9. Hukuk Dairesi 2021/377 E. , 2021/3202 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 15.11.2006-02.06.2011 tarihleri arasında davalı şirkette hekim olarak çalıştığını, müvekkili ile işveren firma arasında "Sağlık Hizmeti Alım Sözleşmesi" imzalandığını, son aylık brüt ücretinin, sözleşmenin 5/a maddesine göre 30.000,00 TL olduğunu, ücretlerinin bir kısmının Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirildiğini, ancak tamamı üzerinden bildirim yapılmayıp, aradaki farkın fatura karşılığında ödendiğini, son aylarda anlaşmaya konu ücretinde işveren tarafından tek taraflı olarak kesintiler yapılarak ödeme yapıldığını, bu kesintiler dışında işverenin tek taraflı olarak davacının ücretini düşürdüğünü, bu nedenlerle iş sözleşmesini haklı olarak feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, eksik ödenmiş olan ücret alacağı ile hak ediş tutarı tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti
Davalı vekili, taraflar arasında yapılan sözleşmenin bir hizmet sözleşmesi olmadığını, davacının müvekkili hastanede Çocuk Hastalıkları Uzmanı olarak görev yaptığını, taraflar arasındaki sağlık hizmetleri alım sözleşmesinde görüleceği üzere aylık net 30.000,00 TL hak ediş miktarının ise sözleşmenin 5.maddesindeki esaslara göre belirlendiğini, davacının sözleşmeyi kendisi feshettiği halde, yaptığı feshin haklı nedene dayandığını iddia ederek kanundan kaynaklanmayan, yalnızca sözleşme ile hüküm altına alınan cezai şartı tersten yorumlayarak talepte bulunmasının kabul edilemeyeceğini beyanla davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davanın görev yönünden reddine dair verilen ilk karar, Dairemizin 15.04.2014 tarihli, 2013/6035 esas 2014/12733 karar sayılı kararı ile, “Taraflar arasında iş ilişkisinin bütün unsurları mevcut olup yapılan işin niteliği, izinlerin kullanılma şekli hep birlikte değerlendirildiğinde görevli mahkemenin İş Mahkemesi olduğu ve yerel mahkemece yanılgılı değerlendirmeyle görevsizlik kararı verilmesinin hatalı olduğu” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılarak yargılama sonucunda, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Karar, taraf vekillerince yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, hükmü temyiz eden tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacının ücret alacağının bulunup bulunmadığı ve buna göre kıdem tazminatı alacağına hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Somut olayda; davacı ücret alacağının sözleşmeye aykırı olarak düşürülüp, eksik ödeme yapıldığını beyanla iş akdini haklı nedenle feshettiğini iddia etmiş, davalı ise kararlaştırılan ücretin davacı adına bildirilen banka hesabına ödendiğini savunmuştur. Mahkemece, bankaya yapılan ödemelerin davacının ortağı bulunduğu şirket adına yapılması nedeniyle, ancak yarı nispetinde yapılacak hesaplama ile alacağın ödendiğinin kabul edilmesi gerektiğine dair varılan sonuç, tarafların iddia ve savunmaları ile örtüşmediği gibi, dosya kapsamına da uygun düşmemektedir. Nitekim, davacının dava ikame ederken bu yönde herhangi bir iddia ve/veya beyanının olmadığı, dosya içerisinde yer alan tarih kısmı okunaksız belgede ise, davacının ... Sağlık Merkezi İlaç, ... San. ve Tic. Ltd. Şti.’nde şirket ortağı olduğu için, serbest meslek makbuzu kesemeyeceğinden ödemelerin “görevim itibarı ile sözleşmemiz gereği aldığım ücretlerin” açıklaması ile iban numarasını bildirdiği ve ortağı olduğu şirketin hesabına yapılmasını istediği, söz konusu belgenin altında “19.04.2010 tarihinden itibaren bu uygulamaya geçildiğine” dair bir açıklamaya da yer verildiği görülmektedir. Davacının dosya kapsamında yer alan yazı içeriğine ve imzasına ilişkin herhangi bir itirazı bulunmayıp, getirtilen banka kayıtlarına göre de, belirtilen hesaba ödemeler yapıldığı taraflar arasında ihtilafsızdır. Uyuşmazlık, aylık periyotlarda yapılan ve karşılığında fatura düzenlenen ödemeler tutarının tamamının davacının ücret alacağına ilişkin olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Söz konusu yazı içeriği incelendiğinde, yapılacak ödemelerin yarısının davacının kendi ücret alacağı için, yarısının da şirketin diğer ortağının ücretine ilişkin yapılacağı ve ona ait olacağı konusunda herhangi bir açıklamaya ver verilmediği gibi, diğer şirket ortağının davalı işyeri çalışanı olup olmadığı da dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılamamaktadır. O halde bizatihi davacının yazılı talebine istinaden artık bildirilen banka hesabına ücret ödemesi yapıldığına göre, bu ödemelerin tamamının davacı adına yapılmış olduğu kabul edilmelidir. Bu nedenle, mahkemenin, ödemelerin yarısının davacının ücret alacağına karşılık olduğu yönündeki kabulü, dosya kapsamına uygun düşmeyip isabetsiz olmuştur.
Mahkemece yapılması gereken iş, davacının talebi uyarınca, belirtilen banka hesabına yapılan ödemeleri ve hesap hareketlerini içerir banka kayıtları getirtilerek, yapılan ödemelerin tespiti ile sonucuna göre davacının davalı yanca ödenmemiş ücret alacağının bulunup bulunmadığının yöntemince açıklığa kavuşturulması ve ücret alacağı ile kıdem tazminatı alacağına yönelik taleplerin tüm dosya kapsamındaki delil durumu ile birlikte yeniden değerlendirilmesidir.
Bu yön gözetilmeden eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine 02.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.