Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2015/9668 Esas 2018/2033 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/9668
Karar No: 2018/2033
Karar Tarihi: 24.04.2018

Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2015/9668 Esas 2018/2033 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen bir davada, sanığın uyuşturucu ticareti yapmak suçundan mahkum edildiği belirtilmiştir. Temyiz aşamasında, kolluk görevlilerinin sanıktan ikinci kez uyuşturucu madde alarak zincirleme suçlu olduğu sonucuna varıldığı belirtilmiştir. Bunun yanı sıra, 18 yaşından küçük sanıkların savunmasını yapmak üzere zorunlu müdafi görevlendirmesi nedeniyle müdafisine ödenen ücretin suçluya yüklenemeyeceği göz önünde bulundurulmamış, suç tarihinde 15-18 yaş aralığında olan sanık hakkında sosyal inceleme raporu alınmaması veya bu konuda hükümde açıklama yapılmaması da kanuna aykırı bulunmuştur. Ayrıca, gizli soruşturmacı görevlendirilmesi ve teknik araçlarla izleme kararlarının asıllarının veya onaylı örneklerinin denetime olanak sağlayacak şekilde dosyaya konulmamış olması da kanuna aykırı bulunmuştur. Bu nedenlerle hüküm BOZULMUŞTUR. Kararda geçen kanun maddeleri şunlardır: TCK'nın 43. maddesi, 5271 sayılı CMK'nın 150/2. maddesi, 5395 sayılı Kanun'un 35. maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6/3-c maddesi.
20. Ceza Dairesi         2015/9668 E.  ,  2018/2033 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkeme : ADANA 2. Ağır Ceza Mahkemesi
    Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
    Hüküm : Mahkumiyet

    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenler dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1-)Gizli soruşturmacı sivil giyimli kolluk görevlilerinin; sanıktan 01/11/2011 ve 02.11.2014 tarihlerinde uyuşturucu madde satın aldıklarının anlaşılması karşısında; Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 28.04.2015 tarih, 2014/462 esas, 2015/135 karar ve 2014/848 esas, 2015/136 karar sayılı kararlarında da bahsedildiği üzere; kolluk görevlilerinin gerçek iradesinin uyuşturucu madde satın alma değil, suçu ve failini belirleyecek suç delilini elde etme olduğu, sanıktan ikinci kez uyuşturucu madde alınmasının ayrıca suç oluşturmayacağı ve gerçek anlamda bir "alım - satım" söz konusu olmadığı, sanığın hareketlerinin bütünüyle “uyuşturucu maddeyi satışa arzetme” suçunu oluşturduğu gözetilmeden, sanığın birden fazla uyuşturucu madde sattığı kabul edilerek sanık hakkında zincirleme suçla ilgili TCK"nın 43. maddesinin uygulanması suretiyle sanığa fazla ceza verilmesi,
    2-)5271 sayılı CMK"nın 150/2. maddesi uyarınca, 18 yaşından küçük sanıkların savunmasını yapmak üzere zorunlu müdafi görevlendirilmesi nedeniyle, müdafiine ödenen ücretin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye göre yargılama gideri olarak suça sürüklenen çocuğa yüklenemeyeceğinin gözetilmemesi,
    3-) Suç tarihinde 15-18 yaş grubunda olan sanık hakkında 5395 sayılı Kanun"un 35. maddesi uyarınca bireysel özelliklerini ve sosyal çevresini gösteren sosyal inceleme raporu alınmaması ya da alınmama gerekçesinin hükümde gösterilmemesi,
    4-)Soruşturma aşamasında alınan gizli soruşturmacı görevlendirilmesi ve teknik araçlarla izleme kararlarının asıllarının veya onaylı örneklerinin denetime olanak sağlayacak şekilde dosyaya konulması gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 24/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.