6. Ceza Dairesi 2016/3852 E. , 2018/6165 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve kendiliğinden hak alma
HÜKÜM : Beraat
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; Yargıtay 14.Ceza Dairesinin 05.04.2016 tarihli görevsizlik kararı ile Daireye gönderilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Sanık ... hakkında yargılama sırasında öldüğünün anlaşılması nedeniyle kamu davasının TCK"nın 64/1 ve CMK"nın 223/8. maddeleri gereğince düşürülmesi kararına yönelik herhangi bir talepte bulunulmadığından anılan sanık inceleme dışı bırakılarak, o yer Cumhuriyet Savcısı"nın, sanıklar ..., ..., ... hakkında kurulan beraat kararları aleyhine açtığı temyiz davaları ile sınırlı yapılan incelemede;
Mağdurun şikayet dilekçesinde özetle, mobilya sattığı tanık ..."dan alacağını almaya çalıştığını, bunu öğrenen sanık ..."nın mağdura “..."ı Kuşadası"nda gördüğünü isterse onu gösterebileceklerini” söyleyip Kuşadası"nda ... otelinin karşısındaki inşaata gelmesini istemesi üzerine, 01 Kasım 2002 günü gece saatlerinde belirtilen yere vardığında, sanıkların “..."un yanlarına geleceğini” söyleyip bir süre beklettiklerini, “Bu heralde gelmeyecek ben gideyim” demesi üzerine sanıkların “Gidemezsin bize para vereceksin” diyerek para istediklerini, sanık ... ile birlikte toplam 5 kişinin kendisine saldırıp iteklemesi sonucu inşaattan aşağı düşüp sol ayağının kırıldığını, ayağı kırıldıktan sonrada sanıkların kendisini dövmeye devam ettiklerini, bayıldığını, ayıldığı zaman ağzının bantlanmış ellerinin arkadan bağlanmış olduğunu fark edip üzerinde bulunan altın yüzüğü, künyesi, Nokia 5110 marka cep telefonu ve cebindeki 170.000.000 TL (170 YTL) parasının alındığını, sonra kendisini bırakmaları için yalvardığı halde sanık ..."ı elindeki küçük bir silahı kafasına bastırıp kırık ayağına vurmak suretiyle getirdikleri senedi imzalamasını aksi takdirde öldürmekle tehdit ettiklerini, bu şartlar altında senedi imzaladığını, gözlerini bağlayıp kendi arabasına yerleştirip bilmediği bir yere götürdüklerini, geldikleri yerin kırıkçı olduğunu anladığını, kırıkçının ayağına baktığında, hem çıkık hem de kırık olduğunu, çıkığı yerine takabileceğini ancak kırık için bir şey yapamayacağını belirtip ayağını ağaç parçası ve bezle bağladığını, sanık ..."ın ise elindeki silahla bu olayları şikayet konusu yapması hatta çıkıkçıya söylediği takdirde dahi öldürmekle tehdit ettiğini, buradan çıktıktan sonra başka bilmediği bir yere götürdüklerini, üç gün bu bilmediği evde zorla tuttuklarını, bu süre sonunda çocuklarının yerini bildiklerini eğer şikayetçi olurlarsa bunların aynısını çocuklarına da yapabileceklerini, çocuklarını öldüreceklerini, bir sürü adamları olduğunu, aldıkları parayı dışarda bir örgüte vereceklerini” belirtip serbest bıraktıklarını, ancak arabasına da el koyduklarını, ..." da ... adındaki bir şahsa teslim ettiklerini, kendisi Söke"ye geldikten sonra sanıklardan ... arayarak “Biz bu işi halledeceğiz, senedi de arabanı ve paran ile eşyalarını da getirip sana teslim edeceğiz, sen yeterki şikayet etme” dediklerini, şikayet etmediğini, bir hafta 10 gün sonra sanık ..."yı arayıp “Neden benim olan şeyleri getirmediniz, diye sorduğunu, sanık ..."nın da “Arabanın kaza yaptığını, tamir ettirdikten sonra getireceğini” söylediğini, bir sonraki arayışında da “Bitlis"de olduğunu dönünce getireceğini” söyleyerek oyaladıklarını, bu şekilde kendisinden alınan eşyaların iadesini beklerken senedinin 10.000 Dolar olarak doldurulup Aydın 2. İcra Müdürlüğünde 2002/ 9664 takibe koyduklarını, “eğer itiraz ya da şikayet ederse çocuklarını öldüreceklerini” söyleyerek tehdit ettiklerini, eğer 6.000.000.000 (6 .000 YTL) verdikleri takdirde senedi geri vereceklerini söylediklerini, senedi geri çektiklerini belirtip bir müddet işlem yapmadıklarını, ancak aradan bir sene geçtikten sonra eşine ait işyerinde haciz yapmaya geldiklerini, bundan öncede kardeşi Sabire Demirel"in işyerine hacize geldiklerini, hacze gelen Avukat ..."in kendisine hitaben “Parayı öde yoksa ... ve arkadaşları selam söylediler, diğer ayağını da kıracaklar, çoluk çoğun için ne yapacaklarını sen bilirsin” diye konuştuğu, bunu ... (...) ... ve ... adlı kişiler ve ..."nun duyduğunu, bu baskı ve zorlamalardan dolayı sanıklara parça parça 1.900.000.000 TL (1.900 YTL) para vermek zorunda kaldığını, para verirken ... (...) ... ve ..."ın gördüğünü, Kuşadası"na çağrıldığını ... (...) ..."in bildiğini ve ayrıca o sırada sanıkların ablasını arattırarak Aydın"da olduğunu ve iyi olduğunu zorla söylettirdiklerini, doktora gitmediği için ayağının yanlış kaynadığını belirttiği;
Mağdurun 23.02.2005 tarihli talimat ifadesinde 2-3 gün kendisini tuttukları yerde senet ve oto satış sözleşmesinin imzalatıldığını belirterek oto satış sözleşmesinin aslının kendisinde olduğunu belirterek fotokopisini ibraz ettiği; 06.05.2005 tarihli ifadesinde, sanıkların kendisini yol kenarına attığını,adındaki
arkadaşının bulduğunu, ..."in evinde kaldığı zaman sanıkların gelip imzaladığı senet yerine yeni bir senet ve oto satış sözleşmesi imzalattırdıklarını, ..."in evinde iken ... (...) çağırdığını, tanık ... ve ... evde iken sanıkların yeni bir senet ve oto satış sözleşmesini zorla kendisine imzalattırdıklarını belirttiği;
Sanık ..."in aşamalardaki ifadesinde; 2001 yılında mağdur ... ile sanık ..."nın birlikte pansiyon çalıştırdıklarını, 10.000 Dolar vermek suretiyle bu işe ortak olduğunu, 10 gün kadar sonra kazanılan paranın paylaşımı konusunda ortaklar arasında anlaşmazlık çıkınca ayrıldığını, bu nedenle mağdurun kendisine 10.000 Dolarlık senet verdiğini, mağdurun dilekçesinde belirtmiş olduğu ... plakalı 1991 model otoyu, ... Galericilik sitesinde aralarında yapmış oldukları sözleşme ve bir miktar para verdiğini, geriye 5.400.000.000 TL alacağı kaldığını, alamayınca 10.000 dolarlık senedi icraya verdiğini, müşteki mal kaçırdığı için halen alacağını alamadığını ifade ettiği,
Sanık ..."in aşamalardaki ifadesinde; Mağdur ile kendisi aralarında herhangi bir alacak verecek olmadığını, ancak mağdur ile sanıklar ... ve ..."nın 2002 yıl Mart ile Temmuz ayı arasında ortaklaşa pansiyon işlettiklerini, sonra ayrıldıklarını, müşteki ..."ın, ..."a 10.000 Dolar borçlu olup müştekinin senet verdiğini, müşteki ödemeyince de sanık ..."ın senedi icraya verdiğini bildiğini,
Sanık ..."in aşamalardaki ifadesinde; sanık ..."nın kardeşi olduğunu, müştekiyi tanımadığını, böyle bir olaya karışmadığını belirttiği,
Sanık ..." in aşamalardaki ifadesinde; Mağdur ... ile oto alım satım işi ve diğer sanıklarla beraber Kuşadasında apart kiralama işi yaptıklarını, ortaklıktan ayrıldıklarını, bu ayrılma sırasında müştekinin kendilerine 10.000 Dolar ve 3.000.000.000 TL (3.000 YTL) borçlu olduğunu, 3 milyar lirayı ödediğini ancak 10.000 Doları ödemediğini, bu borca karşılık senet verdiğini ve senedinde avukatlarında bulunduğunu belirttiği,
Tanık ... (...) ..."in 12.02.2004 tarihli kolluk ifadesinde özetle; sanıklar ... ve ... müştekiye, ..."ı bulduklarını belirtip Kuşadası"na çağırdıklarını, mağdurdan 2 gün haber alamadıklarını, sonra mağdurun kendisini arayıp İkitelli"de bir adres verdiğini, oraya gittiğinde, müştekinin ayağı kırık vaziyette yattığını, yanında sanıklar ..., ... ve ismini bilmediği iki kişinin olduğunu, sanıkların senet düzenleyip üzerine 10.000 Dolar yazıp mağdura imzalattıklarını ve kendilerini ihbar edip şikayette bulunursa çoluk çocuğunu öldüreceklerini ve arkamız bitmez dediklerini, kendisinin mağduru alıp Söke"ye getirdiğini, mağdurun tedavi gördükten sonra ablasının evinin yakınında bir yerde kalmaya devam ettiğini belirttiği; Tanığın 23.02.2005 tarihinde talimatla alınan ifadesinde, müştekiyi almaya gittiği evde 10000 dolarlık senet ve oto satış mukavelesi imzalattıkları;
Tanık ... 20.02.2004 tarihli kolluk ifadesinde; Mağdurun ablası olup, mağdurun kendi evinde kaldığını, mağdurun 03.11.2002 tarihinden önceki 2 gün eve gelmediğini, bir ara arayarak merak etmemesi gerektiğini söylediğini, telefonla aradıktan 1 gün sonra evden çarşıya gitmek için çıktığında dış kapıda ayakları kırık perişan bir vaziyette gördüğünü, oğlu ile birlikte eve çıkardıklarını, doktora götürmek istediklerinde mağdurun “sizinde başınız belaya girer” şeklinde beyanda bulunarak doktora gitmediğini belirttiği; Tanığın 23.02.2005 tarihli talimat ifadesinde; müştekinin 3-4 gün eve gelmediğini, sabaha karşı oğlu işe giderken müştekiyi kapının önünde ayakları kırık vaziyette bulup içeriye aldıklarını belirttiği;
Tanık ... 12.02.2004 tarihli kolluk ve mahkeme aşamasında özetle; 2 yıl kadar önce mağdurun dükkanına gidip sohbet ettikleri sırada, ... markalı bir araçtan 4-5 kişi gelip mağdurun kollundan tutarak kenara çekip “diğer ayağının kırılmasını istemiyorsan, çocuklarını düşünüyorsan bu işi hallet yoksa daha kötü yaparız” deyip gittiklerini, sanıkları tanıyamacağını, mağdurun ayağının neden kırıldığını ona söylemediğini belirttiği;
Tanık ..."ın 29.01.2004 tarihli kolluk ifadesinde özetle; Mağdurdan mobilya eşyası alıp parasını ödemediğini, yaklaşık 1 yıl kadar önce kalmış olduğu ... Pansiyonun önünde otururken mağdur ..."ı 3-4 kişinin dövdüğünü birinin silah gösterdiğini, mağdurun ayağının kırıldığını ifade edecek şeklinde bağırdığını, bu arada elleri ve ayakları bağlı şekilde mağduru götürdüklerini gördüğünü belirttiği, 25.03.2005 tarihli talimat ifadesinde ise; uzaktan kavga eden şahısları gördüğünü, ancak kim olduklarını görmediğini daha sonra mağdur ..."ın yanına gelerek o kavga eden şahısların kendisi olduğunu söylediğini, ancak kavga eden şahısların kim olduğunu görmediğini belirtmiştir. 15.05.2005 tarihli talimat ifadesinde ise bu kere, olay zamanında Sibel pansiyonda kaldığını, olanları daha sonra duyduğunu, aralarında tartışma olduğunu söylediklerini ancak kendisinin olanları görmediğini belirttiği,
Tanık ..."ın 11.06.2004 tarihli Cumhuriyet Savcılığı ifadesinde; sanıklar ... ve ..."nın müştekinin aracını kullandığını gördüğünü, nasıl kullandıklarını sorunca mağduru, ... pansiyonun bahçesinde dövüp elinden senet ve aracını aldıklarını gülerek anlattıklarını, ancak olayı görmüşlüğünün olmadığını belirttiği, 30.01.2006 tarihinde talimatla alınan ifadesinde; ... Pansiyonu işlettiğini, pansiyonun yakınındaki inşaattan sesler gelmesi üzerine mağduru 4 kişinin dövdüğünü, ... adındaki bir şahsın elinde silah olduğunu mağduru çok kötü dövdükten sonra inşaattan aşağı attıklarını, bu kişilerin başka şahıslara karşıda eylemleri olduğunu, bu olaydan birkaç ay sonra sanık ..."ın kendisinin evini basıp, dövüp, burnunu kırarak maaşını ve cep telefonunu aldığını ve mahkemede yargılanıp 10 ay 10 gün hapis cezası aldığı yönünde açıklamalarda bulunduğu;
Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesinin 03.05.2007 tarihli adli raporunda mağdurun sol ayak bileğinde tümüyle iyileşmiş eski kırığa ait deformite tespit edildiğinin belirtilmesine karşın mağdurun ayağındaki kırığın yanlış kaynadığı ile ilgili bir tespite yer verilmediği,
Sanık ..."ın savunmasının ardından müştekinin mahkemeye sunduğu oto satış sözlemesinin fotokopisine göre; sözleşmenin düzenleme tarihinin 14.10.2002 olup alacaklısı ..., satıcısı ..., şahit ... olduğunun görüldüğü,
Suça konu senedin düzenleme tarihi: 15.09.2002, ödeme tarihi: 15.10.2002, miktarı 10.000 dolar, borçlusu ..., alacaklısı ... olduğunun görüldüğü,
Aydın 2. İcra Müdürlüğünün 2002/9664 sayılı dosyasının incelenmesinde; ... vekili ... tarafından mağdur ... aleyhine 20.12.2002 tarihinde suça konu senetten dolayı örnek 163"e uygun icra takibine başlandığı, ödeme emrinin 25.12.2002 tarihinde borçlu ...’e tebliğ edildiği, itiraz edilmediği ve ödeme yapılmaması üzerine 21.01.2003 tarihinde borçlunun ve eşinin işyerinde haciz işlemi yapıldığı, 12.01.2004 tarihinde alacaklı vekili tarafından haciz talebinde bulunulduğu, bu aşamadan sonra icra dosyasında yapılan işlemlere ilişkin bir bilginin dosyada bulunmadığı,
Tamamı sözlü yargılamadan oluşan dosyada;
Mağdurun aşamalardaki tüm ifadelerinde, sanıklar tarafından ayağının kırıldığı, kaçırılıp zorla senet imzalatıldığını belirtmekle beraber kovuşturma aşamasında talimatla alınan ifadesinde ayrıca oto satış sözleşmesinin de kendisinden zorla alındığını iddia edip, bu belgenin aslının ise elinde olduğunu ileri sürmesine karşın, tanıklar ..., ..., ... ve ..."ın mağdurun darp edilip ayağının kırılması olayı ile ilgili beyanlarının bulunduğu, ayrıca tanık İhsan Bilgiç"in mağdurdan senet alınması olayını gördüğünü, tanık ..."nun ise, olaydan sonra 4-5 kişi gelip mağduru kolundan tutarak kenara çekip “diğer ayağının kırılmasını istemiyorsan, çocuklarını düşünüyorsan bu işi hallet yoksa daha kötü yaparız” şeklinde tehdit edildiğini gördüğü şeklinde beyanlarda bulundukları, sanıkların ise mağdur ile 2001 yılında ortak olarak Kuşadası apart kiralama işi nedeniyle mağdurdan alacaklı olup bu nedenle senet ve belgelerin düzenlendiği şeklindeki savunmaları ile ortaya çıkan kuşku ve duraksamalar karşısında, öncelikle sanıkların suç teşkil eden haksız fiillerinin bulunup bulunmadığı, varsa bunun hukuki nitelendirilmesinin yapılması gerekmektedir.
Hal böyle olunca;
Öncelikle; mağdurun beyanında geçen sanıklar tarafından götürüldüğü yerde ayağını tedavi eden çıkıkçı/kırıkçı olarak hitap edilen kişinin açık kimliği araştırılıp kimliğinin tespit edilmesi halinde bu kişi ve tanıklar ..., ..., tanık ..."ın oğlu"nun olayla ilgili antlı beyanları tespit edilip,
Mağdurun iddialarında belirttiği gibi ayağındaki kırığa yapılan yanlış müdahale ve/veya tedavinin mevcut olup olmadığı belirlenip,
Mağdur ile sanıkların birlikte Kuşadasında apart kiralama işi yürütüp yürütmedikleri ve bundan dolayı hukuki ilişkinin ne şekilde başlayıp sonlandığı araştırılıp,
Mağdurun kendisinden zorla alındığını belirttiği oto satış sözleşmesinin aslının eline ne şekilde geçtiği sorularak saptanıp,
Mağdurun ve tanıkların aşamalarda kendi içinde ve yer yer birbirleriyle değişen beyanları arasındaki açık aykırılıklar giderildikten sonra deliller bir bütün halinde değerlendirilip sonucuna göre her bir sanığın hukuki sorumluluğunun saptanması gerekirken, eksik inceleme ile yetinilip yerinde ve yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 16.10.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.