Hırsızlık - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2019/335 Esas 2019/5929 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/335
Karar No: 2019/5929
Karar Tarihi: 09.04.2019

Hırsızlık - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2019/335 Esas 2019/5929 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, hırsızlık suçu nedeniyle verilen mahkumiyet hükmüne yapılan temyiz başvurusunu inceledi. Yürürlükte olan kanunlarla ilgili farklılıklar olduğunda, failin lehine olan kanunun uygulanacağına dair kararın gözetilmesi gerektiği belirtildi. Bu nedenle, 5237 sayılı TCK'nın uzlaşma kapsamına alındığı ve uzlaşma işlemlerinin gerçekleştirildikten sonra sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği vurgulandı. Kararda geçen kanun maddeleri ise şöyle açıklanabilir:
- 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu, 34. madde
- 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesi, 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 141. maddesi
- 5237 sayılı TCK'nın 7/2. maddesi
- 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK'nın 254. maddesi
- Uzlaştırma yönetmeliğinin 29. madde 6. fıkrası.
13. Ceza Dairesi         2019/335 E.  ,  2019/5929 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nın 141. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca; ""Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur."" hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması yönüyle Dairemizin 23.02.2016 tarihli ilamı ile bozulduğu ve bozma sonrası müştekinin uzlaşmayı kabul ettiği, görevlendirilen uzlaştırmacının sanığın adresine kargo vasıtasıyla gönderimde bulunduğu ancak gönderinin içeriğinin belli olmadığı gibi söz konusu gönderinin sanığa ulaşıp ulaşmadığının dosya kapsamından anlaşılmadığı ve uzlaştırmacı tarafından sanığa gönderilen uzlaşma teklif formları süresi içerisinde cevaplanarak tarafına gönderilmediğinden uzlaşma teklifinin kabul edilmediği belirtilerek uzlaştırmacı tarafından dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına iade edildiği buna göre; Uzlaştırma yönetmeliğinin 29. madde 6. fıkrasına göre ""Uzlaştırmacının uzlaşma teklifinde bulunacağı şüpheli, sanık, katılan, mağdur veya suçtan zarar gören ya da kanunî temsilcilerine iletişim araçlarıyla ulaşılamaması hâlinde açıklamalı uzlaşma teklifi büro aracılığıyla yapılır. Bu işlem uzlaştırmacının, büroya başvurarak teklif formunu vermesi üzerine gerçekleştirilir"" hükmü gereği tekrar uzlaştırma bürosunca sanığa uzlaşma teklifi ve usulüne uygun uzlaşma işleminin yapılmadığının anlaşılması karşısında; Uzlaştırma yönetmeliği de gözetilerek, usulüne uygun uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 09.04.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.