2. Ceza Dairesi 2018/4549 E. , 2019/3663 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Karşılıksız yararlanma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-İddianameye konu yapılan 28/11/2008 tarihli suç tutanağında "kayıtlı olmayan sayaç söküldü" tespitinin yapıldığı, yine 21/01/2009 tarihinde düzenlenen suç tutanağında "sayaç değişiminin 11/06/2008 tarihinden sonra olduğu tespiti ile birlikte boru takarak su kullanımı gerçekleştirildiği " tespitlerinin bulunduğu ve sanığın yüklenen suçu kabul etmeyip, kendisi ile aynı hat üzerinden 14 iş yerinin aynı suyu kullandığını savunması ve 28/11/2008 tarihli tutanak düzenlenmesinden 15 gün sonra iş yerinden ayrıldığını savunması karşısında, tutanak tanıkları dinlenip gerekirse mahallinde bilirkişi marifetiyle keşif yapılarak sanığın karşılıksız yararlanma kastıyla hareket edip etmediği ve sanığın tutanak tarihlerinde işletmecilik yapıp yapmadığı kesin olarak saptandıktan sonra sonucuna göre hukuki durumu değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ve kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
2-Sanığın kayıtlı olmayan sayaç takarak su kullandığına dair 28/11/2008 tarihinde kaçak su tespit tutanağı düzenlenmiş olması karşısında; idareye kayıtlı olmayan sayacın kullanıcı tarafından istenildiği zaman değiştirilmesi mümkün olduğu da dikkate alındığında, karşılıksız yararlanma kastının bulunup bulunmadığı yönünden, sanığın hangi tarihten itibaren iş yerini işletiği, suça konu sayacın ne zaman takıldığı araştırılarak, kaçak kullanım süresi belirlendikten sonra, mahallinde keşif yapılmak suretiyle bilirkişi aracılığıyla tespit edilecek kurulu güç ile sayaçtaki tüketim miktarının, sayacın takıldığı tarihe göre karşılaştırılması yapılarak, sayaca herhangi bir müdahalenin bulunup bulunmadığı da belirlendikten sonra sanığın hukuki durumunun tayini gerektiği gibi 21.01.2019 tarihinde düzenlenen tutanak akıbeti de sorulup, açılmış dava varsa birleştirilirek, mümkün olmaması durumunda ilgili evrakların onaylı birer suretleri temin edildikten sonra incelenip deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre TCK’nın 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
3- 28/11/2008 tarihli tutanak ile ilgili incelemelerden sonra sanığın karşılıksız yararlanma kastıyla hareket ettiğinin belirlenmesi halinde, 02.07.2012 tarihinde kabul edilerek, 28344 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan ve 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun"un geçici 2. maddesinin l. fıkrası uyarınca aynı maddenin 2. fıkrası gereğince, şikayetçi kurumun zararını tazmin etmesi halinde sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği gözetilerek, 28/11/2008 ve 21/01/2009 tarihli suç tutanaklarına ilişkin olarak katılan kurumun normal tarifeye göre vergili ve cezasız gerçek zararının bilirkişi marifetiyle dosya üzerinden kesin olarak tespiti ile sanığa miktar da belirtilmek suretiyle “bilirkişinin hesapladığı kurumun vergili ve cezasız gerçek zararını gidermesi durumunda 6352 sayılı Kanun"un geçici 2. maddesi gereğince hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verileceğine" ilişkin bildirimde bulunulduktan sonra yasal sürenin geçmesi nedeni ile sanığa makul bir süre de tanınıp bu süre beklenilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininin gerekli olduğu gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
4-Sanık hakkında düzenlenen iddianamede sevk maddesi olarak belirtilmediği halde, ek savunma hakkı verilmeden, karşılıksız yararlanma suçundan 5237 sayılı TCK"nın 43. maddesi ile artırım yapılması suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 226. maddesine aykırı davranılması,
5- Sanık hakkında tekerrüre esas alınan Ankara 17. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/05/2007 tarih ve 2007/269 Esas, 2007/285 Karar sayılı ilamıyla TCK’nın 203/1. maddesindeki mühür bozma suçundan tayin olunan 100 TL adli para cezasının miktarı itibariyle 1412 sayılı CMUK’nun 305.maddesi gereğince kesin nitelikte olduğu ve aynı Kanun’un 305/son maddesi gereğince tekerrüre esas olmayacağı gözetilmeden, 5237 sayılı TCK’nın 58/6. maddesi gereğince sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve buna bağlı olarak denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, o yer cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 26.02.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.