19. Hukuk Dairesi 2018/2767 E. , 2020/81 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacılar vekilince duruşmalı, davalı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacılar vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- KARAR -
Davacılar vekili, davacı ..."nin davalı ile dava dışı ... ... Ltd. Şti. arasındaki ticari ilişki nedeniyle 1.000.000 TL limitli kefaletinin bulunduğunu, kefaletin teminatı olarak da taşınmazı üzerinde ipotek tesis edildiğini, davacı ..."nin eşi olan diğer davacının da kefalete muvafakatının bulunmadığını, kefaletin geçerlilik koşulları oluşmadığından yok hükmünde olduğunu, buna bağlı verilen ipoteğin de geçersiz olduğunu ileri sürerek, kefaletin iptaline ve ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı ...’nin kefaletinin geçerli olduğunu, kefaletten bağımsız olarak dava dışı şirketin borçları için ipotek tesis edildiğini, diğer davacının davada taraf sıfatının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece verilen davanın reddi kararı, Dairemiz 2015/11906 esas ve 2016/5303 karar sayılı, 24.03.2016 tarihli ilamı ile “ ... Dava konusu 24.12.2012 tarihli ipotek akdi ile, davacı ..."nin taşınmazı üzerinde, davacının ortağı olduğu dava dışı ... Elektronik San. ve Tic. Ltd. Şti."nin doğmuş ve doğacak borçlarının teminatını oluşturmak üzere davalı lehine ipotek tesis edildiği, resmi senedin 14. maddesinde, ipoteğin davacı ... tarafından müşterek müteselsil borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla verildiğinin düzenlendiği, kefalet miktarı, kefalet tarihi ve müteselsil kefil olunduğunun anılan davacılardan tarafından el yazısıyla yazılı olmadığı, davacılardan ..."nin diğer davacı ..."nin eşi olduğu, şirket ortağının şirket lehine imzalayacağı kefalet sözleşmesinde eşin rızasının gerekli olmadığına ilişkin TBK"nun 584/3. maddesinin 28.03.2013 tarihinde yürürlüğe girmesi, dava konusu ipoteğin ise bu yasal değişiklikten önce 24.12.2012 tarihinde tesis edilmiş olması nedeniyle, kefalet sözleşmesi niteliği de taşıyan ipotek akdinde davacı ..."nin kefalete ilişkin rızası bulunması gerekirken bulunmadığı da dosya içeriğiyle sabit olduğundan mahkemece, ipotek akdinde yer alan davacı ..."nin kefaletine ilişkin açıklamaların, TBK"nun 583. ve 584. maddelerinde yer alan kefalet sözleşmesinin geçerlilik şartlarını taşımadığı gözetilerek kefalet sözleşmesi nedeniyle davacı ..."nin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerektiği” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davacı ... tarafından verilen kefaletin TMK 583. ve 584. maddelerinde yer alan geçerlilik şartlarını taşımadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, ipotek akdinde yer alan kefalet sözleşmesi nedeniyle davacı ..."nin borçlu olmadığının tespitine, ipoteğin kaldırılması ve tapu sicilinden terkin edilmesi talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı vekilinin yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine ve özellikle davacı ...’nin dava açmış olması nedeniyle aktif dava açma ehliyeti bulunmasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
3- Davada kısmen kabul kısmen red kararı verilmiş olup dava 1.000.000 TL bedelli ipoteğin fekki ve kefaletin geçersizliği istemiyle açılmıştır. Mahkemece kefalet sözleşmesinden borçlu olmadığının tespitine, ipoteğin terkini isteminin reddine karar verilmiş olması neticesinde; davanın reddedilmesi nedeniyle davalı lehine nispi vekalet ücretinin verilmesi ve yargılama giderlerinden her iki tarafın da sorumlu tutularak karar verilmesi gerekir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle yerel mahkeme hükmünün davalı yararına bozulmasına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdiren 2.540,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, 28.01.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.