Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/13401 Esas 2017/4380 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/13401
Karar No: 2017/4380
Karar Tarihi: 31.05.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/13401 Esas 2017/4380 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2016/13401 E.  ,  2017/4380 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, müvekkili aleyhine davalının başlattığı icra takiplerine ait borçların sonlandırılması amacıyla müvekkilinin kızı ve yetkili temsilcisi olan ... ile davalı vekilinin 08.06.2012 tarihli protokol imzaladıklarını, protokole göre icra dosyalarının toplam borcu olan toplam 55.836 TL bedeline karşılık gelmek üzere her biri 5000 TL bedelli senetlerin ... tarafından davalıya verildiğini, protokol ile borcun yenilendiğini, protokol ile verilen senetlerden vadesi gelenler ödenmesine rağmen davalının icra dosyalarındaki hacizleri sürdürerek mükerrer tahsilat yapmaya çalıştığını ileri sürerek, söz konusu icra dosyaları sebebiyle davalıya borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının kızı olan ..."ın dava konusu icra dosyalarındaki araç satışlarının bir süre ertelenmesi için borcun 55.806 TL"lik kısmına kendi şahsı adına garanti vermek istediğini belirtmesi üzerine taraflar arasında 08.06.2012 tarihli protokolün imzalandığını, buna göre davacının kızının bono vasfı taşımayan birtakım senetleri imzalayarak verdiğini, protokolün imzalanması sırasında ..."ın davacının yetkili temsilcisi olduğuna dair bir vekalet ibraz etmediğini, dolayısıyla protokolde de bu şekilde bir ibare bulunmadığını, protokolün icra dosyalarındaki borcun sonlanarak borcun yenilenmesi manasına gelemeyeceğini, davacının ödemeye dair sunduğu makbuzların ise protokol gereği verilen senetler yerine icra dosyasına yapılan ödemeler olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, taraflar arasında imzalanan 08.06.2012 tarihli protokol metnine göre taraf iradelerinin borcun yenilenmesine yönelik olduğunun anlaşıldığı, ayrıca ..."ın borca garantör ya da kefil olduğuna dair bir ibarenin de bulunmadığı, bu durumda mevcut protokol ile eski borcun sonra erdirilerek borcun yenilendiği ve yeni bir borcun oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    TBK"nın 133/2. maddesi " mevcut borç için kambiyo taahhüdünde bulunulması veya yeni bir alacak senedi ya da yeni bir kefalet senedi düzenlenmesi, tarafların açık yenileme iradeleri olmadıkça yenileme sayılmaz." şeklindedir. Dosyaya sunulan 08.06.2012 tarihli protokolün anılan madde uyarınca yenileme iradesi göstermediğinden mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeplerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 31/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.