Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/5728
Karar No: 2020/2878

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2018/5728 Esas 2020/2878 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi         2018/5728 E.  ,  2020/2878 K.

    "İçtihat Metni"


    YARGITAY 20. Hukuk Dairesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davacılar ... ve arkadaşları, bir kısım asli müdahiller Neşet Kaya ve akadaşları ile bir kısım davalılar Abdullah Kurt ve arkadaşları tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin değerden reddine karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    5602 sayılı Kanuna göre 1952 tarihinde gerçekleştirilen kadastro sırasında ... köyü 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 28,30 ve 31 parsel sayılı taşınmazlar tapu kayıtlarına dayalı olarak İzzet Tekin ve arkadaşları adına tespit edilmiştir.
    Orman Yönetimince taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla tespite itiraz edilmesi üzerine kadastro tutanakları tapulama mahkemesine devredilmiş, mahkemece her bir taşınmaz için ayrı dava dosyaları üzerinden yapılan yargılama sonucunda çekişmeli taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle tespit harici bırakılmalarına karar verilmiş, hükümlerin temyizi üzerine Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 1988 ve 1989 yıllarında verdiği karar ile özetle “parsellere revizyon gören tapu kayıtlarının kapsamlarının belirlenmesi, taşınmazların revizyon tapu kayıtları kapsamında kaldığının belirlenmesi halinde 6831 sayılı Kanunun 1/F maddesi gözönünde bulundurularak orman sayılan yerlerden olup olmadığının araştırılması, kıyı kenar çizgisi yönünden jeolog bilirkişi aracılığıyla araştırma yapılması, taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğunun belirlenmesi halinde 766 sayılı Kanunun 2. maddesi uyarınca tapulama dışı bırakılması, tapu kayıtları kapsamında kaldığının belirlenmesi halinde tapu kaydı gereğince işlem yapılması, tapu kayıtlarının taşınmazları kapsamadığı ve taşınmazların orman sayılan yerlerden olmadığının belirlenmesi halinde ise tespit malikleri yönünden zilyetlikle kazanma koşullarının araştırtılması” gereğine değinilerek hükümlerin bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozmaya uyularak ve dava dosyalarının birleştirilmesine karar verilerek yargılamaya devam edilmiş, yargılama sırasında davacı Hazine çekişmeli taşınmazların Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiası ile, bir kısım gerçek kişiler çekişmeli taşınmazda pay ve miras payı sahibi oldukları, bir kısım gerçek kişiler davanın devamı sırasında çekişmeli taşınmazlarda tapu ile pay sahibi oldukları iddiası ile, bir kısım gerçek kişiler ise satış vaadi sözleşmesi ile taşınmazda pay sahibi oldukları iddiası ile davaya katılmışlardır.
    Davanın devamı sırasında yörede orman kadastrosu çalışmaları yapılmış ve çekişmeli taşınmazlar Gerenlik Devlet omanı olarak orman sınırları içerisine alınmış, İrfan Gök ve arkadaşlarının açtıkları orman kadastrosuna itiraz davasının eldeki dava ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonucunda Orman Yönetimi ve Hazinenin davasının reddine, katılan davacıların tespit tarihinden sonra pay satın aldıkları gerekçesiyle davalarının görev yönünden reddine, çekişmeli taşınmazların davalı ve dahili davalılara miras payları oranında tespit ve tesciline karar verilmiş, hükmün temyizi üzerine Dairemizin 2005/5133 - 2006/3097 E.K. sayılı kararı ile özetle “Tespit tarihinden sonra çekişmeli taşınmazda pay satın alan kişiler hakkında görev yönünden davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından bu kişilerin temyiz itirazlarının reddine, miras payının eksik ve hatalı hesaplandığı iddiasıyla temyiz eden bir kısım davalı ve müdahil davacının itirazları yerinde olmadığından bu kişilerin temyiz itirazlarının reddine, yine miras payının eksik ve hatalı hesaplandığı iddiasıyla temyiz eden bir kısım davacı, müdahil davacı ve davalının itirazları yerinde görüldüğünden temyiz itirazlarının kabulüne, Orman Yönetimi ve Hazinenin temyiz itirazların kabulüne, hükme esas alınan orman bilirkişi raporunda taşınmazların üzerinde 50-120 yaşlı fıstık çamları ile 30-35 yaşlı doğal yolla yetişmiş kızılçam ağaçlarının bulunduğu, tahribat sonucu meydana gelen açıklıkların ise Orman Yönetimi tarafından fıstık çamı dikilerek ağaçlandırıldığı ve taşınmazların bu hali ile 5658 sayılı Kanuna göre sahibine iade edilecek orman niteliğini taşıdığı ve dolayısıyla özel orman vasfında olduğu belirtildiği halde hükümde vasfı gösterilmeden gerçek kişiler adına tescil kararı verildiği, jeolog bilirkişi raporunda taşınmazların kısmen kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığı belirtilmesine rağmen bu hususun dikkate alınmadığı ve taşınmazların sınırındaki Acısu ve ... çayları yönünden kıyı kenar incelemesi yapılmadığı, çekişmeli taşınmazların eylemli orman olduğu belirlenmiş olup, taşınmazlar tapu kayıtları kapsamında kalsa bile devlet ormanına bitişik olması halinde 5658 sayılı kanuna göre iade edilemeyeceği gözetilmeden çekişmeli taşınmazlara komşu parsel tutanakları ve dayanakları ile taşınmazı komşularıyla birlikte gösterir geniş pafta getirilerek inceleme yapılmadığı, yine çekişmeli taşınmaz ile birlikte tüm yöreye uygulanan 5 adet tapu kaydının toplam 4300 dönüm olduğu ve miktarı ile geçerli olduğu kabul edilerek bu yönde uygulama yapılması gerektiği, tapu kayıtlarının revizyon gördüğü diğer taşınmazlara ilişkin dava dosyaları getirtilip uygulama yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi” gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam edilmiş, yapılan yargılama sonucunda müdahil davacılar ..., ..., ... oğlu ... mirasçıları, ... oğlu ... mirasçılarının davalarının reddine, davacı Orman İdaresi ve Maliye Hazinesinin davasının kabulüne, ... köyü 14 nolu parselin 25/04/2011 tarihli ek bilirkişi raporunun ekindeki krokide 14 (A) harfi ile gösterilen 2329 m²lik bölümün orman vasfı ile Hazine adına tespit ve tesciline, aynı krokide 14 (B) harfi ile gösterilen 471 m²lik bölümün orman vasfı ile Hazine adına tespit ve tesciline, aynı krokide 14 (C) harfi ile gösterilen 1037 m²"lik bölümün orman vasfı ile tespit ve tesciline, tapu kaydının beyanlar hanesine "1. Derece doğal sit alanıdır" şerhinin yazılmasına, dava konusu ... köyü 15 nolu parselin 25/04/2011 tarihli ek bilirkişi raporunun ekindeki krokide (D) harfi ile gösterilen 444153 m²lik bölüm ile (D1) harfi ile gösterilen 91281 m²lik bölümün kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığı anlaşıldığından tespit harici bırakılmasına, parselin geriye kalan bölümünün orman vasfı ile Hazine adına tespit ve tesciline, tapu kaydının beyanlar hanesine "1. Derecede doğal sit alanıdır" şerhinin yazılmasına, dava konusu ... köyü 16, 17, 18, 19, 20, 22, 24, 25, 28, 29, 30,, 31, nolu parsellerin orman vasfı ile Hazine adına tespit ve tesciline, tapu kaydının beyanlar hanesine "1. Derecede doğal sit alanıdır" şerhinin yazılmasına, dava konusu ... köyü 21 nolu parselin 25/04/2011 tarihli ek bilirkişi raporunun ekindeki krokide 21 (B) harfi ile gösterilen 12096 m²lik bölüm ile 21 (A) harfi ile gösterilen 26034 m²lik bölümün kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığı anlaşıldığından tespit harici bırakılmasına, aynı krokide 21 (D) harfi ile
    gösterilen 7901 m²"lik bölüm, 21 (E) harfi ile gösterilen 61777 m² lik bölüm ve 21 (C) harfi ile gösterilen 141 m²"lik bölümün orman vasfı ile Hazine adına tespit ve tesciline, tapu kaydının beyanlar hanesine "1.
    derecede doğal sit alanıdır" şerhinin yazılmasına, dava konusu ... köyü 23 nolu parselin 25/04/2011 tarihli ek bilirkişi raporunun ekindeki krokide 23 (B) harfi ile gösterilen 10134 m²lik bölümün, aynı krokide 23 (C) harfi ile gösterilen 10009 m²"lik bölümün, aynı krokide 21 (F) harfi ile gösterilen 43 m²lik bölümün, orman vasfı ile Hazine adına tespit ve tesciline, aynı krokide 23 (D) harfi ile gösterilen 14499 m²lik bölüm ile 23 (E) harfi ile gösterilen 19953 m²lik bölümün dere yatağı içerisinde kaldığı anlaşıldığından tespit harici bırakılmasına, aynı krokide 23 (A) harfi ile gösterilen 178666 m² bölümün orman vasfı ile Hazine adına tespit ve tesciline, tescil edilen parsellerin beyanlar hanesine "1. Derecede doğal sit alanıdır" şerhinin yazılmasına, diğer müdahil davacıların tespitten sonra pay satın aldıkları anlaşıldığından davalarının HMK madde 114/1-c maddesi uyarınca usulden reddine, kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde müracaat etmeleri halinde dosyanın görevli Serik Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm bir kısım davacılar ... ve arkadaşları, bir kısım asli müdahiller ... ve akadaşları ile bir kısım davalılar ...ve arkadaşları tarafından temyiz edilmişitr.
    Mahkemece belirlenen süre içerisinde eksik harcın ikmal edilmediği gerekçesiyle temyiz yoluna başvuran ..., Av. ..., Av. ..., Av. ... , Av. ..., Av. ..., Av. ... , Av. ..., Av. ..., Av. ..., Av. ..., Av. ..., Av. ..., Av. ..., Av. ..., Av. ..., ..., Av. ..., Av. ..., ..., ..., ..., Av...., ..., Av. ..., ..., ..., Av. ..., ..., Av. ..."ın hükmü temyiz etmemiş sayılmalarına karar verilmiş, mahkemenin bu yöndek ek kararı taraflarca temyiz edilmiştir.
    Dava kadastro tespitine ve orman kadastrosuna itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede genel arazi kadastrosu 1952 yılında, orman kadastrosu ve 2/B uygulaması ise 1988 yılında gerçekleştirilmiştir.
    Dairemizce yapılan incelemede dosyada temyiz eden taraflarca yatırılan yeterli masraf ve avans bulunduğu anlaşılmakla usul ve kanuna aykırı olarak ..., Av. ..., Av. ..., Av. ... , Av. ..., Av. ..., Av. ... , Av. ..., Av. ..., Av. ..., Av. ..., Av. ..., Av. ..., Av. ..., Av. ..., Av. ..., ..., Av. ..., Av. ..., ..., ..., ..., Av...., ..., Av. ..., ..., ..., Av. ..., ..., Av. ..."ın hükmü temyiz etmemiş sayılmalarına dair mahkemece verilen 10/08/2016 tarihli ek kararın kaldırılmasına ve esasın incelenmesine karar verildi, dosya ve ekleri incelendi, gereği düşünüldü;
    Mahkemece yapılan yargılama sonucunda çekişmeli taşınmazların kısmen kıyı kenar çizgisi içerisinde kısmen de dere yatağında kaldığı gerekçesiye bir bölümünün tescil harici bırakılmasına, kısmen de orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle orman vasfıyla Hazine adına tesciline ve beyanlar hanesine "1. derecede doğal sit alanı" olduğuna dair şerh verilmesine karar verilmiş ise de; dava konusu çekişmeli taşınmazlara ilişkin dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; söz konusu taşınmazların orman vasfında olduklarının gerekçeleriyle ispatlanamadığı, bu hususlar gözetilmeden yerel mahkeme tarafından verilen kararın hukuka aykırı olduğu, çekişmeli taşınmazların eldeki dava nedeniyle kesinleşmeyen orman kadastrosuna göre konumları duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmemiş, taşınmazların en eski memleket haritası ve hava fotoğraflarındaki durumu denetlemeye elverişli şekilde bilirkişi raporunda gösterilmemiş, jeolog bilirkişi raporunda taşınmazların dere yatağında kalmadığı belirtilmesine rağmen yetersiz gerekçe ile 23 parsel sayılı taşınmazın kısmen dere yatağında kaldığı gerekçesiyle kısmen tescil harici bırakılmasına karar verilmiş, çevre ve şehircilik il müdürlüğü yazısında taşınmazların bir kısmının sit alanında kaldığı belirtilmesine rağmen taşınmazların tamamının sit alanında kaldığına dair bilirkişi raporuna ne sebeple itibar edildiği açıklanmaksızın yetersiz bilirkişi raporu hükme dayanak alınmış, yörede imar planı yapılıp
    yapılmadığı araştırılmamış, davanın devamı sırasında yapılan 22-a çalışmalarına ilişkin tutanaklar davalı olarak mahkemeye devredilmesine rağmen bu yönde bir araştırma ve inceleme yapılmamış, yine çekişmneli taşınmazların tespitine esas tapu kayıtları mahkemece uyulmasına karar verilen Dairemiz bozma ilmaında belirtildiği şekilde uygulanmamış, bozma ilamında belirtildiği şekilde çekişmeli taşınmazların orman olup olmadığı, orman ise özel orman mı Devlet ormanı mı oldukları yönünde yeterli ve araştırma yapılmamış, davaya müdahil olan taraflardan bir kısmı karar başlığında gösterilmemiş ve harç ve yargılama giderleri yönünden 3402 sayılı Kanunun 36/A maddesi kararda tatbik edilmemiştir. Eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulamaz.
    O halde mahkemece dava konusu taşınmazların bulunduğu yerde imar planı yapılıp yapılmadığı, imar planı yapılmış olması halinde ne zaman yapıldığı ve kesinleşip kesinleşmediği ve dava konusu taşınmazların imar planında ne şekilde tespit gördüğü araştırılarak, alınacak cevabi yazılar ile araştırılan hususlara ait belge ve tutanaklar ile haritaların temin edilerek dosya içerisine alınmalı, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede yapılan ve eldeki dava nedeniyle kesinleşmeyen orman tahdidi ve 2/B uygulamasına ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneği dosyada yer almalı, çekişmeli taşınmazların bulunduğı yörede ... sahil şeridi ile ... çayı ile ... çayına ait 3621 sayılı Kıyı Kanunu ve Uygulama Yönetmeliğine göre kıyı kenar tesbit işlemi yapılıp yapılmadığının sorulmalı, yapılmışsa buna ilişkin kıyı kenar haritasının ve müsbit evrakı getirtilmeli, çekişmeli taşınmazlara komşu tüm taşınmazlara ait (... çayı ile Acısu çayının karşı kıyılarındaki taşınmazlar da dahil olmak üzere) kadastro tutanakları, tutanaklar kesinleşmiş ise tapu kayıt örnekleri ve tapu kayıtları mahkeme kararı sonucu oluşmuş ise mahkeme karar örnekleri temin edilerek ... çayı ile Acısu çayının karşı kıyılarını da gösterir şekilde geniş kadastro paftası ile birlikte dosya arasına alınmalı, yine yöreye ait eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ile varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi, üç fen elemanı, bir ziraat mühendisi bir arkeolog ve bir jeolog billirkişi aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmazlar ile birlikte ... çayı ve Acısu çayının karşı kıyıları da dahil olmak üzere çevre araziye uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin memleket haritası ve hava fotoğraflarında ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 3.3.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğu gözetilerek toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi)hava fotoğrafları ve memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de hava fotoğrafları ve memleket haritası ölçeğine (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) çevrildikten sonra komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmaz çevre parsellerle birlikte memleket haritası ve hava fotoğrafları üzerinde gösterilmeli, hava fotoğraflarının stereoskop vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak, temyize konu taşınmazın niteliği ve kullanım durumu ile tasarruf sınırlarını belirgin olarak görünüp görünmediği belirlenmeli, taşınmazın üzerindeki bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı, kapalılık oranının açıklanmalı, yine eldeki dava nedeniyle kesinleşmeyen orman kadstrosuna ait büro orman sınır noktaları tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, orman kadastrosu
    ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastro haritasına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde ve aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilmeli, tutanaklardaki anlatımlar değerlendirilmeli, tutanaklarla tahdit haritası arasında çelişki bulunup bulunmadığı belirlenmeli, çelişki bulunmakta ise çekişmeli parseller yönünden tahdit tutanakları ile haritalar arasındaki çelişki tahdit tutanaklarına değer verilmek suretiyle giderilmeli, yörede imar planı yapılmış ise taşınmazların imar planında ne şekilde işlem gördüğü iredelenmeli, çekişmeli taşınmazların usulünce belirlenen SİT alanında kalıp kalmadıkları bu konuya ilişkin karar ve haritaların bizzat keşifte uygulanması suretiyle belirlenmeli, Akdeniz sahil şeridi ile ... çayı ile ... çayına ait 3621 sayılı Kıyı Kanunu ve Uygulama Yönetmeliğine göre kıyı kenar tesbit işlemi yapılmış ise bu tespit işlemi taşınmazlara uygulanmalı, kıyı kenar çizgisi tespiti yapılamamış ise usulünme uygun şekilde kıyı kenar araştırması yapılmalı, ... çayı ile Acısu çayının yataklarının değişip değişmediği ve taşınmazların dere yatağında kalıp kalmadıkları tespit edilmeli, dosya içerisinde bulunan ve eldeki dava nedeniyle kesinleşmeyen 22-a çalışmalarına ilişkin tutanak ve haritalar incelenerek bu çalışmaları hakkında bilirkişilere inceleme yaptırılmalı, açıklanan şekilde bilirkişilerin müşterek imzasını taşıyan tereddüte mahal bırakmayacak, açıklamalı, krokili ve yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalıdır.
    Yine mahkemece uyulmasına karar verilen Dairemizin 2005/5133 E. - 2006/3097 K. sayılı ilamında da belirtildiği üzere, çekişmeli taşınmazların tespitine dayanak oluşturan 1306 tarih ve 1, 2, 3, 4 ve 5 numaralı tapu kayıtları en eski kayıtlarında belirtilen miktar itibariyle geçerli olacak şekilde (toplam 4300 dönüm) taşınmazın bulunduğu yöreyi iyi bilen, elverdiğince yaşlı, yansız, yerel bilirkişi, tespit bilirkişileri ve aynı yönteme göre belirlenecek taraf tanıkları huzuru ile dava konusu taşınmazlar başında yapılacak keşifte 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20. maddesi hükmü uyarınca yerel bilirkişi yardımı ile zemine uygulanmalı, uygulamada tapu kaydının haritası; haritası yoksa tapu kaydında tarif edilen sınır yerleri esas alınmalı; yerel bilirkişice bilinemeyen sınırlar yönünden taraflara tanık dinletme olanağı sağlanmalı, uzman bilirkişiye tapu kaydında tarif edilen sınır yerleri düzenleyeceği haritada ayrı ayrı işaret ettirilmeli ve buna göre tapu kaydının kapsamı 3402 sayılı Kanunun 20/C maddesi uyarınca kesin olarak belirlenmeli, çekişmeli taşınmaza komşu taşınmazlar ile ... çayı ile ... çayının karşı kıyılarında yer alan taşınmazlar da dikkate alınmak suretiyle çekişmeli taşınmazların 4785 sayılı Kanun uyarınca Devletleştirilip Devletleştirilmediği, Devlet ormanına bitişik olup olmadığı, 5658 sayılı Kanuna göre iadeye tabi yerlerden olup olmadığı tespit edilmeli, çekişmeli taşınmazların eylemli orman oldukları ve dayanak tapu kaydı kapsamı dışında kalan yerlerin özel orman vasfında olamaycağı gözetilmeli, taşınmazın 5658 sayılı Kanuna göre iadeye tabi özel orman olduğunun belirlenmesi halinde 3402 sayılı Kanunun 40. maddesi de dikkate alınarak tüm tarafların payları hakkında tasarruf bilirkişisinden dayanak tapu kayıtları da gözetilerek rapor alınmalı, yukarıda belirtildiği şekilde toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
    Kabule göre de; davaya müdahil olan taraflardan bir kısmının karar başlığında gösterilmemiş olması, mahkemece hükmedilen harç ve yargılama giderleri yönünden 3402 sayılı Kanunun 36/A maddesi kararda tatbik edilmemesi ve orman vasfıyla Hazine adına tespit ve tesciline karar verilen taşınmazlar hakkında kanuna aykırı şekilde 1. derecede doğal sit alanında kaldığına dair şerh verilmesi de hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; tüm temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 14/09/2020 günü oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi