Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/18970 Esas 2017/4360 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/18970
Karar No: 2017/4360
Karar Tarihi: 31.05.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/18970 Esas 2017/4360 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı tarafından davalı şirketten alacak talep edildiği ancak davalının edimini yerine getirmediği iddiasıyla davanın reddine karar verilmiştir. Mahkeme, davacının borç miktarı karşısında davalının edimini ifadan kaçınma hakkı olduğunu, davacının ihalenin feshedilmesinin sonuçlarına katlanması gerektiğini ve davalının ikmal yükümlülüğünü yerine getirmemesinin nedeninin davacının kendi edimini zamanında yerine getirmemesi olduğunu tespit etmiştir. Bayilik sözleşmesinin 8. maddesinde davalı bayinin mal sevkiyatını tek yanlı olarak durdurabileceği kararlaştırılmıştır.
Kanun maddeleri: Bayilik sözleşmesinin 8. maddesi.
19. Hukuk Dairesi         2016/18970 E.  ,  2017/4360 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmiştir. Belli günde davacı vek. Av. ... gelmiş, başka gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.


    - K A R A R -

    Davacı vekili, taraflar arasında ... Bayilik Sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin yapılan ihale sonucu .... Gençlik ve Spor Bakanlığı Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü-... Bölge Müdürlüğü ile kalorifer yakıtı mal alımına ilişkin sözleşme imzalandığını, idarenin yakıt ihtiyacı siparişinin davalı şirketin ikmal yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle müvekkilince de teslim yükümlülüğünün yerine getirilmediğini, idarenin sözleşmeyi feshettiğini, müvekkilinin zarara uğradığını ileri sürerek, 189.883,75 TL"nin davalıdan tahsiline hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin davacı ile idare arasında yapılan sözleşmenin tarafı ya da garantörü olmadığını, davacının gereken tedbirleri almadığını, taraflar arasındaki sözleşmenin 8. maddesinde müvekkilinin mal ikmalinde kısıtlama yapabileceğinin veya ikmali tamamen durdurabileceğinin hüküm altına alındığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davacının borç miktarı karşısında davalının edimini ifadan kaçınma hakkı olduğu, davacının davalıya olan borç miktarını azaltmadan girdiği ihalenin feshedilmesinin sonuçlarına da kendisinin katlanması gerektiği, davalının ikmal yükümlülüğünü yerine getirmemesinin nedeninin davacının kendi edimini zamanında yerine getirmemesi olduğu, davacının girdiği ihaleden dolayı zarara uğramasının da kendi kusurlu davranışının dolaylı sonucu olduğu, davalının bu zarardan sorumlu tutulamayacağı, davacının davasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle bayilik sözleşmesinin 8. maddesinde davalı bayinin mal sevkiyatını tek yanlı olarak durdurabileceğinin kararlaştırılmış olmasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 31/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.