Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/2704 Esas 2019/736 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2704
Karar No: 2019/736
Karar Tarihi: 23.01.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/2704 Esas 2019/736 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı vekili, müvekkilinin önalım hakkına dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Davacı, paydaşı olduğu taşınmazın eski tapu kaydına göre hisse devirlerinin yapıldığını ancak daha sonra satış işlemi gerçekleştirildiğini ve satış bedelinin yüksek gösterildiğini iddia ederek davalılara ait payların iptali ile müvekkili adına tescilini talep etmiştir. Davalılar, dava konusu taşınmazdaki payların iki yıldan uzun bir süre önce alındığını ve 3194 sayılı Kanun kapsamında yapılan imar uygulaması neticesinde taşınmazda meydana gelen objektif değer artışının önalım bedeline yansıtılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkeme, davacının taleplerinden bir kısmının kabulüne karar vermiş, davalı ... tarafından sarfedilen yargılama giderinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya ödenmesine hükmetmiştir. Tarafların temyiz başvuruları sonucunda Yargıtay tarafından yapılan incelemeler sonucunda, davacı vekilinin tüm, davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm sonucunun belirli bir düzeltme sonrası onanmasına karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 6100 sayılı Hukuk Muh
14. Hukuk Dairesi         2018/2704 E.  ,  2019/736 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 29.05.2013 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davalı ... yönünden davanın kabulüne, diğer davalılar yönünden davanın reddine dair verilen 21.04.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalılar ... ile ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, müvekkilinin paydaşı olduğu ... ... Mahallesinde kain 75 parsel sayılı taşınmazın, 06.06.1970 tarihli kadastro tespiti sırasında Ocak 1970 tarihli 13 sıra, 274 cilt, 52 sayfa no"lu eski tapu kaydının uygulanması neticesinde ... çocukları..., ... ve ... adına tespit edildiğini, tespite itiraz edilmesi üzerine ... Kadastro Mahkemesinin 1972/50 Esas sayılı dosyasıyla görülen davanın halen derdest olduğunu, ancak eski tapu kayıtları üzerinden hisse devirlerinin yapıldığını, dava dışı ..."nun 273/5120 hissesini 360.000,00TL bedelle davalı ..."ye, dava dışı ..."in 273/5120 hissesini 290.000,00TL bedelle davalı ..."a, dava dışı ..."in 273/5120 hissesini 260.000,00TL bedelle davalı ..."ye, dava dışı..."nun 273/5120 hissesini 325.000,00 TL bedelle dava dışı ..."a 05.04.2011 tarihli 2890 yevmiye no"lu aynı satış akti ile devrettiklerini; ..."ın da hissesini 22.07.2011 tarihli 5774 yevmiye no"lu satış aktiyle 325.000,00TL bedelle davalı ..."e temlik ettiğini; aynı hususta daha önce 25.06.2012 tarihinde ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesinde açtıkları davanın usulden reddine karar verildiğini ileri sürerek önalım hakkı nedeniyle dava konusu taşınmazda davalılara ait payların iptali ile müvekkili adına tescilini talep etmiş; yargılama sırasında ise müvekkilinin önalım hakkına engel olmak için satış bedelinin yüksek gösterildiğini belirterek bedelde muvazaa iddiasında bulunmuştur.
    Davalılar vekili, dava konusu taşınmazdaki payların müvekkillerince iki yıldan uzun bir süre önce alındığını, tapudaki satış bedeli ve masraflarının depo edilmesi gerektiğini, ayrıca satıştan sonra 19.11.2013 tarihinde 3194 sayılı Kanunun 18. maddesi kapsamında yapılan imar uygulaması neticesinde taşınmazda meydana gelen objektif değer artışının da önalım bedeline yansıtılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davalı ... yönünden davanın kabulü ile dava konusu taşınmazda adı geçen davalının 22.07.2011 tarihli 5774 yevmiye no"lu satış sözleşmesiyle aldığı payın iptali ile davacı adına tesciline, bedelde muvazaa iddiası kanıtlanamadığından davacı tarafça depo edilen toplam 330.507,50 TL önalım bedelinin davalı ..."e ödenmesine; diğer davalılar yönünden ise satış tarihinden itibaren 2 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
    Hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1- Mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler, yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine uygun olduğu gibi özellikle ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 05.12.2012 tarihli 2012/766 Esas, 2012/572 sayılı Kararının taraflarca temyiz edilmeksizin 21.05.2013 tarihinde kesinleştiğinin anlaşılmasına göre davacı vekilinin tüm, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2- Davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
    6100 sayılı HMK’nin 297/2. maddesi gereğince; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
    Öte yandan, HMK’nin 326. maddesinde hüküm verilirken kanunda yazılı haller dışında yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği belirtilmiştir.
    Somut olaya gelince; dava konusu taşınmazda, davalı ..."in 22.07.2011 tarihli 5774 yevmiye no"lu satış aktiyle devraldığı ve iptali ile davacı adına tesciline karar verilen pay miktarı 273/5120 olup hüküm sonucunda bu miktarın açıkça gösterilmesi ve diğer davalılar yönünden dava reddedildiğinden davalı ... tarafından sarfedilen 1.500,00TL yargılama giderinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya ödenmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş ise de belirtilen hususlar kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nun 438/7 maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm sonucunun 2. bendinde yer alan "hissesinin" sözcüğünden önce gelmek üzere "273/5120" rakamlarının yazılmasına, hüküm sonucuna ayrı bir bent olarak "davalı ... tarafından yapılan 1.500,00TL yargılama giderinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya ödenmesine" cümlesinin eklenmesine, hükmün değiştirilmiş ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.01.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.