Esas No: 2019/2595
Karar No: 2022/910
Karar Tarihi: 16.06.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2019/2595 Esas 2022/910 Karar Sayılı İlamı
T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/2595
KARAR NO : 2022/910
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : ... (...)
ÜYE : ... (...)
ÜYE : ... (...)
KATİP : ... (...)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/05/2019
NUMARASI : 2017/1029 E. 2019/852 K.
DAVACI : ...
VEKİLİ : Av. ...
DAVALILAR : 1-...
2-...
VEKİLİ : Av. ...
DAVANIN KONUSU : ALACAK
KARAR TARİHİ : 16/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/06/2022
Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 17/05/2019 tarih, 2017/1029 esas, 2019/852 sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TALEP:
Davacı vekili, müvekkili ile davalılar arasında maaş ödemelerine ilişkin protokol imzalandığını, sözleşmeye göre davalıların 93 adet personelinin ödemelerinin banka aracılığı ile yapılacağını, personel sayısının 80 kişinin altına düşmesi durumunda yapılan ödemenin geri ödeneceğini, davalı firmaya 23 ay boyunca 80 kişinin altında ödeme yapıldığını, yalnızca 2 ay 93 kişinin üzerinde ödemede bulunulduğunu, davalıların protokolün 8. maddesindeki taahhütlerine uymadığını, protokolün çalışmaz hale geldiğini, 10.022 Usd tutarındaki alacağın ödenmesi için ihtarname düzenlendiğini, davalının ödemede bulunmadığını ileri sürerek, 10.022 Usd’nin davalının temerrüde düştüğü tarihten itibaren devlet bankalarının Usd para birimi ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, sebepsiz zenginleşme davalarının iki yıllık süreye tabi olduğunu, müvekkiline ödeme yapıldığının ispatlanması gerektiğini, protokolün 7. maddesine göre yasal süre içinde ihbarda bulunularak sözleşmenin feshedildiğini, fesih durumunda 8. maddeye göre talepte bulunulamayacağını, personel sayısında indirime gidilmesinin zaruretten kaynaklandığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ;
Mahkemece, taraflar arasında imzalanan maaş ödemeleri protokolünün davalı tarafından ihlal edilip edilmediği, protokolün 8. maddesi gereğince davalıdan istenebilecek cezai şart miktarının hesaplanması için bilirkişi incelemesi kararı verildiği, eksik avans miktarı 600 TL’nin yatırılması için iki hafta kesin süre verildiği, davacının kesin süreden sonra 28.02.2019 tarihinde eksik avansı ikmal ettiği, talep edilen hususların hukuk dışında özel ve teknik bilgi gerektirdiği, davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili, protokolün 8. maddesine göre, kuruluşun işbu sözleşmenin hükümlerini yerine getirmemesi ve/veya gereği gibi yerine getirmemesi ve/veya sözleşmeye aykırı harekette bulunması ve/veya kuruluş personel sayısının 80 kişinin altına inmesi halinde ve/veya protokolü çalışmaz duruma düşürdüğü takdirde banka tarafından kuruluşa yapılan ödemenin tamamı protokol imzalanma tarihinde geçerli olan merkez bankası döviz alış kurundan hesaplanan Usd karşılığından, kuruluş tarafından bankaya derhal nakden ve defaten geri ödenecektir, denildiğini, davalı firmaya 23 ay boyunca 80 kişinin altında ödeme yapıldığını, yalnızca 2 ay 93 kişinin üzerinde ödemede bulunulduğunu, davalıların protokolün 8. maddesindeki taahhütlerine uymadığını, protokolün çalışmaz hale geldiğini, 10.022 Usd tutarındaki alacağın ödenmesi gerektiğini, kesin mühlet ihtaratının usulüne uygun yapılmadığını, ara kararda SGK’na yazılan müzekkere cevabı geldikten sonra dosyanın bilirkişiye tevdiine karar verildiğini, davalı ... Tur. Paz. Ltd. hakkında SGK’nın cevap vermediğini, bilirkişi incelemesine esas deliller toplanmadan mahkemece gider avansı için kesin süre verilmesinin geçerli olmadığını, SGK yazısı gelmeden yapılacak incelemenin eksik olacağını, mahkemeye gerekli delillerin sunulduğunu, dava konusunun teknik bilgi ve uzmanlık gerektirmediğini, tarafların sözleşmeye aykırı davranıp davranmadığı, ödenecek meblağın tespitinin mahkemenin takdirinde olduğunu belirterek, istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dava, maaş ödeme protokolünden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Yargılamayı yapan mahkeme tarafından taraflara herhangi bir işlemi yapması, eksikliği gidermesi, avans ve giderleri yatırması, belgeleri sunması vb. nedenlerle süre verilmesi halinde mahkemece, bu konuda yapılacak ihtarda taraflardan yerine getirilmesi istenen yükümlülüğün açıkça belirtilmesi, avans ve giderlere ilişkin harcama kalemlerinin ve miktarlarının net olarak belirlenmesi, sürenin hakim tarafından belirleneceği hallerde makul bir sürenin verilmesi, verilen sürenin kesin olup olmadığının belirtilmesi ve yapılması istenen yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde sonuçlarının ne olduğunun tereddüte yer vermeyecek şekilde ilgili tarafa bildirilmesi gerekmektedir.
Somut olayda, mahkemenin 02.11.2018 tarihli duruşmasında, bankacılık konusunda uzman bilirkişiden rapor alınmasına, 600 TL gider avansının yatırılması için 2 hafta kesin süre verilmesine, kesin süre içinde yatırılmadığı takdirde bu hakkından vazgeçmiş sayılacağının ihtarına denildiği, oysa, ihtaratta bilirkişi masrafı yatırılmadığı takdirde, bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağının, dosyada mevcut delillere göre karar verileceğinin ihtar edilmesi gerektiği gibi, taraflar arasındaki sözleşmenin 7. maddesine göre, davalının sözleşmeyi sürenin sona ermesi nedeniyle feshetme hakkı haklı olup olmadığının veya davalıların sözleşmeye aykırı davranıp davranmadığının, 8. maddeye göre ödenen tutarın, protokolün imzalanma tarihindeki Merkez Bankası döviz alış kurundan hesaplanacak Usd karşılığının ödenmesinin özel ve teknik bilgi gerektirmediği, HMK’nın 266. maddesi uyarınca da hâkimlik mesleğinin gerektirdiği hukukî bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda da bilirkişiye başvurulmasının gerekmediği anlaşılmıştır.
Bu itibarla, mahkemece işin esası incelenerek neticesine göre bir karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkemenin kararının kaldırılmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Mahkemenin 17/05/2019 tarih, 2017/1029 esas, 2019/852 sayılı kararının KALDIRILMASINA,
HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE,
Davacı tarafından yatırılan istinaf karar ilam harcının, istek halinde yatırana iadesine,
Yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince verilecek esas karar ile birlikte dikkate alınmasına,
Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi.
...
Başkan
...
e-imza
...
Üye
...
e-imza
...
Üye
...
e-imza
...
Katip
...
e-imza