme HÜKÜM : TCK"nın 152/1-a ve 53. maddeleri gereğince 1 yıl 2 ay hapis cezası
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanık ..."ya yokluğunda tefhim edilen hükme ilişkin gerekçeli kararın 30/01/2013 tarihinde tebliğ edildiği, sanık müdafii Av. ... tarafından 05/02/2013 havale tarihli dilekçe ile hükmün temyiz edildiği, mahkemece temyiz talebi incelenerek 06/03/2013 günlü ek karar ile vekaletname eksikliği nedeni ile temyiz başvurusunun reddedildiği ve 7 gün içerisinde vekaletname ibrazı için süre verildiği, bu kararın Av. ..."e 26/03/2013 tarihinde tebliğ edildiği, 29/03/2013 tarihli dilekçe ekinde vekaletname ibraz edildiği, mahkemenin 06/03/2013 günlü kararının hukuk tekniği açısından temyiz isteğinin reddine ilişkin bir karar olmayıp, vekaletname eksikliğinin giderilmesi doğrultusunda verilmiş bir karar olduğu bu durumda sanık müdafinin temyiz talebinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede; Sanığın temyiz dışı sanıklarla birlikte, ... isimli işyerinin yanında bulunan 85017 sokağın girişinde bulunan aydınlatma direğindeki armature taş atmak suretiyle zarar verdiği, işyeri güvenlik görevlilerinin emniyete ihbarda bulunmaları üzerine olay yerine gelen görevliler tarafından sanıkların başka bir aydınlatma direğine de taş atmaya çalışırken yakalandıkları, sanığın bu şekilde kamu malına zarar verdiği anlaşıldığından, atılı suçun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine; Ancak; 1-) Hüküm tarihinden sonra, 28/06/2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 65. maddesiyle 5237 sayılı TCK"nın 152/1. maddesinde yapılan değişikliğe göre, öngörülecek ceza miktarının üst sınırının altı yıldan dört yıla indirilmesi ve sanık hakkında hüküm kurulurken alt sınırdan uzaklaşılarak ceza tertip edilmesi karşısında, sösz konusu Kanun değişikliğine göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, 2-) Hakkında lehe olan hükümlerin uygulanmasını isteyen ve Adli Sicil kaydı bulunmayan sanığın savunması talimat mahkemesince alınmış olup yargılama mahkemesinin huzuruna hiç çıkmamış olması karşısında; sanığın tevil yollu ikrarı da dikkate alındığında, kişiliği hakkında olumsuz kanaate neden olan hususlar açıklanmadan, soyut şekilde ve dosya içeriğine uymayan "Yargılama sürecinde pişmanlık göstermedikleri" biçimindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile TCK"nın 62 ve 51. maddelerinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi, 3-) 5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi"nin 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08/10/2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda uygulanması zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10/11/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.