3. Ceza Dairesi Esas No: 2019/4168 Karar No: 2019/11604 Karar Tarihi: 27.05.2019
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/4168 Esas 2019/11604 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanığın daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı alındığı halde kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle yeniden hüküm kurulmasıyla ilgili davalarda, kararın dayandığı kanıtların, iddia, savunma, tanık anlatımları ve diğer belgelere ilişkin detaylı değerlendirmeler yapılması gerektiğini belirtti. Ancak bu ilkelere uyulmadan sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmesi nedeniyle Anayasa'nın 141/3 ve 5271 sayılı CMK'nun 34,223 ve 230. maddelerine aykırı davranıldığına hükmetti. Kararda ayrıca, sanık ile mağdur arasında akrabalık ilişkisi bulunmadığı halde TCK'nın 86/3-a maddesi uyarınca artırım yapıldığı, iddianamede yer almayan bir maddenin uygulanması nedeniyle savunma haklarının kısıtlandığı ve hak yoksunluğunun kasıtlı suçtan verilen hapis cezasının kanuni sonucu olduğu belirtilerek Anayasa Mahkemesinin iptal kararının da gözetilmesi gerektiği vurgulandı. Kararın bozularak yeniden değerlendirilmesine karar verildi. Kanun maddeleri ise şöyle: Anayasa'nın 141/3, 5271 sayılı CMK'nun 34,223 ve 230, 5237 sayılı TCK'nın 86/3-a ve 53/1, CMK'nin 226, 6723 sayılı Kanun'un 33, 5320 sayılı Kanun'un 8
3. Ceza Dairesi 2019/4168 E. , 2019/11604 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: 1) Sanık ... hakkında dava konusu suç ile ilgili olarak daha önce 5271 sayılı CMK.nun 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş, denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle duruşma açılıp hükmün açıklanmasına karar verilerek yeniden hüküm kurulmuş ise de temyize konu olan ve kesinleşmesi halinde infaza verilecek hükmün yeni hüküm olduğu, bu nedenle kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre ulaşılan sonuçların, iddia, savunma, tanık anlatımları ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile sanığın eylemlerinin ve yüklenen suçun unsurlarının nelerden ibaret olduğunun, hangi gerekçeyle hangi delillere üstünlük tanındığının açık olarak gerekçeye yansıtılması ve bu şekilde cezanın şahsileştirilmesi gerekirken, açıklanan ilkelere uyulmadan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karara atıfla ve bu suretle gerekçeden yoksun olarak sanık hakkında mahkumiyet kararları verilmesi suretiyle Anayasa"nın 141/3 ve 5271 sayılı CMK.nun 34, 223 ve 230.maddelerine aykırı davranılması, Kabule göre de; 2) Sanık ... ile mağdur ... arasında 5237 sayılı TCK"nin 86/3-a maddesinin uygulanmasını gerektirir akrabalık ilişkisi bulunmadığı halde; sanığın cezasından, sanık ile mağdurun ne şekilde akraba oldukları da belirtilmeden TCK"nin 86/3-a maddesi uyarınca artırım yapılması suretiyle fazla ceza tayini 3) İddianamede yer almadığı halde sanığa CMK"nin 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı da tanınmadan, TCK"nin 86/3-a maddesinin uygulanması suretiyle savunma haklarının kısıtlanması, 4) Sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53/1. maddesi uygulanmamış ise de,hak yoksunluğu kasıtlı suçtan verilen hapis cezasının kanuni sonucu olup, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilerek uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 27.05.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.