Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/2749 Esas 2017/4376 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2749
Karar No: 2017/4376
Karar Tarihi: 31.05.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/2749 Esas 2017/4376 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı ve davalı şirketler arasındaki mal alım satım sözleşmesi sonucu, davalı şirket yükümlülüklerini yerine getirmediği için davacılar dava açtılar. Davacılar, Azerbaycan'da bulunan bir şubenin müvekkili şirketi temsil ettiği bir dava açtılar ve bu dava sonucu Davacılar kazandılar. Bakü Temyiz Mahkemesi de davayı onayladı. Ancak, davalı şirket, şubenin ayrı bir tüzel kişilik olduğunu ve şubenin davaya dahil edilmediğini savundu. Mahkeme, şubenin ayrı bir tüzel kişiliği olmadığını ve asıl şirketten açılması gereken bir davada davalının temsil edilmediğini belirterek davanın reddine karar verdi. Ancak, kararın tenfiz edilebilirlik için müvekkili şirketi temsil ettiği ve şube işlemleri nedeniyle sorumlu olduğu dikkate alınarak reddedilmesi doğru değildir. Sonuç olarak, karar bozuldu.
Kanun Maddeleri: Şubelerin tüzel kişiliği olmaması ve şubelerin işlemlerinden şirketin hukuken sorumlu olması.
19. Hukuk Dairesi         2017/2749 E.  ,  2017/4376 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tanıma ve tenfiz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında mal alım satım sözleşmesi olduğunu, davalı şirketin yükümlülüklerini yerine getirmemesi üzerinde davalı tarafa ...Şehir Ticaret Mahkemesi"nde açtıkları davayı kazandıklarını ve kararın Bakü Temyiz Mahkemesi"nin denetiminden geçerek 29.03.2015 tarihinde kesinleştiğini ileri sürerek, anılan kararın tanınması ve tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, tanıma ve tenfizi istenilen kararda davalı olarak müvekkili şirketin Azerbaycan ülkesindeki şubesinin gözüktüğünü, bu şubenin müvekkili şirketin tüzel kişiliğinden ayrı bir tüzel kişiliğe sahip olduğunu, bu sebeple müvekkili şirketin davadan haberdar edilmeyerek anılan davada temsil edilmediğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda, tenfizi istenen yabancı mahkeme kararında şubeye karşı dava açıldığı, davalıyı şube müdürünün vermiş olduğu vekaletname ile şube adına vekilinin temsil ettiği, Türk Hukuk sisteminde şubelerin ayrı tüzel kişiliği olmayıp davanın asıl şirkete karşı açılması gerekmesine rağmen asıl şirkete davanın yönlendirilmeyerek davalının yargılamada temsil edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince süresinde temyiz edilmiştir.
    Tenfize konu karar, davalı şirketin ayrı bir tüzel kişilik taşımayan Azerbaycan şubesi işlemlerinden kaynaklanmaktadır. Şirket tüzel kişilikleri şubelerin işlemlerinden hukuken sorumludur. Buna göre mahkemece davacının tanıma ve tenfize ilişkin talebinin kabulü gerekirken dosya kapsamı ile bağdaşmayan yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 31/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.