
Esas No: 2020/4959
Karar No: 2021/13720
Karar Tarihi: 15.12.2021
a Uyuşturucu madde ticareti yapma sanıklar hakkında - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/4959 Esas 2021/13720 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suçlar : a) Uyuşturucu madde ticareti yapma (sanıklar hakkında)
b) 6136 sayılı Yasaya muhalefet (sanık ... hakkında)
Hükümler : 1- Mahkûmiyet; Silifke Ağır Ceza Mahkemesinin 21.05.2019 tarihli, 2018/185 esas ve 2019/296 sayılı kararı
2- Beraat (ilk derece mahkemesi mahkûmiyet hükümleri kaldırılarak): Adana Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza
Dairesinin 24/02/2020 tarihli, 2019/2752 esas ve 2020/369 sayılı kararı (sanıklar ... ve ... hakkında)
3- İstinaf başvurularının esastan reddi; Adana Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin 24/02/2020 tarihli, 2019/2752 esas ve 2020/369 sayılı kararı (sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında)
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararların niteliği ve temyiz sebeplerine göre incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Sanık ... hakkında “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine dair karara yönelik temyiz isteğinin incelenmesi:
Hükmün temyiz edilmesinden sonra, sanığın Anamur T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğünden gönderdiği 10/03/2020, 09/02/2021, 05/05/2021 ve 25/05/2021 tarihli dilekçelerindeki talebinin, temyiz isteğinden vazgeçme niteliğinde olduğu anlaşıldığından, temyizden vazgeçme nedeniyle hükmün İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
B) Sanık ... hakkında “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine dair karara yönelik temyiz isteğinin incelenmesi:
Hükmün temyiz edilmesinden sonra, sanığın Anamur T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğünden gönderdiği 28/02/2020, 12/11/2021 ve 22/11/2021 tarihli ve sanık müdafii tarafından sunulan 08/07/2020, 13/08/2020 ve 14/07/2021 tarihli dilekçelerindeki taleplerinin, temyiz isteğinden vazgeçme niteliğinde olduğu anlaşıldığından, temyizden vazgeçme nedeniyle hükmün İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
C) Sanık ... hakkında “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine dair karara yönelik temyiz isteğinin incelenmesi:
Hükmün temyiz edilmesinden sonra, sanığın Anamur T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğünden gönderdiği 24/09/2020 ve 05/10/2020 tarihli dilekçelerindeki talebinin, temyiz isteğinden vazgeçme niteliğinde olduğu anlaşıldığından, temyizden vazgeçme nedeniyle hükmün İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
Ç) Sanık ... hakkında “6136 sayılı yasaya muhalefet” suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine dair karara yönelik temyiz isteğinin incelenmesi:
Hükmolunan cezanın miktarı ve türü gözetildiğinde, 5271 sayılı CMK"nın 286/2-a maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının temyizi mümkün olmadığından, sanık müdafiinin temyiz isteminin 5271 sayılı CMK"nın 298. maddesi uyarınca REDDİNE,
D) Sanık ... hakkında “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararın incelenmesi:
Sanık ... ve müdafii süresinde duruşma talebinde bulunmuş ise de; dosya kapsamı dikkate alınarak 5271 sayılı CMK"nın 299. maddesinin 1. fıkrası uyarınca sanık hakkındaki inceleme takdiren, duruşmasız olarak yapılmıştır.
5271 sayılı CMK"nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak, sanık ve müdafiinin dilekçelerinde belirttikleri temyiz sebeplerinin hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu değerlendirilerek, anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede,
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak;
1- Dosya kapsamına göre, 25.12.2017 tarihinde yapılan fiziki takipte, sanığın elinde siyah bir poşet ile ... plakalı araca yöneldiği ve araca binmesi üzerine, kolluk görevlilerince müdahale edilerek sağ ön koltukta oturan sanık ile araç sürücüsü tanık ... ve aracın sol arka kısmında oturan tanık ...’in araçtan indirildikleri, Cumhuriyet savcısından gecikmesinde sakınca bulunan hal kapsamında alınan yazılı arama emrine dayanılarak yapılan aramada, aracın sağ ön torpido alt kısmında bulunan açıklık alanda siyah poşet içerisinde net 7,5 gram esrar, aynı açıklık alanda boş su bardağı içerisinde net 1,3 gram esrar, aracın sürücü koltuğunun arka kısmında 5 paket halinde net 8,5 gram esrar ve aracın sürücü tarafı paspasının altında 3 adet uyuşturucu hap ele geçirildiği ve 09.01.2018 tarihinde ise sulh ceza hakimliğinden alınan arama kararına dayanılarak ikametinde yapılan aramada ise net 2 gram esrar ele geçirildiği anlaşılmakla; 25.12.2017 tarihli olayda sanığın oturduğu kısımda siyah poşette ele geçen suç konusu net 7,5 gram esrar ile bu maddenin devamı niteliğindeki 09.01.2018 tarihinde ikametinde ele geçirilen suç konusu net 2 gram esrarı kullanma dışında bir amaç için bulundurduğuna ve araçta ele geçen diğer uyuşturucu maddeler ile ilgisi olduğuna ilişkin somut olay ve olgularla örtüşmeyen ve maddi bulgularla desteklenmeyen iletişimin tespiti tutanakları ile tanıkların soyut beyanları dışında aleyhinde mahkûmiyetine yeterli delil bulunmadığı aşamada, kolluk, Cumhuriyet savcılığı ve sorgu aşamasındaki beyanları ile kendi suçunun ortaya çıkmasına hizmet ve yardım eden sanık hakkında, TCK"nın 192/3. maddesindeki etkin pişmanlık hükmünün uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Sanığa verilen adli para cezasının TCK’nın 52/4. maddesi uyarınca birer ay ara ile takdiren 24 eşit taksit ile tahsiline karar verildikten sonra kararda “taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmının tahsil edileceği ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceği” ihtarı yerine “taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde 6183 sayılı yasa uyarınca tahsil edileceğinin ihtarına” karar verilmek suretiyle TCK’nın 52/4. maddesinin son cümlesine aykırı davranılması,
3- 5273 sayılı TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak 15/04/2020 tarihinde yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"la yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz istemleri bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine ve tutuklu kalınan süre dikkate alınarak sanığın SALIVERİLMESİNE, başka suçtan hükümlü veya tutuklu olmadığı takdirde salıverilmesinin sağlanması için ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılmasına,
E) Sanık ... hakkında “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararın incelenmesi:
5271 sayılı CMK"nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak, sanık ve müdafiinin dilekçelerinde belirttikleri temyiz sebeplerinin hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu değerlendirilerek, anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede,
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak;
1- 13.11.2017 tarihli yakalama, üst arama ve rızaen muhafaza altına alma tutanağı içeriği, iletişimin tespit tutanakları, tanık anlatımları ile dosyadaki diğer belge ve bilgilere göre; olay tarihinde sanığın diğer sanık ...’dan aldığı suç konusu 9 adet uyuşturucu nitelikli tableti haklarında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilen tanıklar ..., ... ve çocuk olan ...’e vermek üzereyken kolluk görevlilerini fark etmesi üzerine yere attığı ve uyuşturucu nitelikli tabletlerin ele geçirildiği anlaşılmakla; sanığın sabit olan eyleminin biri TCK"nın 188. maddesinin 3. fıkrasının 2. cümlesinde düzenlenen “çocuğa uyuşturucu madde satmaya teşebbüs", diğeri tamamlanmış "satmak için uyuşturucu madde bulundurma" olmak üzere iki ayrı suçu oluşturduğu; TCK"nın 44. maddesi gereğince, tamamlanmış satmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu için belirlenen sonuç ceza ile 18 yaşından küçük çocuğa uyuşturucu madde satmaya teşebbüs suçundan yapılacak uygulama ile belirlenecek sonuç cezanın karşılaştırılması ve daha ağır sonuç doğuran suç esas alınarak hüküm kurulması gerekirken, belirtilen nitelikte somutlaştırma ve karşılaştırma yapılmadan TCK"nın 188. maddesinin 3. fıkrasının 2. cümlesi uyarınca "çocuğa uyuşturucu madde satma" suçundan hüküm kurulması,
2- Sanığa verilen adli para cezasının TCK’nın 52/4. maddesi uyarınca birer ay ara ile takdiren 24 eşit taksit ile tahsiline karar verildikten sonra kararda “taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmının tahsil edileceği ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceği” ihtarı yerine “taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde 6183 sayılı yasa uyarınca tahsil edileceğinin ihtarına” karar verilmek suretiyle TCK’nın 52/4. maddesinin son cümlesine aykırı davranılması,
3- 5273 sayılı TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak 15/04/2020 tarihinde yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"la yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan hükmün BOZULMASINA,
F) Sanık ... hakkında “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararın incelenmesi:
5271 sayılı CMK"nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak, sanık müdafiinin dilekçesinde belirttiği temyiz sebeplerinin hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu değerlendirilerek, anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede,
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak;
1- 13.11.2017 tarihli yakalama, üst arama ve rızaen muhafaza altına alma tutanağı içeriği, iletişimin tespit tutanakları, tanık anlatımları ile dosyadaki diğer belge ve bilgilere göre; olay tarihinde sanığın diğer sanık ...’ye suç konusu 9 adet uyuşturucu nitelikli tableti verdiği ve diğer sanık ...’nin de bu uyuşturucu nitelikli tabletleri tanıklar ..., ... ve çocuk olan ...’e satmak üzereyken yakalandığı olayda, sanığın kullanıcı şahıslara yönelik olarak bir eyleminin bulunmadığı, aynı tarihte ikametinden ele geçen uyuşturucu maddelerin ise diğer sanık ...’den ele geçirilenlerin devamı niteliğinde olduğu, sanığın sabit olan eyleminin TCK"nın 188. maddesinin 3. fıkrasının 1. cümlesi gereğince “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçunu oluşturduğu gözetilmeden, bu suç yerine TCK"nın 188. maddesinin 3. fıkrasının 2. cümlesi uyarınca "çocuğa uyuşturucu madde satma" suçundan hüküm kurulması,
2- Sanığa verilen adli para cezasının TCK’nın 52/4. maddesi uyarınca birer ay ara ile takdiren 24 eşit taksit ile tahsiline karar verildikten sonra kararda “taksitlerden birinin
zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmının tahsil edileceği ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceği” ihtarı yerine “taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde 6183 sayılı yasa uyarınca tahsil edileceğinin ihtarına” karar verilmek suretiyle TCK’nın 52/4. maddesinin son cümlesine aykırı davranılması,
3- 5273 sayılı TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak 15/04/2020 tarihinde yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"la yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan hükmün BOZULMASINA, tutuklama koşullarında değişiklik olmaması ve tutuklu kalınan süre dikkate alınarak sanık hakkındaki tahliye talebinin reddine,
G) Sanıklar ... ve ... hakkında Bölge Adliye Mahkemesince ilk derece mahkemesinin mahkûmiyet hükümleri kaldırılarak verilen beraat hükümlerinin incelenmesi:
5271 sayılı CMK"nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile CMK"nın 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak, Cumhuriyet savcısının temyiz dilekçesinde belirttiği temyiz sebeplerinin hükümlerin hukuki yönlerine ilişkin olduğu değerlendirilerek, anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede,
CMK"nın 280/1-a maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesince "İlk Derece Mahkemesinin kararında usule veya esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığını, delillerde veya işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığını, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğunu saptadığında istinaf başvurusunun esastan reddine, 303. maddenin birinci fıkrasının (a), (c), (d), (e), (f), (g) ve (h) bentlerinde yer alan ihlallerin varlığı hâlinde hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine" karar verilebileceği düzenlenmiş olup, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesince, sanıklar hakkında beraat kararı verilebilmesi için CMK"nın 280/1-g. maddesi uyarınca duruşma açılarak, delil değerlendirmesi yapıldıktan sonra eylemlerin kabulüne göre hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olup, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin 24/02/2020 tarihli, 2019/2752 esas ve 2020/369 sayılı kararı hukuka aykırı bulunduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin 5271 sayılı CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA,
CMK"nın 304/2. maddesi uyarınca dosyanın Adana Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesine, kararın bir örneğinin Silifke Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine,
15/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Bu alandan sadece bu kararla ilintili POST üretebilirsiniz. Bu karardan bağımsız tamamen kendinize özel POST üretmek için TIKLAYINIZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.