Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2016/2530 Esas 2016/4091 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2530
Karar No: 2016/4091
Karar Tarihi: 09.03.2016

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2016/2530 Esas 2016/4091 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Dava, Kamulaştırma Yasası uyarınca bir taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespit edilmesi ve idare adına tescil edilmesi istemiyle açılmıştır. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiş, ancak temyiz edilmiştir. Yargıtay, temyiz itirazlarının yerinde olmadığını belirtse de, dava konusu taşınmazın değerlendirilmesinde dikkate alınması gereken esasların göz önünde bulundurulmadığına ve hükmün isabetsiz olduğuna karar vermiştir. Ayrıca, fazladan yatırılan paranın mevduat faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya iadesine karar verilmesi gerektiği ve tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tescil edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesi, bedelin tespiti esaslarını düzenleyen 11. maddenin (g) bendine atıfta bulunmakta ve kamulaştırılacak taşınmazın arsa olarak kabulü halinde emsallerin satış değerlerinin esas alınması gerektiğini belirtmektedir. Emsallerin belirlenmesinde, satış tarihi, semt, manzara, konum, imar uygulaması ve benzer özelliklerin dikkate alınması gerekmektedir.
18. Hukuk Dairesi         2016/2530 E.  ,  2016/4091 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, ... İli ... İlçesi ... Beldesi 2751 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    Ancak;
    1-Kamulaştırma Kanununun 10. maddesi ile bedelin tespiti esaslarını düzenleyen 11. maddenin (g) bendine göre; kamulaştırılacak taşınmazın arsa olarak kabulü halinde kamulaştırma (değerlendirme) gününden önceki özel amacı olmayan emsallerin satış değeri esas alınarak değerinin tespit edilmesi gerektiğinden; gerçekçi ve doğru sonuçlara ulaşılabilmesi için emsal alınan taşınmazın satış tarihinin değerlendirme tarihinden önce ve değerlendirme tarihine yakın olması, dava konusu taşınmaza örnek teşkil edebilecek nitelikte ve dava konusu taşınmaz ile aynı veya yakın semtlerde bulunması, topografik yapısı, manzarası, konumu, üzerinde yapılabilecek inşaat ve katlar için izin ve ruhsat sınırları, yüzölçümleri, imar uygulamasına konu edilmiş olup olmadıkları, sokak, cadde veya şehir alanlarına cepheleri ve mesafeleri gibi yönlerden benzer veya yakın özellikler taşımalıdır. Mahkemece bozma ilamına uyularak bilirkişi kurulundan alınan ek rapora göre karar verilmiş ise de ek rapor hüküm kurmaya yeterli değildir. Dairemizin bozma ilamında, dava konusu taşınmazın emsale yakın değerde olabilecek iken 8 kat değerli kabul edilerek 106,00 TL/m² değer belirleyen rapora göre hüküm kurulmasının doğru olmadığı belirtilmiş olup, bu defa eşdeğer kabul edilerek 13.30 TL/m² değer verilmesi emsalin uygun emsal olmadığı izlenimi uyandırmaktadır. Buna göre dava konusu taşınmazın değerlendirilmesinde mahkemece; tarafların vereceği veya re"sen getirtilecek kayıtlar üzerinden yukarıda açıklanan ilkelere uygun taşınmaz satışları araştırılarak emsal olabilme niteliklerine uygun olanlar tespit edilip bu emsallere göre ve ayrıntılı olarak karşılaştırma yapan rapor alınarak oluşacak duruma göre bir karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
    Kabule göre;
    2-Mahkemenin ilk kararında tespit edilip idarece davalı adına bankaya yatırılan bedel ile bozmadan sonra saptanıp hüküm altına alınan bedel arasındaki farkın (idarece fazladan yatırılmış olan paranın) davalılar tarafından bankadan çekilmesine kadar varsa işlemiş olan mevduat faizi ile birlikte davacıya iadesine karar verilmesi gerekirken, fazla yatan paranın mevduat faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya iadesine karar verilmesi
    3-Dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmesi gerekirken, ... adına tesciline karar verilmesi,
    Doğru görülmemiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 09.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.























    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.