Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/9996
Karar No: 2021/12031
Karar Tarihi: 12.10.2021

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/9996 Esas 2021/12031 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, iş kazası sonucu sürekli iş göremezliği iddiasıyla maddi ve manevi zararların giderilmesi istemiyle açılmıştır. İlk derece mahkemesi kararı kısmen kabul etmiş, kısmen reddetmiştir. Davacı asil tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur. Ancak kararın tamamının gerekçesiyle birlikte tefhim edilmediği, sadece hüküm özetinin tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Bu durumda, gerekçeli kararın taraflara tebliği zorunludur. Ayrıca, davada bahsi geçen iş kazasıyla ilgili olarak Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından yapılan tahkikat evrakı, komisyon kararları ve kurum evraklarının dosyaya eklenmesi gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri olarak da 6100 sayılı HMK’nın 321.maddesi ve 5521 sayılı Kanun’un 8.maddesi ile 1086 sayılı HUMK’un 433.maddesi incelenmiştir.
10. Hukuk Dairesi         2020/9996 E.  ,  2021/12031 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Dava, iş kazasından sigortalının sürekli iş göremezliği iddiasıyla maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul ve kısmen reddine dair verilen karara karşı, davacı asilin süresi içersinde temyiz başvurusunda bulunduğu anlaşıldıktan ve tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Dava dosyası her ne kadar temyiz incelemesi için Dairemize gönderilmiş ise de;
    1- 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nın 321.maddesinin 2.fıkrasına göre; kararın tefhimi için hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklanamadığı ve bu nedenle zorunlu olarak hüküm özetinin tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın en geç bir ay içinde yazılarak tebliğe çıkartılması gerekir. Bu hüküm doğrultusunda, hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte tefhim edilmediği hallerde gerekçeli kararın taraflara tebliği zorunludur (Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’nın (İkinci Bölüm) 20.03.2014 gün ve 2012/1034 Başvuru sayılı kararı da aynı yöndedir).
    Mahkemece, taraflara tefhim edilen kısa kararda (hüküm özeti) hükmün tüm unsurları yer almakla birlikte kararın gerekçesinin tefhim edilememesi halinde temyiz süresi gerekçeli kararın tebliğinden itibaren başlar. Ancak, hüküm tüm unsurları ve gerekçesi ile birlikte tefhim edilmiş ise artık hükmün HMK’nın 321/2 maddesine göre usulüne uygun ve eksiksiz bir biçimde tefhim edildiği kabul edilir ve temyiz süresi tefhim tarihinden itibaren başlar. 5521 sayılı Kanun‘un 8.maddesinde yer alan ve temyiz süresinin başlangıcına esas alınan tefhim kavramının “hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklandığı hal“ olarak anlaşılması zorunludur.
    Tarafların, gerekçeli karar tebliğ edilmeden önce, temyiz süre tutum dilekçesi veye gerekçeli temyiz dilekçesi sunmak suretiyle kararı temyiz ettikleri hallerde, kararın gerekçesini dikkate alarak yeni temyiz gerekçelerine dayanması mümkün olduğundan, gerekçeli kararın taraflara tebliği gerekir.
    Davanın tümden kabul veya tümden reddedildiği hallerde, reddedilen bir talebi bulunmadığından davacının veya davacı yararına kurulan bir hüküm bulunmadığından davalının kararı temyizde ilke olarak hukuki yararı bulunmadığı kabul edilmekte ise de tarafların kararın gerekçesini temyiz etme hakları bulunduğundan gerekçeli karar taraflara tebliğ edilmelidir.
    Öte yandan 6100 sayılı HMK’nın Geçici 3.maddesi yollamasıyla temyize ilişkin hükümleri uygulanmakta olan 1086 sayılı HUMK’un 433.maddesinin 2.fıkrasına göre İş Mahkemesinde katılma yoluyla temyiz mümkün olup gerekçeli temyiz dilekçesinin (veya sunulmadığı takdirde kısa temyiz dilekçesinin) kararı temyiz etmeyen karşı tarafa tebliği zorunludur. Taraflar, temyiz dilekçesinin tebliğinden sonra süresinde temyiz talebinde bulunabilirler.
    Ne var ki, davanın tümden kabulü veya tümden reddi halinde karar yararına olan ve bu nedenle ilke olarak kararı temyiz etmekte hukuki yararı bulunmadığı kabul edilen taraf, gerekçeli karar tebliğine rağmen kararı temyiz etmediği takdirde temyiz dilekçesinin bu tarafa tebliğine gerek yoktur.
    Gerekçeli karar taraflara tebliğ edilmiş ve taraflar temyiz haklarını kullanmışlarsa; temyiz dilekçesinin diğer tarafa tebliğine veya katılma yoluyla temyiz dilekçesinin karşı tarafa tebliğine gerek yoktur.
    Yukarıda yer alan açıklamalar doğrultusunda; Gerekçeli kararın ve davacı temyiz dilekçesinin davalılardan ...’ye yurtdışı istinabe ile tebliğ edildiğini gösterir belge ile gerekçeli kararın ... Mirasçıları vekili Av. ...’a usulüne uygun tebliğ edildiğini gösterir tebligat parçasının dosya kapsamında bulunmadığı anlaşılmakla, anılan davalılara belirtilen dosya evrakının yöntemince tebliğ edilerek temyiz süresi geçtikten sonra ve gerektiğinde HUMK‘un 432. maddesindeki prosedür işletildikten ve tebliğ belgesi dosyaya eklenmesi,
    2- Davaya konu davacının 07.06.2004 tarihinde maruz kaldığını iddia ettiği iş kazasına dair Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından tahkikat yapılıp yapılmadığı yöntemince araştırılarak, varsa müfettiş tahkikatı evrakı, iş kazası tespitine dair komisyon kararı, sürekli iş göremezlik oranının tesptine dair kararlar ile bağlanmış olması halinde gelir bağlanmasına ilişkin kurum evrakının ve ilk peşin sermaye değerini gösterir belgenin Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı’ndan temini ile dosyaya eklenmesi için
    Dosyanın ilk derece mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 12.10.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi