15. Ceza Dairesi 2020/303 E. , 2020/2756 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : TCK’nın 204/1, 62/1, 51 maddeleri gereğince mahkumiyet
Resmi belgede sahtecilik suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Suç tarihinin Aralık 2008 yerine 2008 olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilmesi mümkün olarak görülmüştür.
Müşteki..."un kendisine ait çeklerin çalındığı ile ilgili şikayetçi olduğu, sanığın müştekiye ait, çalıntı olarak belirtilmiş olan 22/12/2008 keşide tarihli, 1092118 seri nolu, 13.000 TL bedelli çeki ikinci ciro olarak imzalayıp bankaya ibrazında çekin çalıntı olduğunun tespit edilmesi üzerine yakalandığı, sanığın bahse konu çeki, birinci ciro olarak çekte imzası bulunan temyiz dışı sanık ..."den aldığını beyan ettiği,..."in ise bu çeki sanığın kendisinden zorla aldığını beyan ederek suçlamaları reddettiği, sanığın bu şekilde resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddia edilen somut olayda;
Anayasa"nın 141, 5271 sayılı CMK"nın 34/1, 230 maddeleri ile 1412 sayılı CMUK" un 308/7 maddeleri uyarınca, mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine imkan verecek biçimde açık ve gerekçeli olması ve Yargıtay’ın bu işlevini yerine getirmesi için gerekçe bölümünde, mevcut delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi, ulaşılan kanaat ve delillerle sonuç arasında bağ kurulması gerektiği gözetilmeden sanıklar hakkında gerekçesiz hükümlerin kurulması,
Suça konu sahte çeklerin aslının dosyaya getirtilerek, yapılan sahtecilikte aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdir ve tayininin hakime ait olduğu da dikkate alınarak, söz konusu çeklerin mahkeme tarafından incelenip özelliklerinin zapta geçirilmesi, bu şekilde, sahtecilikte aldatma kabiliyeti bulunup bulunmadığının tespitinden sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
09/05/2013 tarihli hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi ve aleyhe temyiz bulunmaması karşısında; 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi gereğince sanık yönünden kazanılmış hak teşkil ettiği, aleyhe bozma yasağına rağmen, sanık aleyhine hüküm doğuracak şekilde bozma ilamından sonra yapılan yargılama sonunda, sanığın kazanılmış hakkının olduğu gözardı edilerek aleyhe bozma yasağına aykırı olarak sanık hakkında fazla ceza tayini,
Kabule göre de;
1-Sanık hakkında TCK 51. maddesinin uygulanmasında sanığın suç işlemeyeceği yönünde kanaat oluştuğu belirtilip CMK 231. maddesinin uygulanmamasının gerekçesi olarak kanaat oluşmadığı kabul edilerek karar içerisinde çelişki yaratılması ve sanık hakkında daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olmasının, yeniden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesine engel olduğuna ilişkin CMK’nin 231. maddesinin 8. fıkrasının ikinci cümlesinin 18.06.2014 tarihinde 6545 sayılı Kanun’la yürürlüğe girdiği ve suç tarihinde yürürlükte bulunmadığı gözetilmeden, hakkında erteleme kararı verilen sanık hakkında belirtilen nedenle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
2-Suça konu çek aslının dosyada delil olarak saklanmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde müsaderesine hükmedilmesi,
3-Sanığın ertelenmiş kısa süreli hapis cezasına mahkum edilmiş olmasına rağmen, hapis cezasının kanuni sonucu olarak TCK"nın 53. maddesi gereğince hak yoksunluklarına hükmedilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.