4. Ceza Dairesi Esas No: 2013/41183 Karar No: 2016/5953 Karar Tarihi: 30.03.2016
Tehdit - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2013/41183 Esas 2016/5953 Karar Sayılı İlamı
4. Ceza Dairesi 2013/41183 E. , 2016/5953 K. "İçtihat Metni"
########## MAHKEMESİ :##########Sulh Ceza Mahkemesi ########## ########## ########## SUÇ : Tehdit ########## HÜKÜM : Mahkumiyet ########## ##########
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Sanığın, bir suç işleme kararı kapsamında, bağımlısı olduğu esrar maddesini bulamaması üzerine önce annesini, sonra da babasını tehdit etmesi şeklinde gerçekleşen olayda, zincirleme suç hükümleri uyarınca hukuki anlamda tek bir fiille birden fazla mağdura yönelik eyleminden dolayı TCK"nın 43/2. maddesi aracılığıyla 43/1. maddesine göre arttırım yapılarak sonuç cezanın belirlenmesi gerekirken, iki ayrı tehdit suçundan hükümlülük kararı verilmesi, 2-Kabule göre de, TCK"nın 53/l-(c) maddesindeki hak yoksunluğunun sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının gözetilmemesi, 3-Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinde yer alan “ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibaresinin iptaline karar verilmiş, ayrıca aynı bentte yer alan “seçme ve seçilme” ehliyetleri ile ilgili olarak da, hükümlünün, hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakılması uygulamasını engelleyici nitelikte iptal kararları verilmiş olması ve doğan boşluk nedeniyle bu hususta yeni bir yasal düzenleme yapılması ihtiyacının ortaya çıkması karşısında, yerel mahkeme hükmünde bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakmaya ilişkin uygulamanın dayanaksız kalması, Bozmayı gerektirmiş ve sanık ...’ün temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 30.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.