19. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/13613 Karar No: 2017/4384 Karar Tarihi: 31.05.2017
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/13613 Esas 2017/4384 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalılar, müvekkilinin genel kredi sözleşmesinden doğan alacağın tahsiline yönelik başlattığı ilamsız takibe itiraz etmişlerdir. Davacı vekili ise itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davalının takip tarihi itibariyle 5.310,72 TL asıl alacak, 90,28 TL işlemiş faiz, 4,51 TL BSMV olmak üzere toplam 5.405,52 TL borçlu olduğunu belirlemiştir. Ancak, mahkeme tarafından sözleşmede kararlaştırılan hükümlere göre hesaplanan bilirkişi raporuna göre karar verilmesi ve ayrıca alacağın likit olmasına göre banka lehine icra inkar tazminatına karar verilmesi gerekirken talebin reddine yönelik karar verilmiştir. Ayrıca, dosyadaki hesap kat ihtarına ait tebligat parçasının incelemesinde tebliğin \"işçisine\" şeklinde yapılarak usulsüz olduğunun anlaşıldığı, bu durumda temerrüt yönünden takip tarihinin esas alınması gerektiği gözetilmeksizin işlemiş temerrüt faizine de karar verilmiştir. Bu nedenlerle, hükümlerin davacı ve davalı yararına bozulmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri olarak, mahkemece sözleşmede kararlaştırılan hükümlere göre hesaplanan bilirkişi rap
19. Hukuk Dairesi 2016/13613 E. , 2017/4384 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin genel kredi sözleşmesinden doğan alacağın tahsiline yönelik başlattığı ilamsız takibe davalıların itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, kendisinin sözleşmede kefil sıfatıyla yer aldığını fakat sözleşmenin geçersiz olduğunu, ayrıca sözleşmede belirtilen adresinden taşınmış olması sebebiyle kat ihtarı tebliğinin geçersiz olduğunu, temerrüt faizinin ihtarı öğrenip itiraz ettiği tarihten başlaması gerektiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalının takip tarihi itibariyle 5.310,72 TL asıl alacak, 90,28 TL işlemiş faiz, 4,51 TL BSMV olmak üzere toplam 5.405,52 TL borçlu olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1- Davacı vekilinin temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede; dava konusu alacak, genel kredi sözleşmesine kefaletten kaynaklanmakta olup temerrüt ve akdi faiz yönünden TBK"nın 88. ve 120. maddeleri uygulanması mümkün değildir. Mahkemece, sözleşmede kararlaştırılan hükümlere göre hesaplanan bilirkişi raporuna göre karar verilmesi ve ayrıca alacağın likit olmasına göre banka lehine icra inkar tazminatına karar verilmesi gerekirken talebin reddine yönelik yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. 2- Davalı vekilinin temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede ise; hesap kat tarihinde davalının ... olduğu anlaşılmakla birlik adresine yapılan tebligatın 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 14. maddesi hükmüne uygun yapılması gerekmektedir. Dosyadaki hesap kat ihtarına ait tebligat parçasının incelemesinde tebliğin "işçisine" şeklinde yapılarak usulsüz olduğunun anlaşıldığı, bu durumda temerrüt yönünden takip tarihinin esas alınması gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde işlemiş temerrüt faizine de karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle de hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 31/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.