1. Ceza Dairesi 2017/2770 E. , 2019/3070 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten öldürme, kasten yaralama
HÜKÜM : Sanık ... hakkında;
a-)Maktule karşı; TCK"nin 37/1. maddesi yollamasıyla aynı Kanunun 81/1, 29/1, 53/1, 58/6. maddeleri gereğince 18 yıl hapis cezası,
b-) Katılan sanık ..."a karşı; TCK"nin 37/1, maddesi yollamasıyla aynı Kanunun 86/1, 86/3-e, 87/1-c, 29/1, 53/1, 58/6. maddeleri gereğince 4 yıl 6 ay hapis cezası,
Sanık ... hakkında;
a-)Maktule karşı; TCK"nin 37/1. maddesi yollamasıyla aynı Kanunun 81/1, 29/1, 53/1. maddeleri gereğince 18 yıl hapis cezası,
b-) Katılan sanık ..."a karşı; TCK"nin 86/1, 29/1, 53/1. maddeleri gereğince 1 yıl 6 ay hapis cezası,
Sanık ... hakkında;
a-)Maktule karşı; TCK"nin 86/2, 29/1, 53/1. maddeleri gereğince 9 ay hapis cezası,
b-) Katılan sanık ..."a karşı; TCK"nin 86/1, 29/1, 53/1. maddeleri gereğince 1 yıl 6 ay hapis cezası,
Sanık ... hakkında;
a-)Katılan sanık ..."ye karşı; TCK"nin 86/2,3-e, 29/1, 53/1. maddeleri gereğince 1 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası,
b-) Katılan sanık ..."e karşı; TCK"nin 86/2, 29/1, 53/1. maddeleri gereğince 9 ay hapis cezası,
TÜRK MİLLETİ ADINA
Sanık ... hakkında maktul ...’a yönelik kasten öldürme suçundan açılan davayla ilgili olarak dava zamanaşımı süresi içerisinde karar verilmesi mümkün görülmüştür.
Katılan sanık ...’in süresinde temyiz talebi olmadığından hakkında sanık sıfatıyla kurulan hükümlerin bu nedenle, sanık ... müdafiinin de süre tutum dilekçesinde hükümleri yalnızca sanık sıfatıyla temyiz ettiği görüldüğünden, gerekçeli temyiz dilekçesi ile süresinden sonra katılan sıfatıyla yaptığı temyiz isteminin CMUK.un 317. maddesi gereğince REDDİNE karar verilmiştir.
Sanıklar ... ve ... hakkında mağdur ...’e yönelik kasten yaralama suçundan kurulan hükümler yönünden;
Sanıkların, fikir ve eylem birliği içerisinde, sanık ...’ın eylemi üzerinde ortak hakimiyet kurarak ve sanık ... tarafından sanık ...’a bıçak da temin edilmek suretiyle mağdura yönelik eylemi doğrudan birlikte işledikleri anlaşıldığı halde, 5237 sayılı TCK"nin 37/1 maddesi kapsamında kasten yaralma suçundan mahkumiyetleri yerine, yazılı şekilde her bir sanık yönünden ayrı ayrı kasten yaralama suçundan sorumlu tutulmaları aleyhe temyiz bulunmadığından; bozma nedeni yapılmamıştır.
Temyiz dilekçelerinin kapsamı ve temyiz edenlerin sıfatlarına göre; sanıklar ... ve ... hakkında maktul ...’a yönelik kasten öldürme ve mağdur ...’e yönelik kasten yaralama, sanık ... hakkında mağdur ...’e yönelik kasten yaralama suçlarından kurulan hükümlere yönelik sanıklar müdafiileri, katılanlar vekili ve Cumhuriyet savcısının temyizi üzerine yapılan incelemede;
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıklar ... ve ... hakkında maktul ...’a yönelik kasten öldürme ve mağdur ...’e yönelik kasten yaralama, sanık ... hakkında mağdur ...’e yönelik kasten yaralama suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç nitelikleri tayin, tahrike ilişen cezayı azaltıcı nedenin nitelik ve derecesi kabul ve takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde eleştiri ve bozma nedenleri dışından bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık ... müdafilerinin; sübuta, eksik incelemeye, ceza miktarına, müvekkillerine isnat edilen suçun meşru müdafaa kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine, sanık ... müdafiinin; sanık hakkında TCK 25/1-2.maddesinin uygulanması gerektiğine, ceza miktarının fazla olduğuna, müvekkili hakkında takdiri indirim hükmünün uygulanması gerektiğine, sanık ... müdafinin; müvekkilinin maktule karşı eyleminin olmadığına, mağdur ...’e karşı TCK 86/2. maddesinden hüküm kurulması gerektiğine, lehe olan hükümlerin uygulanmadığına, Cumhuriyet savcısının; sanık ... hakkında TCK 81/1. maddesi gereğince hüküm kurulması gerektiğine, katılanlar vekilinin; sanıklar lehine tahrik hükümlerinin uygulanmasının dosya kapsamı ile uyuşmadığına, sanık ... hakkında TCK 81/1. maddesi gereğince hüküm kurulması gerektiğine ilişkin ve yerinden görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle,
Sanıklar ... ve ... hakkında maktul ...’a yönelik kasten öldürme ve mağdur ...’e yönelik kasten yaralama, sanık ... hakkında mağdur ...’e yönelik kasten yaralama suçları yönünden;
Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. ve 2015/85 K. sayılı kararı ile TCK"nin 53. maddesinin iptal edilen bölümleri nazara alındığında mahkemenin bu madde ile yaptığı uygulama kanuna aykırı ise de, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, CMUK"un 322. maddesinin tanıdığı yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasının mahsus bölümünde yer alan TCK"nin 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün "Anayasa Mahkemesinin iptal kararındaki hususlar gözetilerek TCK"nin 53/1-2-3. maddelerinin tatbikine" şeklinde değiştirilmesine karar verilmek suretiyle DÜZELTİLEN, hükümlerin kısmen tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA,
Sanık ... hakkında maktul ..."a yönelik kasten yaralama suçundan kurulan hüküm yönünden;
Gerekçeli kararın Anayasanın 141. ve 5271 sayılı CMK’nin 34, 230 ve 232. maddelerinde belirtilen nitelikleri taşıması gerektiği, gerekçe bölümünde, iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin açıkça gösterilmesi, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi hükme esas alınan ve reddedilen delillerin belirtilmesi, bu kapsamda, ulaşılan kanaat, sanığın suç oluşturduğu sabit görülen fiili ve bunun nitelendirilmesi ile buna göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hükmün gerekçesiz bırakılması,
Kabule göre;
1)Katılan sanık ... hakkında maktul ..."a yönelik kasten yaralama eylemi ile ilgili usulüne uygun bir dava olmadığı halde CMK 225/1 maddesine aykırı davranılarak iddianamede anlatılan fiil hakkında hüküm kurulmadan yazılı şekilde hüküm kurulması,
2)Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. ve 2015/85 K. sayılı kararı ile TCK"nin 53. maddesinin iptal edilen bölümlerinin değerlendirilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık Cumhuriyet savcısının ve katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, 29/05/2019 gününde oy birliği ile karar verildi.
29/05/2019 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet Savcısı ..."un huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanıklar ..., ... müdafileri Avukatlar ..., ..."nun yokluklarında 30/05/2019 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.