13. Hukuk Dairesi 2016/23211 E. , 2018/6153 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacılar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacılar vekili avukat ... geldi. Karşı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacılar, davalılar ile 24.2.2009 tarihli avukatlık hizmet sözleşmesi imzaladığını, tüm edimlerini yerine getirmesine rağmen davalıların ayrı ayrı kendisini neden belirtmeksizin azletiklerini, sözleşmenin feshi halinde ödenecek ücrete ilşkin götürü bedel belirlediklerini, ihtarla bu bedeli istemesine rağmen ödenmediğini, alacağın tahsili için yaptığı takibe haksız itiraz edildiğini belirterek itirazın iptali, takibin devamı ile % 40" tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı, azil nedeniyle avukatlık ücret alacağının tahsili amacıyla icra takibine vaki itirazın iptalini istemiş, davalı ise sözleşmede yer alan bedelin cezai şart anlamında olduğunu ve geçersiz olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, avukatın ücret alacağının ve azlin haklı olup olmadığını belirlemek amacıyla iki adet rapor alınmıştır. Bu raporlardan ilkinde bilirkişi azlin haksız olduğunu, haksız azil halinde avukatın ücrete hak kazanacağını ancak taraflar arasındaki sözleşmenin V. maddesinde yer alan düzenlemenin götürü ücret değil cezai şart niteliğinde olduğunu, haklı haksız azil hali fark etmeksizin ödenmesi gereken ücret olarak kararlaştırıldığından azli zorlaştıran düzenleme olup geçersiz olduğunu, davacının da sunduğu delillerle hizmet verdiğini ispatladığını, bu durumda ücretin Anonim şirketlerde çalışan avukatın aldığı aylık ücret esas alınmak suretiyle belirlenmesi gerektiği kanaatini belirtmiştir. Ek raporunda da aynı görüşünü tekrarlamış yalnızca yaptığı hesap hatasını düzeltmiştir. Davalı ve davacı yanın rapora itirazı üzerine alınan ikinci rapor 3 kişilik üniversitede görev yapan hocalardan oluşmuş ve verdikleri raporda azlin haklı nedene dayandığının ispatlanamadığı, cezai şarta ilişkin düzenlemenin feshi zorlaştırdığı için geçersiz olduğu, avukatın ücrete hak kazanacağı ancak bunun için yaptığı işleri somutlaştırması gerektiği ve bu somutlaştırmayı yapmadığından ücrete hak kazanamayacağını belirtmiştir. Mahkemece, 2. rapor esas alınarak davanın reddine karar verilmiş ise de; her iki rapor arasında çelişki vardır. İlk verilen raporda 22 Nisan 2009 tarihi mail, 31.3.2009 tarihli mütala ve öneriler, gönderilen ihtarname, 26 Mayıs 2009, 15.6.2009, 16.6.2009 tarihli yazışmalar dikkate alınarak avukatın sözleşme kapsamında kendisine verilen görevi yerine getirdiği belirtilmesine rağmen, ikinci raporda sunulan delillerle davacının sözleşme konusu işe ilişkin hizmet verdiğinin davacı tarafça somutlaştırılamadığı belirtilmiştir. Mahkemece, her iki rapor arasındaki çelişki giderilmeksizin ikinci rapor esas alınarak hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 0 halde mahkemece, iki rapor arasında çelişkiyi gidericek nitelikte yeni bir bilirkişi veya bilirkişi kurulundan rapor alınmalı ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davacıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz eden davacı tarafın temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 1.630,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacılara ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.