20. Hukuk Dairesi 2016/13745 E. , 2019/6179 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım asli müdahiller vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro çalışmaları neticesinde, kadastro müdürlüğü tarafından dava konusu 123 ada 5 ve 93 sayılı parselin kadastro tutanaklarına "davalı" olarak yazılmak ve malik haneleri boş bırakılmak suretiyle tutanak asılları yerel mahkemeye gönderilmekle; 3402 sayılı Kanunun 5/3- 27/3. madde hükümleri uyarınca dosya oluşturularak, davacısının Kamu Hukuku (K.H.) yazılarak mahkeme esas defterine kayıt suretiyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Birleştirilen ...... Kadastro Mahkemesinin 2009/26 E. nolu dosyasında davacı ... dava dilekçesinde özetle; ..... sınırı ile mahdut bulunan yaklaşık 10.000 dönümlük arazinin köylerinin kadim merası olduğunu, bu zamana kadar köyün ortak tasarrufu ile kullanıldığını, arazinin yapısı ve karakteri itibariyle mer"a vasfında olan ve yer yer orman emvallerinin bulunduğu alana davalılar......haksız olarak müdahale etmek suretiyle çayır yapma teşebbüsünde bulunduklarını beyan ederek, yukarıda hudutları belirtilen mera niteliğindeki arazilerine yapılan müdahalenin, el atmanın önlenmesini, ihtiyat-i tedbir kararıyla dava sonuna kadar yed-i emine teslimine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Kadastro çalışmaları neticesinde, kadastro müdürlüğü tarafından dava konusu 123 ada 93 sayılı parselin asliye hukuk mahkemesinde davalı olduğundan bahisle malik hanesinin boş bırakılmak suretiyle tutanak aslının mahkemeye resen gönderildiği, bunun üzerine mahkemenin 2009/11 E. sayılı dosyasına kayıt yapıldığı, iş bu dosyada davacının Kamu Hukuku (K.H.) olarak yazıldığı, mahkemenin 2009/11 E. - 2009/24 K. sayılı kararı ile mahkemenin 2009/10 Esas sayılı dosyası ile birleştirildiği ve yargılamaya eldeki temyiz incelemesine konu olan 2009/10 Esas sayılı dosya üzerinden devam edildiği anlaşılmıştır.
Asli müdahiller ... ve ... müdahale dilekçelerinde özetle; davalılar ......dava konusu edilen yerlerle hiçbir ilgi ve alakalarının bulunmayıp bu yerlerin mera ile de bir ilgisinin olmadığını, kadimden beri kendi tasarrufları altında olduğunu, köy muhtarının hileli şekilde bu davayı açtığını beyan ederek; davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Asli müdahiller ... ve ... vekili müdahale dilekçelerinde özetle; dava konusu gayrimenkullerin vergi kayıtlarından da anlaşılacağı üzere müvekkillerinden ..."nin dava konusu yerde doğrudan hissedar olduğunu, diğer müvekkili ..."in ise annesinden sonra intikalen hissedar olduğunu, gerek davacı muhtarlığın gerekse davalıların bu yerlerle bir ilgilerinin bulunmadığını beyan ederek; arazilerin hisseleri oranında müvekkillerinin tasarrufuna bırakılmasını talep etmiştir.
Asli müdahil ... 22/06/2016 tarihli müdahale dilekçesinde özetle; dava konusu yerlerde kendisinin de hak sahipliğinin olduğunu beyan etmek suretiyle davaya müdahil olmak istediğini beyan etmiştir.
Mahkemece; Dava konusu 123 ada 5 ve 93 sayılı parsellerin mera vasfında araziler olduğu gerekçesiyle; 1) Davacı Hazinenin davasının kabulüne,
2) ...... köyü tüzel kişiliğinin davasının kabulüne,
3) Asli müdahiller ..., ..., ... ve ..."nin davalarının ayrı ayrı reddine,
4) Asli müdahil ..."ın dava konusu 123 ada 5 ve 93 parsel sayılı taşınmazlara yönelen davasının reddine,
5) Dava konusu .....mevkiinde kain 123 ada 5 ve 93 parsel sayılı taşınmazların 3402 sayılı Kanunun 16/B hükmü uyarınca mera olarak sınırlandırılmasına ve mera niteliği ile özel siciline kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm bir kısım asli müdahiller vekilince temyiz edilmiştir.
Dava; kadastro tespitine itiraz ve el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu Mollababa köyünde; 766 sayılı Kanuna göre genel arazi kadastrosu işlemleri 18.05.2009 tarihinde yapılmış, orman kadastrosu ve 2/B uygulama çalışması yapılmamıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 23/10/2019 günü oy birliği ile karar verildi.