5. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/19068 Karar No: 2013/18592 Karar Tarihi: 04.11.2013
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2013/19068 Esas 2013/18592 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2013/19068 E. , 2013/18592 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu taşınmaz bedelinin tespiti ve davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davacı idare vekili ile davalılar yönünden verilen dilekçelerle istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu taşınmaz bedelinin tespiti ve davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekili ve davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Bilirkişi incelemesi yapılmıştır. Alınan rapor hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki; 1-Kamulaştırma Kanununun 11/g maddesine göre arsa niteliğindeki taşınmazlara değer biçilirken dava konusu taşınmaz ile emsalin zaruret olmadıkça yakın bölgelerde ve benzer yüzölçümlü olması ve değerlendirme tarihine yakın satışların emsal alınması gerekir. Bilirkişi kurulunca 18.055,00 m2 yüzölçümlü taşınmaza 2.001,86 m2 yüzölçümlü taşınmazın emsal alınması nedeniyle bilirkişi raporu inandırıcı kabul edilmemiştir. Dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede benzer yüzölçümlü ve değerlendirme tarihine yakın zamanlarda emsal satışların bulunması doğaldır. Bu durumda taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi ve bu emsallere göre değer biçilmesi için yeniden oluşturulacak bilirkişi kuruluyla keşif yapılarak sonucuna göre hüküm kurulması, 2-Kabule göre de; Dava konusu taşınmaz ile değerlendirmede esas alınan taşınmaz imar parselidir. Bu nedenle emsal karşılaştırması sonucu belirlenen bedelden % 40 oranında DOP indirilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 3-Dava konusu taşınmazın tapu kaydında davalı... hissesinde bulunan ipotek şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmaması, 4-Dava konusu taşınmazın kamulaştırılan ve bedeline hükmedilen kısımı olan 8.388,34 m2 lik kısmının tapusunun iptali ile davacı idare adına tescil edilmesi gerekirken taşınmazın tamamının tapusunun iptaline karar verilmesi, Doğru olmadığı gibi, 5-6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesinin 8. fıkrasının sonuna “Kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılamaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitimi tarihinden itibaren kanuni faiz işletilir.” hükmü eklenmiş olduğundan belirlenen kamulaştırma bedeline 12.10.2010 tarihinden karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi gerektiğinden, Mahkeme kararının açıklanan nedenlerle davacı idare vekili ile davalıların temyiz itirazları doğrultusunda BOZULMASINA, temyiz edenlerden peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 04.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.