... adına Av. ... ile 1) ... adına Av. ... 2) ... 3) ... 4) ... 5) ... 6) ... aralarındaki dava hakkında ... İş Mahkemesi"nden verilen 11.12.2012 günlü ve 2010/222-2012/25 sayılı hükmün, davalı ... avukatı ile ..., ... ve ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
1) Davalılardan ..."e davanın temyiz edilmemiş sayılmasına dair ek karar tebliğine ilişkin tebliğ mazbatasının gönderilmesi,
2) Davalılardan ..."e eksik harcı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 434/3. maddesi gereğince yatırması için çıkarılan muhtıra 27.07.2012 tarihinde tebliğ edilmiştir. İlgili giderlerin yatırıldığına ilişkin dosyada bir belge ve bilgi bulunmamaktadır. Bu giderlerin yatırıldığını gösteren tahsilat makbuzunun dosyaya alınması, noksan temyiz giderleri süresinde yatırılmış ise hiçbir işlem yapılmaksızın dosyanın dairemize gönderilmesi, giderler süresinde yatırılmamış ise, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 434/3. maddesinin son cümlesi gereğince kararın temyiz edilmemiş sayılmasına karar verilmesi,
3) Gıyabi hükmün, aleyhlerine dava açılarak hüküm kurulan davalı ... ve ... adlarına adına diğer davalı ..."e tebliğ edildiği, 7201 sayılı Tebligat Kanununun 39. maddesinde;
“ Bu kanun hükümlerine göre kendilerine tebliğ yapılması caiz olan kimselerin o davada hasım olarak alakaları varsa muhatap namına kendilerine tebliğ yapılamaz.” hükmünün yer aldığı, bu nedenle gıyabi hüküm tebliğinin usulüne uygun olmadığı anlaşılmıştır.
Gıyabi hükmün, aleyhine hüküm kurulan davalılar ... ve Hayri Özdemir"e yöntemince tebliğ edilerek, temyiz süresi geçtikten ve gerektiğinde 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 432. maddesindeki prosedür işletildikten sonra, gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, temyiz itirazlarının bu noksanlık giderilip dosya geldikten sonra incelenmesine 12.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.