9. Hukuk Dairesi 2015/33678 E. , 2019/5669 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin belirsiz süreli iş sözleşmesi ile davalı işyeri olan gözlükçüde “satış danışmanı” olarak 11.04.2006 tarihinde çalışmaya başladığını, iş akdini ödenen ücretle SGK’ ya bildirilen ücretin farklı olması, fazla çalışmalarının karşılığının ödenmemesi ve çeşitli kereler işverene bu durumun düzeltilmesi için başvurmasına rağmen bu şekilde devam edilmesi nedeniyle haklı olarak feshettiği 22.05.2014 tarihine kadar çalıştığını, 2.000,00 TL ücretle çalışmasına rağmen primlerinin gerçek ücretine göre yatırılmadığını, son çalıştığı aya ilişkin ücretini alamadan ayrıldığını, haftanın 7 günü 08:30-21:00 saatleri arasında, ulusal bayram, genel tatil günlerinde çalıştığını, dini bayramların ilk günü izin kullandığını, yıllık izinlerinin eksik kullandırıldığını, iddia ederek, kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti, dini bayram çalışması alacağı, yıllık izin alacağı, hafta tatili alacağı, ücret alacağını talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın belirsiz alacak davası olması sebebiyle asliye hukuk mahkemesinde açılması gerektiğini, davacının işyerinden haksız bir şekilde ve ihbar önellerine uymadan ayrıldığını, alacak taleplerinin zamanaşımına uğradığını, ücretlerini bankadan ihtirazi kayıt ileri sürmeksizin tahsil ettiğini, fazla mesailerin yazılı delil ile ispatlanması gerektiğini, asgari ücretin üzerinde ücret almadığını, işyerinden kendi isteği ile ayrıldığından davada talep ettiği alacak kalemlerini talep edemeyeceğini, savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı dava dilekçesinde yıllık ücretli izinlerinin eksik kullandırıldığından bahsetmiş ancak kullandığı ve kalan izni bakımından detay bilgi vermemiştir. Davacının dava dilekçesindeki açıklamasından süresi belli olmamakla birlikte her yıl ücretli izninin bir kısmını kullandığı anlaşılmaktadır. Mahkemece davacı asıldan her yıl kısmen kullandığı anlaşılan ücretli izin süresi bakımından açıklama talep edilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken davacının çalışma süresi boyunca hiç izin kullanmadığı şeklindeki kabul hatalıdır.
3-Fazla çalışma, hafta tatili çalışması ve ulusal bayram genel tatil günleri çalışması ücretlerinin yazılı delil yerine tanık beyanlarına dayalı olarak hesaplanması halinde, işçinin normal mesaisinin üzerine sürekli olarak aynı şekilde fazla çalışması mümkün olmadığından, hastalık mazeret izin gibi nedenlerle belirtildiği şekilde çalışamadığı günlerin olması kaçınılmaz olup, bu durumda karineye dayalı makul indirim yapılmalıdır(Yargıtay HGK, 06.12.2017 tarih 2015/9-2698 E.-2017/1557 K.).
Fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram genel tatil çalışmasının tanık anlatımları yerine doğrudan yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir.
Fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücretinden karineye dayalı makul indirime gidilmesi sebebiyle reddine karar verilen miktar bakımından, kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilemez.
Somut olayda davacı fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram genel tatil alacağı iddiasını tanık beyanı ile ispatladığından yukarıda açıklanan ilke kararı ve dairemizin yerleşik uygulamasına uygun düşecek şekilde hüküm altına alınan bu alacakların hakkın özünü etkilemeyecek makul oranda takdiri indirime tabi tutulmadan kabulü hatalıdır.
4-Davacının ücret alacağına karar verilirken dava dilekçesi ile istenen 50,00 TL" nin dava tarihinden bakiye 1.210,00 TL" nin ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte hüküm altına alınması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır.
5- Hüküm altına alınan ücret, fazla mesai, yıllık ücretli izin ve hafta tatili alacakları için belirlenen miktarların net mi, brüt mü olduğunun belirtilmemesinin infazda tereddüte yol açacağının düşünülmemeside hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.