15. Hukuk Dairesi 2018/3218 E. , 2018/5090 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki davacı-karşı davalı ve birleşen dosya davalısı vekilince istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Asıl dava, davacı yüklenicinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayanarak arsa sahibi adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydının iptâli ile adına tescili ve ceza-i şart tahsiline yönelik olup, cezai şart talebi ıslah ile arttırılmıştır. Karşı dava, arsa sahibinin, yüklenicinin edimini projeye uygun yerine getirmemesi nedeniyle oluşan değer kaybının tahsili, kat irtifakının sözleşmeye uygun yeniden kurulması, tapuya verilen bağımsız bölüm listesinin düzeltilip ana taşınmaz 1. kat 4 numaralı bağımsız bölümün adına tahsisi ve yönetim planının 43-Ek maddesinin iptâli istemi, Birleşen davada ise davacı arsa sahibinin davalı adına kayıtlı hissenin iptâli ile adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılama neticesinde;Asıl davanın kısmen kabulüne, ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, 5932 ada, 8 parselde kayıtlı 10 nolu bağımsız bölümün davalı ... adına kayıtlı 15/19 hissesinin iptâli ile davacı ... Teks. Mob. Dek. İnş. Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti. adına tesciline, Cezai şart bedelinin tahsiline yönelik talebin reddine, karşı davada; karşı davacının 2 nolu bağımsız bölüm deposunun olması gerekenden daha büyük yapıldığını iddia ederek değer farkı talebi ve yönetim planının 43-Ek maddesinin iptâline yönelik isteminin reddine, 4 numaralı bağımsız bölümün 4/29 payına yönelik karşı davacının talebi hakkında birleşen ... 21. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2013/439 Esas sayılı dosyasında karar verilmiş bulunduğundan bu davada bu hususta karar ittihazına yer olmadığına, birleşen davada ... ili ... ilçesi ... Mahallesi 5932
ada 8 parselde kurulu taşınmaz için tapuya verilen bağımsız bölüm listesinin düzeltilerek 1. kat 4 nolu bağımsız bölümün karşı davacı ... adına tahsis ve beyan edilerek bu bağımsız bölümde birleşen dava davalısı ... adına kayıtlı 4/29 payın iptâli ile davalı karşı davacı ... adına kayıt ve tesciline, karar verilmiş, karar asıl davada davacı-karşı davalı ve birleşen dosya davalısı vekilince temyiz edilmiştir.
Adil yargılanma hakkı Anayasamızın 36/I. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6. maddesinde düzenlenmiştir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi"nin bazı kararları ile Anayasa Mahkemesi"nin bireysel başvuruya ilişkin bazı kararlarında gerekçeli karar hakkının adil yargılanma hakkının somut görünümlerinden olduğu belirtilmiştir. Anayasa"nın 141/3. maddesine göre bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır. Adil yargılanma hakkının sağlanması kapsamında kararların gerekçeli olmasıyla ilgili kamu düzenine ilişkin hükümlere 6100 sayılı HMK"da da yer verilmiştir. HMK 297. maddeye göre hükümde tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri yer almalı ve sonuç kısmında da taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. HMK"nın 298/2. maddede ise gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz hükmü mevcuttur.
HGK"nın 24.02.2010 tarihli 2010/1-86 Esas ve 2010/108 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere; "yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar; kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi nedenlere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak; kısaca, maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir.
Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtay"ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş; hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsama verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur."
Kısa karar ile gerekçeli kararın çelişkili olması halinde yasaya uygun biçimde, gerekçeyi içeren bir hüküm olduğundan söz edilemez. Kararın gerekçesi ile hüküm fıkrası ve kısa karar arasında çelişki yaratılması; yukarıda açıklanan ve Anayasa ile teminat altına alınan yargılamanın açıklığı, adil yargılanma hakkı prensibine ve kararların gerekçeli olması gerektiğine dair Anayasa ve yasa hükümlerine de açıkça aykırıdır.
Bu anlatımlar ışığında mahkemece verilen kısa kararda asıl dava ile ilgili; karşı davacının 2 nolu bağımsız bölüm deposunun olması gerekenden daha büyük yapıldığını iddia ederek değer farkına yönelik davanın reddine, asıl ve karşı davada diğer hususlarda verilen hüküm Yargıtay incelenmesinden geçerek kesinleşmiş olmakla yeniden karar tesisine mahal
olmadığına, birleşen ... 21. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/439 Esas sayılı dosyasında birleşen davada daha önce verilen karar Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleşmiş olmakla yeniden karar tesisine mahal olmadığına şeklinde karar verilmesine rağmen gerekçeli kararda asıl-karşı ve birleşen davada kısa karardan farklı olarak iptâl ve tescile karar verildiği bu haliyle kısa karar ile gerekçeli karar çelişkili olduğundan az yukarıda bahsedilen niteliklerde olduğundan söz edilemez. Kısa kararı ile gerekçeli kararı çelişkili olan bu kararın temyiz incelemesi de yapılamaz.
1991/7 Esas 1992/4 Karar sayılı ve 10.04.1992 tarihli Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince, kısa kararla gerekçeli kararın çelişik bulunması bozma nedeni olup, bozmadan sonra yerel mahkemenin önceki kısa kararla bağlı olmaksızın vicdani kanaatine göre çelişikliği kaldıracak şekilde asıl, karşı ve birleşen davada hüküm kurmasının temini için sair yönleri incelenmeksizin kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz edenler yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacı-karşı davalı ve birleşen dosya davalısına geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 17.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.