13. Hukuk Dairesi 2016/20493 E. , 2018/6175 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, davalı ile 03.06.2004 tarihinde devre tatil sözleşmesi yapıldığını, davalının yıllık bakım aidatının ödenmediğini tahsili için yapılan takibe de haksız itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile % 20 inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, sözleşmenin geçersiz olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, 720 euro üzerinden itirazın iptaline, % 20 inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Taraflar arasındaki sözleşmede, devre tatil sahiplerinin devre tatil ve ana taşınmazın genel giderlerinin karşılanması için takvim yılı içinde bakım aidatını ödemekle yükümlü olduğu, aynı tarihli taahhütnamede de, yıllık bakım ve onarım aidatının 120 euro olduğunun kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Yine davalının 17.7.2005 - 23.7.2005, 12.9.2007 - 15.9.2007 tarihleri arasında tesiste konakladığına ilişkin belgelerin sunulduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, devre tatil sözleşmesine dayanılarak davacı tarafından belirlenen yıllık aidat bedelinin fahiş olup olmadığı hususlarında toplanmaktadır.
Hemen belirtmek gerekir ki, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 6/B maddesinde devret tatilin tanımı yapılmış olup, 13.6.2003 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Devre Tatil Sözleşmeleri Hakkında Yönetmelik’in 5.maddesinde de, devre tatil sözleşmelerinde yazılması zorunlu olan hususlar açıkta belirtilmiştir. Anılan Yönetmeliğin 5/h maddesinde; “sözleşme konusu hakkın kullanılması karşılığı olarak tüketici tarafından ödenecek bedel, ortak tesislerin ve hizmetlerin kullanımı için ödenecek bedel, vergi, harç gibi zorunlu yasal giderler ve genel idari masrafların ne şekilde hesaplanacağına ilişkin açıklamalar”ın sözleşmede yazılı olarak yer alması gerektiği hüküm altına alınmıştır. Bu yasal düzenlemeden de açıkça anlaşılacağı gibi, tüketicinin, devre tatil hakkının kullanması karşılığı tesislerin ve hizmetlerin kullanımı için ve yine genel idari masraflar için bir bedel ödeyeceği hususunda bir duraksama olmamalıdır. Ne var ki, bu aidat ve genel idari masrafların ne şekilde hesaplanacağına ilişkin açıklamaların da sözleşmede yer alması zorunludur. Oysa, somut olayda, taahhütname ile belirlenen aidat tutarının, tek taraflı olarak yapılan bu belirlemenin sözleşme hükümlerine ve iyiniyet kurallarına uygun olarak belirlenip belirlenmediği araştırılmalıdır. Bu amaçla davacının tatil köyüne ait defter ve kayıtları üzerinde ve mahallinde inceleme yaptırılarak, davalının katılması gereken ve gerçekten yapıldığı belirlenen masraf kalemlerine göre, mevcut giderlerinin piyasa rayiç ve koşullarına uygun olup olmadığı araştırılarak, bu yönde bir inceleme ve araştırma yapılmamıştır. Açıklanan nedenlere, gerekli araştırma ve inceleme yapılarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2-Bozma nedenine göre, davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan 1.bent gereğince temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, 2. Bent gereğince diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.