MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR

Davacı, davalıya 24 ayar niteliğinde 400 gram altın borç verdiğini, davalının ise 400 gr altın borcunu ikrar etmekle birlikte 8 ayar olduğu iddiasında bulunduğunu,aynı gerekçe ile başlatılan icra takibine de itiraz ettiğini ve takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini istemiştir.
Davalı, borcunun 8 ayar niteliğinde 400 gram altın olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, ödünç sözleşmesinden kaynaklanan ilamsız takibe dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı, davalıya 24 ayar niteliğinde 400 gram altın borç verdiğini, buna ilişkin senet düzenlediklerini ancak ödenmediğini ileri sürmüş, davalı ise, altının 400 gram olduğunu kabul etmesine rağmen 8 ayar olduğunu savunmuş, mahkemece, davacı tarafından teklif edilen yemin davalı tarafından eda edilmiş ise de; Kuveyt Türk Bankası tarafından düzenlenmiş 09/04/2012 tarihli A0583 referans nolu virman işlemini gösterir dekont, 20/06/2014 tarihli hesap ekstresi ve banka şubesinin 28/05/2015 tarihli cevabi yazısı dikkate alınarak davacının davalıya verdiği altınların ayarının 24 ayar olduğu kabul edilmiş, bu delillerle davacı davasını ispatladığından yemin delilinin dikkate alınmadığı belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki, dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK"nın 277. maddesinin 2. fıkrasında "" Yemin teklif olunan kimse,yemini edaya hazır olduğunu bildirdikten sonra , diğer taraf teklifinden vazgeçerek başka bir delile dayanamaz ve yeni bir delilde gözteremez."" hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda yemin eda edilmekle birlikte davalı yan lehine kesin delil teşkil etmiştir. O halde mahkemece, HMK"nın 227. maddesi dikkate alınarak karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.