15. Ceza Dairesi 2017/13981 E. , 2020/2753 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK’nın 158/1-f-son, 62, 53, 58, 52/2 maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın yokluğunda verilen hükmün, bilinen en son adresine hatalı olarak tebliğe çıkartıldığı, tebliğ yapılmaması üzerine doğru adrese 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre tebliğ yapılmak suretiyle hükmün kesinleştirildiği görülmüş ise de, 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10/2. maddesine göre bilinen en son adreste tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde yer alan adresi araştırılarak buraya tebligat yapılması, bunun da bulunmaması halinde, kendisine daha önce kanuni usullere göre tebligat yapılmış olması şartı ile aynı adrese anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat yapılması, daha önce kendisine tebligat yapılan adresin de olmaması halinde ise, adres araştırması ile yeni adres tespitine çalışılıp, bulunamaması halinde ilanen tebligat yapılması gerektiği, en son bilinen adresine çıkartılan tebligatın iadesi üzerine, daha önce aynı adrese kanuni usullere göre yapılmış bir tebligat bulunmamasına rağmen, 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre yapılan tebliğin hukuki geçerliliğinin bulunmadığı, aynı yasanın 32/2 maddesi gereğince usulsüz tebliğ halinde, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi kabul edilmesi gerektiği, bu bilgiler ışığında sanığa yapılan tebligatın usulsüz olduğunun anlaşılması karşısında, sanığın 08/08/2016 tarihinde yaptığı temyiz başvurusunun öğrenme üzerine ve süresinde olduğu, ayrıca 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK"nın 311. maddesi hükmüne göre eski hale getirme talebi ile birlikte temyiz isteminde bulunulmuş olması halinde, bu talebi inceleme merciinin Yargıtay"ın ilgili dairesi olması karşısında, 01/08/2016 tarihli ek kararının hukuki değerden yoksun bulunduğu değerlendirip, bu ek kararın kaldırılmasına karar verilerek yapılan incelemede,
T.C. Anayasa Mahkemesi’nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle, iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesi gerekliliğinin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Sanığın, gerçekte olmadığı halde internet ortamı üzerinden iş ilanı verdiği, buradan kendisine ulaşan katılandan 50,00 TL yi banka havalesi ile hesabına yatırmasını istediği, katılanın kendisinden istenilen miktarı sanığa gönderdiği, sonrasında ise bir daha sanığa ulaşamadığı iddia edilen somut olayda; sanık savunması, katılan beyanı, banka cevabi yazıları ile diğer deliller doğrultusunda sanığın atılı nitelikli dolandırıcılık suçuna ilişkin eylemini sabit gören mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, 25/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.