BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/24 Esas 2021/16 Karar Sayılı İlamı
Esas No: 2021/24
Karar No: 2021/16
Karar Tarihi: 18.01.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/24 Esas 2021/16 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/24 Esas
KARAR NO : 2021/16
DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/01/2021
KARAR TARİHİ : 18/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ticari nitelikteki menfi tespit davalarında dava açılmadan önce arabuluculuğa gidilmesinin zorunlu olmadığını, davacı müvekkili davalı arasında "... Paşa Mah. ... Cad. No:... Şişli/İstanbul" adresinde bulunan cam atölyesi için 2011 yılında abonelik sözleşmesinin yapıldığını ve müvekkilinin... abone numarası ile bildirilen tüketim faturalarını gecikmeksizin ödediğini, davalı şirket personellerinin 2019 yılının Aralık ayında iş yerine gelerek müvekkilinin kaçak elektrik kullandığı iddiası ile iş yerinin elektriğini kestiklerini, davalı şirket personellerinin kaçak elektrik kullanımı iddiasına ve elektriğin kesilmesi işlemine dayanak herhangi bir belge ibraz etmediklerini, müvekkilinin iş yerinin elektrikleri kesildiğinden davalı kuruma başvurduğunu, davalının elektrik verilmesi için yeni bir sözleşme yapılmasını şart koştuğunu, bu nedenle aynı iş yeri için 19/12/2019 tarihli yeni bir sözleşmenin kurulduğunu, bu işlem için müvekkilinden 855,70 TL tahsil edildiğini, müvekkilinin davalı şirkete 20/12/2019 tarihinde 59.700,00 TL, 07/01/2020 tarihinde 9.945,00 TL, 27/01/2020 tarihinde 3.495,00 TL, 29/01/2020 tarihinde 5.945,00 TL, 10/02/2020 tarihinde 4.945,00 TL, 14/02/2020 tarihinde 4.945,00 TL, 21/02/2020 tarihinde 4.945,00 TL, 28/02/2020 tarihinde 4.945,00 TL, 09/03/2020 tarihinde 4.994,75 TL, 16/03/2020 tarihinde 4.000,00 TL olmak üzere toplam 108.309,75 TL ödeme yaptığını, Covid-19 salgını nedeniyle iş yeri faaliyetlerini durdurmak zorunda kaldığını ve aboneliğini sonlandırdığını, davalı şirketin, davacı müvekkilinin yaptığı ödemelere rağmen ayrıca 16/06/2020 tarihinde davacı müvekkili hakkında İstanbul ... İcra Müdürlüğü'nün ...Esas numarası ile icra takibi başlattığını, ödeme emrinde 140.393,47 TL ödenmeyen gecikmiş kaçak elektrik borcu bilgisi yer alsa da dayanak olarak ekinde herhangi bir evrak sunulmadığını, geciken gün fazi ve faizin kdvsi olarak belirtilen miktarla birlikte takip çıkışının 140.945,69 TL olduğunu, müvekkilinin ödediği miktarla birlikte toplam tahakkuk ettirilen kaçak elektrik bedelinin 248.703,22 TL olduğunun anlaşıldığını, kaçak tüketim iddiasını kabul etmemekle birlikte kabulü halinde de tahakkuk ettirilen bedelin fahiş olduğunu beyanla fazlaya dair talep, dava ıslah ve sair hukuksal hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 140.945,69 TL yönünden müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile İstanbul ... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyasından yapılan icra takibinin iptaline ve kötü niyetli olunması sebebiyle de davalı taraf aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, icra takibine konu edilen kaçak elektrik tahakkuku nedeniyle borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir.
7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun'un 20. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'na 5/A maddesi eklenmiş ve anılan kanun hükmü ile 01/01/2019 tarihi itibari ile ticari davalarda "Arabuluculuk" dava şartı olarak kabul edilmiştir. 6102 sayılı TTK'nın 5/A maddesi "(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. (2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir." şeklinde düzenlenmiş olup, anılan hükme göre ticari davalardan; konusu paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Diğer yandan 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 18/A-2 maddesindeki "Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir." hükmü gereğince arabuluculuğa tabi davalarda dava açılırken, arabulucuya başvurulması ve sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanak aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin dava dilekçesine eklenmesi gerekir. Somut olayda dava kaçak elektrik kullanıldığı iddiası ile tahakkuk ettirilen bedel nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti talebine ilişkindir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 2019/3048-2020/1093 E-K. sayılı ilâmında da belirtildiği üzere menfi tespit davasında davacı, davalıya borçlu olmadığının tespitini istemekte olup, netice itibari ile menfi tespit davasında davacının borçlu olup olmadığının tespiti ile birlikte davalının da alacaklı olup olmadığının tespiti yapılacağından bu durumda menfi tespit davasında dava konusunun bir miktar alacağa ilişkin olduğu ve bu nedenle menfi tespit talebi yönünden de uyuşmazlığın dava şartı olan arabuluculuk kapsamında olduğu kabul edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde arabuluculuk müessesesine başvurulmadığını beyan etmiş olup somut olayda arabuluculuk başvurusu sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın düzenlenmediği sabit olduğundan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 115. ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 18/A. maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın Reddine,
2-Karar ve ilam harcı 59,30 TL'nin peşin alınan 2.407,01 TL harçtan mahsubu ile kalan 2.347,71 TL'nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.18/01/2021
Katip
E-imza
Hakim
E-imza
