10. Hukuk Dairesi 2014/11352 E. , 2014/17258 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Çay Asliye Hukuk(İş) Mahkemesi
Tarihi :18.02.2014
No :2013/105-2014/53
Dava, hak sahibi konumundaki davalıya yersiz ödendiği ileri sürülen ölüm aylıklarının yasal faiziyle birlikte geri alınması istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Hakkında verilen boşanma kararı 17/03/2006 tarihinde kesinleşen davalıya, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu hükümleri kapsamında sigortalı olan babası üzerinden, hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla bağlanan ölüm aylığının, boşandığı eşiyle 08/10/2009 tarihinde yeniden evlenmesi ve Kurum tarafından yapılan araştırma sonucunda, davacının uyuşmazlık konusu dönemde boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle, Kurumca 2008 yılının Ekim ayında gerçekleştirilen işlemle kesilerek, 24/10/2008-23/10/2009 döneminde yersiz ödendiği ileri sürülen aylıklar yönünden borç tahakkuk ettirildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verildiği anlaşılmakla; Sosyal Güvenlik Kontrol Memurluğu"nca gerçekleştirilen soruşturmada elde edilen somut veri ve saptamalar, bu soruşturma kapsamında ifadesine başvurulan Ö. K."un beyanı, 01/08/2013 tarihli S. Kaymakamlığı İlçe Nüfus Müdürlüğünün cevabi yazısına göre, davalının mernis adres kayıt sisteminde 24/01/2007 tarihi ile 17/12/2009 tarihleri arasında P.Mahallesi, K. Sokak, No:.S. adresinde kayıtlı olduğu, iş bu cevabi yazının aksine, davalının 08/04/2013 havale tarihli cevap dilekçesinde, annesinin bahsi geçen P.mahallesindeki evinde bir süre kaldığını, daha sonra Afyon"da bulunan eniştesinin yanında ve bir süre de kendi ablalarının yanında kaldığından bahsettiği, boşanma sonrasında davalının, görümcesinin evine sığınarak burada aylarca kalmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, dolayısıyla 06/04/2010 tarihli Sosyal Güvenlik Kontrol Memuru raporunun aksinin ispat edilemediği, kaldı ki davalı ve boşandığı eşinin 08/10/2009 tarihinde yeniden evlendikleri ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacı ile boşandığı eşinin talep konusu dönemde de fiili olarak birlikte yaşadıkları belirgindir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurularak davanın kabulü yönünde hüküm kurulması gerekirken, mahkemece delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek istemin reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 12.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.