4. Hukuk Dairesi 2018/3192 E. , 2018/5993 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar ... ve ... vekilleri Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 19/10/2011 gününde verilen dilekçe ile cinsel amaçlı olarak kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın davalılardan ..., ... ve ... yönünden kısmen kabulüne, davalılardan ... yönünden reddine dair verilen 13/10/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ve davalılardan ..., ... ve ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalıların tüm, davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacıların diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, cinsel amaçlı olarak kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalılardan ..., ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar vekili, davacılardan ...’ın diğer davacı ... "ın babası olduğunu, davalıların olay tarihinde 16 yaşında olan davacı ... ’ı okula giderken kaçırarak alıkoyduklarını, davalılardan ...’nın davacı ... ’a cinsel istismarda bulunduğunu, davalıların eylemi nedeniyle ceza mahkemesinde yargılandıklarını ve cezalandırılmalarına karar verildiğini belirterek; oluşan manevi zararın tazminini talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davalıların, davacılara karşı gerçekleştirdiği haksız eyleminin kişilik haklarına saldırı oluşturduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Olay tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi (TBK 56. maddesi) ve 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 49. (6098 sayılı TBK 58.) maddesi hükümlerine göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Davaya konu olan olayda; olay tarihi, olayların gelişimi şekli, davalının eylemin niteliği, davacılardan ...’nın olay tarihindeki yaşı ve yukarıdaki ilkeler dikkate alındığında davacılar lehine hükmedilen manevi tazminat miktarı azdır. Davacılar yararına daha üst düzeyde manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) sayılı bentte açıklanan nedenlerle davacılar yararına BOZULMASINA, davalıların tüm ve davacıların öteki temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddine ve davacılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 08/10/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.